• takipçilerinden istediğim şey yeni doktorun birkaç bölümünü izledikten sonra bir karara varmaları. evet belki de politik bir karardır bu ama hikayeler içi boşaltılmış bir feminist anlayışla yazılmayacaksa sorun yok. yıllar sonra filmlerde politik kararların verildiği bu dönem unutulacak ama bu dizinin verdiği cesur karar hatırlanacaktır. bir kara kule fanı olarak idris elbanın silahşör olması beni delirtti ama doctor who için bu karar dizinin ruhuna aykırı değil hatta tamamen uygun bir karar. yeni yazar ve yeni doktor diziye yeni bir soluk getirecektir.

    ayrıca yeni doktorun oyunculuğuyla ilgili yorum yapabilmeniz için 9.doktorla karşılıklı oynadığı bir tiyatro sahnesini şuraya bırakıyorum
    https://www.youtube.com/watch?v=dgsyfrpmnds
  • noel bölümünün trailerı çıkmış olan dizi.

    buyursunlar efenim sicaak siccaak:

    twice upon a time!!!
  • son sezonun hakkını yemeyin bill'e rağmen peter capaldi çok güzel işler çıkardı. bana göre yeni jenerasyonun en iyi doktoru oldu. doctor who'un karşılığını hakkıyla verdi, matt de iyiydi tabi hatta onun gibisi gelir mi dedik ama doktorun geçmişi yaşadıkları göze alınınca matt gibi eğlenceli birinden ziyade düşünceli, bohem ama bilge ve yine tahmin edilemez bir karakter doktoru gerçekten doktor yapıyor. doctor who hikayesini bilenler peter'ın en uyumlu ve gerçekçi doktor olduğunu kabul ediyorlar.

    13. doktor ise farklı konu, başlasın öyle yorumlarız.
  • sdcc panelinde, peter capaldi'nin rol arkadaşları ve moffat için çok klas bir nihai konuşma yaptığı dizi.
  • --- spoiler ---

    birinci doctor'un regeneration sahnesi de var fragmanda. 10. sezondan sonra bilmiyorum umarım güzel bir bölüm yaparlar.

    --- spoiler ---
  • noel bölümünüm fragmanının gösterdiği üzere bir adet mark gatiss barındıran efsanevi dizi. ya bu adam niye heryere kendini sokuşturmaya çalışıyor. anladık güçlüsün paran var dizi aleminde sözün geçiyor uu falan filan. ya bi git kardeşim. senaryonu yaz çekil. her yerden böyle pırtlaması dizinin inandırıcılığını da baltalıyor. fragmanda gördüğüm anda cringe üstüne cringe. orda efsanevi bir şey oluyor, bak doktorların timeline'ı kesilmiş efsane bir şeyler yaşanacak filan. biz de uu beybi olacağız. ama yok adam saçma sapan rollerle insanın tüm dikkatini dağıtıyor.
    moffat ve gatiss. karabulut gibi çöktüler diziye.
  • 10. sezonu hiç cekmeyerek cok daha iyi hatirlanabilirdi dedirten dizi. yazık oldu
  • "maybe im in hell.that's okay.im not scared of hell, it's just heaven for bad people"

    9. sezon 12. bölüm
  • son günlerde tekrar izlemeye döndüğüm dizi. 6. sezonu bitirmek üzereyim.

    birkaç sene önce 3. sezonda bırakmıştım, meğer en bırakılmayacak sezonda bırakmışım. 3. sezon bu dizinin tartışmasız en iyi sezonudur. david tennant da the doctor karakterine en uygun, bu işin altından en başarılı şekilde kalkan aktördür. matt smith'in bu başarıyı yakalayamamasının yalnızca oyunculuğuna bağlı olduğunu düşünmüyorum.

    matt smith'le birlikte doktor karakteri, gerek imaj gerek jest ve mimikler olarak, fantastik janra daha yakın bir forma sokuldu. tennant'ın takım elbisesinin ve pardösüsünün "coolluğu"nun yanında; smith'in papyonlu, pantolon askılı, harry potter'dan fırlamış gibi duran deri, bağcıklı garip ayakkabılı hali, fantastik bir çocuk filmine koysanız asla sırıtmayacak gibi duruyor. imajın çocuksulaşmasına taban tabana zıt olarak ise, doktor karakterine repliklerle gereksiz bir ego yüklenmesi iyice göze batıyor. "siz doktor'u ne sandınız", "sizin karşınızda kim var" minvalinde birçok gereksiz ve içi boş replik var.

    tüm bu başarısızlığın altındaki isim tabii ki moffat. russel t. davies'in gerek konu olarak gerek içerik olarak asla içi boş olmayan, saçma sapan ergen replikleri ve tepkileri barındıran aşk hikayeleriyle piç edilmemiş, seyircinin zekasıyla alay edercesine her şeyin bir gerizekalıya anlatır gibi tane tane açıklanmadığı, doktor'a gereksiz repliklerle değil yerinde tepkiler ve hareketlerle doğal bir karizma kazandırdığı senaryoların yanında, moffat'ın başarısızlığı çok açık. moffat'a herhalde "dizinin yaş aralığını 12-18'e çekmek istiyoruz, ona göre yaz." falan demişler. sonuçta istediğinde blink, onun ardılı olarak görülebilecek the time of angels gibi başarılı bölümler yazmış birinden söz ediyoruz. bilinçsizce kötüleştiyse durum vahim.

    3.-6. sezon arası top 10 bölümüm de şöyledir:

    10.) the rebel flesh + the almost people (s06e05-06) (aslında buraya "42 (s03e07)" gelecekti ama 6. sezondan bari bir bölüm alayım dedim)
    9.) vincent and the doctor (s05e10)
    8.) the waters of mars (s04e16) (özel bölüm)
    7.) the time of angels + flesh and stone (s05e04-05)
    6.) midnight (s04e10)
    5.) blink (s03e10)
    4.) the shakespeare code (s03e02) (bu listedeki torpillim)
    3.) the end of time part 1 + the end of time part 2 (s4e17-18) (özel bölüm)
    2.) turn left + the stolen earth + journey's end (4. sezon finali)
    1.) utopia + the sound of drums + last of the time lords (3. sezon finali)

    not: en sevdiğim companion da martha jones olmuştur. ne rose ve amy gibi "ayy ne kadar da güzelim" tarzı kasıntı mimikleri vardır ne de donna kadar abartılı veya amy kadar ergen tepkileri vardır. duygusallığı, tepkileri, mimikleri her şeyi dozundadır. ve bence doktor'un en zeki companion'ıdır aynı zamanda.

    en sevdiğim kadın karakter ise -moffat'a rağmen- river song'dur. hem bu kadını hem amy pond ergenini nasıl aynı adam yaratmış olabilir aklım almıyor.

    --- spoiler ---
    river song'a olan sevgim, amy ile rory'nin kızı olmasından tamamen bağımsızdır. karakterin coolluğu, zekası, doktor ile ilişkilerini zıt timelinelarda yaşamaları ve aşık olduğu adamı öldürmesidir beni çeken. hatta keşke amy'nin kızı olmasaydı da böyle pembe diziye dönmeseydi ortalık.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap