• bir banka da müşteri ve memur arasında gecen bir diyalogu aktarmak isterim.
    bekleme sırasında beni yerlere yatırmıştır.

    memur : amcacım isminiz neydi ?
    amca : amaniiin. benim ismim neydi.
    memur : amcacım ismini bilmiyor musun ?
    amca : (dövünerek. bir koltuktan diğer koltuga gecerek) babamın adı şemsi'ydi de benim adım neydi. amaniinnnnn.
    memur : dur amcacım sakin ol.
    amca : babamın adı şemsi'ydi de benim adım neydi. amanınnnnn.
    memur : e amcacım nüfüs cüzdanın yanında değil mi ?
    amca : bangacısın(bankacı) ya. bangacısın ya. siz bangacılar cok akıllısınız.
    memur : amcacım senin adın şu. babanın adı şu. annenin adı şu . soyadın da şu.

    ben o sırada yerlerde.
  • ilki 20 mayıs 2013 tarihinde "doğunun batısı batının doğusu" başlığı ile yazar ayfer tunç ve murat gülsoy tarafından düzenlenen, ikincisi 30 eylül 2013 tarihinde "oyunbazlar ve oyunbozanlar" başlığı altında gerçekleşen, üçüncüsünün ise kasım ayında olacağı duyrulan zihin açıcı edebiyat etkinliği.

    (bkz: ayfer tunç-murat gülsoy diyaloglar)
  • yengemle halamın felç geçirmeme neden oldukları konuşma;

    -ben küçükken çocukfelci geçirmişim...

    -aaa remziye sen çocukken felç mi geçirdin?*
  • felsefi diyaloglar - 1

    - balıklar suda nasıl da oynaşıyorlar bak, işte bu balıkların mutluluğudur.
    - sen bir balık değilsin, balıkların mutluluğunu nasıl bilebilirsin?
    - sen de ben değilsin, benim bunu bilmediğimi nasıl bilebilirsin?
    - senin ne bildiğini bilemezsem, bundan şu çıkar: sen balık olmadığına göre, balığın mutlu olup olmadığını bilemezsin. (chuang-tzu)

    - neden çocuk sahibi olmuyorsun?
    - çocukları çok sevdiğim için. (thales)

    - atinalılılar seni ölüme mahkum ettiler.
    - doğa da onları. (sokrates)

    - içerisi kalabalık mı?
    - çok kalabalık.
    - kaç insan var?
    - hiç insan yok. (diogenes)

    - ölüm hakkında ne dersin?
    - ölüm bizim için hiçbir şeydir; çünkü biz varken ölüm yoktur, ölüm gelince de biz yokuz. (epiküros)

    dc2l
  • felsefi diyaloglar - 2

    kraliçe: çok güzel bir reçel.
    alice: ama bugün hiç istemiyorum.
    kraliçe: isteseydin de sahip olamazdın. kural şöyle: dünün reçeli ve yarının reçeli vardır ama bugünün reçeli diye bir şey yoktur.
    alice: ama bazen bugünün reçeli olmak zorunda.
    kraliçe: hayır olamaz. reçel gün aşırıdır.

    kral: yolda kimi geçtin?
    ulak: hiç kimseyi.
    kral: demek ki hiç kimse senden yavaş yürüyor.

    humpty dumpty: ben bir kelimeyi kullandığımda, o kelime ben neyi istersem onu ifade eder. ne fazlasını ne de azını.
    alice: mesele, sizin kelimelere bu kadar farklı anlamlar verip veremeyeceğinizdir.
    humpty dumpty: mesele, kimin kelimeye hükmettiğidir. hepsi bu.

    (lewis carroll, "alice harikalar diyarında")

    dc2l
  • felsefi diyaloglar - 3

    ludwig wittgenstein:

    - onun ağrısı olduğunu nereden biliyorsun?
    - çünkü onun inlediğini işitiyorum.
    - ağrın olduğunu nereden biliyorsun?
    - çünkü onu hissediyorum.
    - ama "ağrı hissediyorum" ile "ağrım var" aynı anlama gelir. dolayısıyla bu, hiç de açıklama değildir. (mavi kitap kahverengi kitap)

    - bir kilogram nedir?
    - bir litre suyun ağırlığıdır.
    - peki, bir litre suyun ağırlığı ne kadardır? (mavi kitap kahverengi kitap)

    - niyetin doğal ifadesi nedir?
    - bir kuşa yaklaşan bir kediye bak. (felsefi soruşturmalar)

    - "gül kırmızıdır" tümcesindeki "dır"ın, "iki kere üç altıdır" tümcesindeki "dır"dan farklı olması ne demektir?
    - bununla ilgili kural, ikinci tümce için "dır" yerine eşit (=) imi koymamıza izin verirken, ilk tümce için bunu yasaklar. (felsefi soruşturmalar)

    - felsefedeki hedefin ne?
    - sineğe sinek hokkasından çıkış yolunu göstermek. (felsefi soruşturmalar)

    dc2l
  • felsefi diyaloglar - 4

    jean-paul sartre:

    - pek çok insanın endişesi anonim olmak. insanlar herhangi biri olmamak için ne olursa olsun yapmaya hazırlar.
    - ama herhangi bir insan olmak anonim olmak değil ki. önemli olan kendisi olmak, olabildiğince kendisi olmak.

    - fikir tartışmalarına katılma yanlısı değilsiniz.
    - aydınlar arasındaki fikir tartışmalarından nefret ederim; insan her zaman düzeyinin altında kalır ve budalaca şeyler söylenir.
    - peki, düşüncelerinizi birisiyle konuşurken keşfettiğiniz hiç mi olmadı?
    - hayır.

    - hayranlık aşina olduğunuz bir duygu mu?
    - hayır. hiç kimseye hayran olmam ve bana hayran olunmasını da istemem. insanlar hayran olunmak için değildir. bir insandan talep edilebilecek gerçek duygu değer vermektir.
    - sevmekten de mi çok?
    - sevmek ve değer vermek bir ve aynı gerçekliğin iki görüntüsüdür.

    - gramsci, zekanın kötümserliği ve iradenin iyimserliğinden bahsetmişti.
    - eğer özgürlük için yapılan her mücadelenin, zorunlu olarak başarısızlığa mahkum olduğuna kani olmuş olsaydım, mücadele etmenin hiçbir anlamı olmazdı...devrim, bir iktidarın bir başkası tarafından yıkıldığı bir an değildir; iktidarı yadsımaktır devrim. seçenekler ise şunlardır: sosyalizm ya da barbarlık.

    (jean-paul sartre, "sartre sartre'ı anlatıyor")

    dc2l
  • felsefi diyaloglar - 5

    erich fromm:

    olgun olmayan sevgi: seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var.

    olgun sevgi: sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum.

    (e.fromm, "sevme sanatı")

    dc2l
  • felsefi diyaloglar - 8

    (woody allen diyalogları)

    anne: oğlum aniden çok depresif oldu, sadece öyle oturuyor.
    doktor: bunun için bir nedeni var mı?
    anne: anlatsana doktor beye! ... doktor, bu bir şeyler okumuş.
    doktor: ne okudun?
    alvy: evren büyüyor.
    doktor: evren büyüyor mu?
    alvy: evet. evren her şeyi kapsar ve büyüyorsa günün birinde her şey biter.
    anne: ama bu seni ilgilendirmez ki! artık ödevlerini yapmıyor.
    alvy: niçin uğraşayım ki?
    doktor: bunun bizimle ne ilgisi var? sen burada brooklyn'desin ve brooklyn büyümez!

    ***

    - seni kaç sene burada tutacaklar?
    - aaah...zannedersem...emin değilim...bugün günlerden ne, pazartesi mi?
    - evet.
    - salı, çarşamba, perşembe...on sene!

    ***

    birinci yaşlı kadın: buranın yemekleri çok kötü.
    ikinci yaşlı kadın: ayrıca porsiyonları da çok küçük.
    woody allen: ben de hayat hakkında böyle düşünüyorum; yalnızlık, sefalet, çile ve mutsuzluk dolu. ve de çok çabuk geçiyor.

    (woody allen, "w.a. espri kitabı")

    dc2l
  • edebiyatçılardan diyaloglar - 1

    bertolt brecht:

    galileo'nun öğrencisi: kahramanı olmayan ülke mutsuzdur!

    galileo: hayır, asıl kahramana gerek duyan ülke mutsuzdur.

    (b.brecht, "galileo'nun yaşamı")

    dc2l
hesabın var mı? giriş yap