• (bkz: dizzy)
  • adem gürses'in (bkz: #10209779), hakkındaki birçok konuda tecrübesini konuşturduğu, hayatımızın vazgeçilmezi.
  • (bkz: the hitchhiker)
    (bkz: twin peaks)
    (bkz: macgyver)
  • her dizi şu standart donanımlarla gelir: zengin ağa, fakir ama mağrur oğlan/kız, bir adet salak(genellikle sarışın), lüks bir yalı/konak, jip(marka sponsora göre değişir).
  • tefrika film.
  • kendi çevreleri onları tatmin etmeyen, akşamları oturup yarım saat konuşacak muhabbetleri olamayan, hayatlarında heyecan, drama, aşk, dostluk gibi kavramlar eksik kalan ve bunları televizyonda belli periyotlarla karşılarına çıkan aktör/aktrist'lerin canlandırdığı hyatlarda yaşamaya alışmış olan;

    veyahut bu hisleri evlerinde tek başlarına otururken bile yaşamaya alışarak, gerçek hayatta bunların eksikliğini hissetmeyen, arkadaşlarıyla paylaşmayan, monoton hayatlarının monotonluğunun bile farkına varamayan;

    insanların umutsuzca her gün/hafta/ay ekran başında bekledikleri televizyon programlarıdır.

    burdan da dizi seyretmiyormuş dizi seyreden herkese kılmışım gibi bir hava oluştu ama.. bayaa dizi de seyrederim yani takip ettiğim sevdiğim diziler de vardır da.. söz konusu olan dizi bağımlısı olarak isimlendirebileceğimiz, asosyallik sınırlarında gezinen kişileri nitelemektedir.

    yoksa dizi iyidir. dizi bağımlısı bi insana, dizi kavramı hiç yaratılmamış bile olsa, bir şekilde sinir olacağıma eminim herhangi bir sebepten. karakter meselesi.
  • hayat kurtarandır.
    birkaç sene öncesine kadar tanımı "tv programlarının bir saatten kısa süren, senaryolu oyunculu dekorlu, filmimsi bir çeşidi"ydi, şimdiyse bambaşka bir tanıma ihtiyaç duyuyor.

    yıllarca itip kaktık bu programcıkları, şimdiyse hayatımızın önemli birer parçaları. "yane bu dizileri işten gelip öylece oturan; kültürsüz, kitap okumayan insanlar izliyor ben belgesel izlerim misal, işten eve geldiğimde bile enerjik olurum bi koşu sergi gezer gelirim." bu laflar da geride kaldı. artık dönem dizi izlemeyeni kınama dönemi. "inanmıyorum lost izlemiyor musun? sen şimdi sawyer ı da tanımazsın?!"

    "ay adam aynı heroes daki hiro gibi" yakıştırmalarından geri kalmamak için takıldık divx sitelerine torrent üyeliklerine. kariyerlerimizi seeder olarak sürdürmeye başladık. bazen kötü giden bir diyaloğu kurtarır oldular bazen bir kız tavlama cümlesi buldular bizim için... "sana how i met your mother ın son bölümünü çekip getirebilirim istersen?"

    hani şu "bazen düşünüyorum da... tv yokken ne yapardık"cılar gibi, biz amerikan dizisi fanatikleri, "tv izlemem ama lost bambaşka"cılar, diziler yokken ne yapardık?
  • hiçbir şey yapmadan, sadece oturup seyrederken kurduğun özdeşim ile bir amaca doğru ilerlediğin hissini yaşatan televizyon programları. neden film değil? film motive olmak için yeterince uzun değil.dizideki sürekliliği sağlayamıyor.artı olarak dizinin gerçek hayatta da bir etkisi oluyor. televizyonda izlediğin o adamlar amaçlarına doğru ilerlerken, sen de bir amaç doğrultusunda beklemek zorunda kalıyorsun,doğru zamanda doğru yerde olman gerekiyor (saatinde tv başında). dizideki adamın amacıyla özdeşim kurmakla kalmıyorsun gerçek hayattaki davranışını da özdeşleştirebilme imkanı buluyorsun.
  • ister amerika'da, ingiltere'de veya türkiye'de olsun:

    biruçakkazasısonucubiradayadüştüğünüzburadakutupayılarıylakapışırkenromaordularıylakarşılaşıpentrikadan
    entrikayakoştuğunuzsonrabirdenbirekendinizibirhastanedebuluphertürlüameliyatagirip
    doktorlararasındakiikiliüçlüaşkilişkilerinekarıştığınızbusıradaserikatilbirpolisingelecektengelen
    terminatörlepeşinizdenkoştuğutamonlarıatlatmışkenuyuşturucusatışıişinegiripparakarşılığı
    birkadınlayatıponunlaevlendiğinizçocuklarınızlaolanproblemleriniziçözebildiğiniz;
    ve tüm bunları ortalama 30 dakika içerisinde gösterebilen televizyon programları.

    (bkz: winrar)
hesabın var mı? giriş yap