• tübitak popüler bilim serisinden çıkmış yazarı richard louv olan kitaptır. önsözünde yer alan "doğadaki çocuk, soyu tükenmekte olan bir türdür. çocukların sağlığı ile yeryüzünün sağlığı birbirine bağlıdır." lafı gerçekten çok doğrudur. özellikle yeni anne babalara okunması tavsiye olunur.
  • normalde bilgi içeren düz kitaplar çok ilgimi çekmese de hemen yarısına geldiğim kitap. şuana kadar en önemli yaptığım çıkarım doğanın çocuklar için müthiş bir öğretmen olduğu ve doğada zaman geçirmezse ileride onun da kendi çocuğa bırakabileceği bir doğanın olmayacağı(çünkü ben çocuğumu doğaya çıkarmazsam onun için doğa anlamsız olacak ve onun çocuğu için de anlamı kalmayacak).

    zaman zaman strese girip çocuğum için neler yapabilirimi sorgulatıyor bana... en erken yapabileceklerimi listelemeye başladım bile, mesela istanbul'daki park, koruların listesini çıkardım ve yazdım hafta sonu geldiğinde yapay doğa bile olsa bu parkları tercih edeceğim. avm gibi kapalı yerleri mümkün olduğunca erteleyeceğim. yazları mümkün olduğunca istanbul dışına çıkıp köye gidip zaman geçireceğim(bir köyüm olduğuna da şükrettim), hatta hiç alışkın olmadığım halde kamplar yapacağım...
  • henuz baba olmasamda buyuk bir zevkle edindigim kitap. kafeste yetismis, dogaya ocu gozuyle bakan, hayvanlardan korkan, kutu kutu ilac-vitamin tuketmese yasayamayacak evlatlar yetistirmek istemeyen ebeveynlerin mutlaka okumasi gerektigi dusuncesi icerisindeyim.
  • richard louv tarafından yazılan bu eser 2005 senesinde yayımlanmış. türkçe çevirisi ise tübitak bilim kitapları tarafından 'çocuklarımızdaki doğa yoksunluğu ve doğanın sağaltıcı gücü' alt başlığı ile yapılmış. 7. baskısı da 2019 tarihli. iyi bir okur kitlesi edinmiş.

    --- spoiler ---
    louv, eserinde ana tema olarak 'doğa yoksunluğu sendromu' dediği olguyu işliyor. bu olgunun nasıl ortaya çıktığı ve nasıl giderileceği, çocukluktan itibaren bir insan hayatına doğanın nasıl yedirileceği üzerine kafa yoruyor. çocuklar neticede hayatı daha doğrudan yaşar. onların bu doğrudanlıklarını törpüleyen, ellerinin kirlenmesini ve ayakkabılarının çamura batmasını önleyen, steril ortamlara 'güvenlik' kaygısıyla hapseden ise ebeveynlerdir. hem bu ebeveyn tutumu hem de kentselleşmenin doğayı yutması neticesinde çocuk yetiştirmede doğa etkinliği sadece vitrin süsü olarak kalıyor. varsa eğer bahçeye çadır kurmak, arada parklara götürmek iyi hoş ama bunun devamlılığı nasıl sağlanır soru işareti.

    kitabı çocuk büyütme sürecinin başındaki genç ebeveynler özellikle okumalı. çocukların sadece sağlıklı beslenmeye ve kontrollü eğitim öğretim faaliyetine ihtiyacı yok aynı zamanda doğayla sağlıklı bir ilişki kurmaya da ihtiyaçları var. doğayla erken yaşta kurulan ilişki kentsel curcuna ile körelmiş duyuları açmaya, stresten sağalmaya ve kendini doğanın efendisi olarak değil bir parçası görmeye değin çok sayıda başlıkta fayda sağlar. doğal ortamlarda serbest oyunun teşvik edilmesi, kent tasarımlarının doğa- kent kutuplaşmasını terk etmesi, kent içi yaban hayatının da hesaba katılması bu faydalara arka plan sağlar.

    doğayı felaketlerle özdeşleştirerek kriminalize etme, böceklerden bitkilerden 'ıııy' diyerek devamlı öcü sendromundan muzdarip olma, temizlik kaygısıyla doğayla olan bağı tamamen kesme gibi durumlar hayatımızın arka fonunu oluşturan doğayı görmezden gelmemize sebep oluyor. köyde börtü böceğin içinde büyümüş, yamaçlarda derelerde oyunlar oynamış birisi olarak benim içime doğa yerleşmiş durumda. onu tanıyorum, sadece dikkat edilmesi gereken bir yer olarak değil dikkat verilmesi gereken bir yer olarak da görüyorum. insanlar sadece insanları tanıdıkça hayatlarının genişlediğini düşünüyorlar, oysaki yanı başımızdaki ağaçları, yerdeki böcekleri tanımak da insanın çevresini genişletir.

    kitap daha çok abd odaklı. yazar san diegoy'da yaşıyor. o yüzden biraz abd merkezli, oradaki çalışmaları baz alan bir hatta sahip. bahsedilen ağaç evler, kaleler gibi çocukluk etkinlikleri bizim filmlerde gördüğümüz şeyler. ama louv'un önerileri küresel. şehir tasarımlarının gözden geçirilmesi, okul bahçelerinin ekolojik bir bakışla yeniden yapılandırılması gibi önerileri her yerde uygulanabilir. özellikle ilkokul bahçelerinin asfalttan ziyade yeşertilmiş bir halde olması öğrencilerde olumlu duygu ve deneyimler oluşturacaktır.

    ben bir yaşında bir çocuk babası olarak kitaptan epey istifade ettim, notlarımı aldım. kitabın sonunda güzel bir çocukla yapılacak doğa etkinlikleri listesi de var. aklımıza gelmeyecek güzel aktiviteler eklenmiş. hasılı kelam hepimiz biyoseveriz ama aramıza giren bazı şeyler var. o şeyleri yok edip çocuklarla yeniden doğayı yaşamın içine sokmak istiyorsanız bu kitap okunur.
    --- spoiler ---
  • doğa ve çocuğa farklı ve yeni pencereler açan kitap. içeriğinde ekofobi (bkz: ekofobi) kavramını barındırıyor. herkesin okumasının gerekliliğine inandığım yeşil kapaklı kitap.
  • doğa yoksunluğu diye bir sendromun olduğunu öğrendiğim tubitak yayınlarından richard louv un kitabı. doğa ile olan inanılmaz bağımız bize gösteriyor
  • richard louv'un kaleme aldığı eser yaşı 18 ile 40 arasında değişen bireylere rehber niteliğinde. okuduktan sonra ne kadar çok şeyi yanlış yaptığımızı ve ne kadar çok şeyi hiç yapmadığımızı fark ediyoruz. dünyadan göçüp gittikten sonra geriye canlı bir tek çocuklarınız kalacak. onlar ya güzel bir dünya için savaşacak ya da mevcut düzende silik bir hayat yaşayıp sizin gibi göçüp gidecek.
  • çocuklara ve yetişkinlere çevreyi tanımaları ve incelemeleri ve duyarlı bir toplum gelişmesi için eğitimcilere çevre eğitimi mutlaka verilmelidir. çocuk doğada özgürlük, hayal gücü için alan genişliği ve mahremiyet bulur: yetişkinlerin dünyasından uzak bir yer ve farklı bir huzur. (louv, 2010, s. 10). doğanın inan üzerinde sağaltıcı gücü yadsınamaz.
    birçok araştırma, amerikalı ailelerin serbest zamanlarının azaldığını, televizyon ve bilgisayarın önünde geçirdikleri zamanın arttığını, beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz yaşam biçiminden dolayı yetişkinler hem de çocuklar arasında obezliğe daha daha sık rastlandığını gösteriyor. (louv, 2010, s. 38). çocuklar doğadan uzaklaşıp eve kapanıp hareket etmemesi durumunda obezite sayısı artmaktadır. bu salgın sürecinde hareketsiz ve doğadan uzak kalan çocukların beslenme alışkanlıkları değişti. evde vakit geçiren çocuklar bilgisayar önünde hareketsizlik kaldıkları için evde düşmeye ve kol ya da bacak kırılmalarına sebebiyet verdi.
    erken yaşlarda verilen çevre eğitimini şu atasöyle bağdaştırabiliriz. “ağaç yaşken eğilir.” farkındalık düzeyi artan çocuklar daha duyarlı bir toplum haline dönüşür. ve çocukların küçük yaşlarda bilinci sünger gibi olduğu için her verdiğimiz bilgiyi çeker.
    öğrencilerin yarısından fazlası doğa koruma alanlarına, parklara, hayvanat bahçelerine ya da botanik bahçelerine hiç gitmiyor. çoğu, soyu tehlikede olan bir tek bitki adı bile veremedi ve bu durumda olan yalnızca birkaç hayvan biliyordu. verboom-vasiljev, araştırmanın bulgularını anlatırken “soyları tükense özleyecek oldukları yaban hayvanlarının listesinde ağırlıkla televizyonlarda boy gösteren bazı sevimli memeliler ve diğer hayvanlar vardı. (louv, 2010, s. 41). çocuklar çevresindeki bitkileri ve sebzeleri tanımıyor. kendi hayatımdan örnekle bağdaştıracak olursam köye gittiğimde orda yaşayan kuzenlerin çoğu bitkinin isimlerini söylerken ben kendimin az bitki türü bildiğimi gözlemledim. gözlerim sonucunda şu yargıya vardım. doğayla iç içe olan kuzenlerim ve şehir hayatında dünyadan bir haberdar olan ben. doğadaki hayvanlardan ben korkarken kuzenlerim için yılan görmek sıradan bir şey haline dönüşmüşken benim için çok ürkütücü ve korkutucuydu.
    giderek daha çok öğretmenin iş yükünden bunaldığı bir dönemde, yeşil okulların ve açık hava eğitimlerinin öğretmenler üzerindeki sağaltıcı niteliklerine ihtiyaçları vardır. (louv, 2010, s. 262). biz öğretmenler olarak açık hava etkinliklerine daha sık yer verirsek kendimizde doğanın iyileştirici yönünden faydalanmış oluruz. doğadaki öğrenmeler sınıf ortamına göre daha fazla uygulayıcı ve hayata geçirmeye yöneliktir. bu sebeple mutlaka haftada en az bir günü çevre günü yapmalıyız.
    “atalarımızın tırmandığı o ağaçtan aşağıdaki araziyi seyretmekte, bizi çabucak iyileştiren özel bir şey vardı” dedi brooks. belki de o yüksek dallarda dinlemek, av olma tehlikesinin tehlikesinin tetiklediği adrenalin artışının ardından çabucak dinginleşmemizi sağlıyordu. (louv, 2010, s. 51). doğada geçirdiğimiz vaktin bizi sakinleştirdiğini söylenmektedir. insan bedeni itibariyle böyle kodlanmıştır.
    colorado eyalet üniveritesi'nin kooperatif kolu'nda danışman bahçıvan olan judy sedbrook, anne babalara, çabuk olgunlaşan ve çocukların tohumlarını kolayca ellerinde tutabilecekleri bitkiler ekerek, çocukların çoşkusunu teşvik etmeyi öğütlüyor: küçük çocuklar için sebzeler iyi bir seçimdir. çabuk çimlenir ve olgunlaştıklarında yenebilirler. çocuklarda normalde yemedikleri sebzeleri kendileri yetiştirdiğinde yiyebilirler. (louv, 2010, s. 209). evde ya da evin bahçesinde yetiştirmiş olduğumuz soğan, limon, biber gibi sebzeleri koparırken ayrı bir haz yerken ayrı bir mutluluk duyuyorum. çünkü yetişme aşamasını gözlemledim ve emek verdim.
    ağaçlık bir alana bakan bir odada yatan hastaların karşılaştırılması sonucu, ağaçlık manzaraya sahip hastaların karşılaştırılması sonucu, ağaçlık manzaraya sahip hastaların diğer gruba göre daha erken taburcu olduğu bulunmuş. michiagan hapishanesinde yapılan araştırmalar, belki de hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde, hücreleri hapishanesinde yapılan araştırmalar, belki de hiç şaşırtıcı olmayan bir şekilde, hücreleri hapishane avlusuna bakan bakan mahpusların, hücrelerinde çiftlik arazisi olan manzarası olan mahpulara göre yüzde 24 oranında daha fazla hastalığa, yakalandıklarını ortaya çıkarmış. (louv, 2010, s. 55). doğanın ve çevre eğitiminin çocuğa ve yetişkinlere sağladığı faydalara değinecek olursak çevrenin insanlar üzerinde iyileştiriciliği olduğu ifade edilmektedir.
    araştırmalar, deneklerin yalnızca bir akvaryumdaki balıkları seyretmelerinin, kan basınçlarını önemli ölçüde düşürdüğünü göstermiştir. ev hayvanı sahibi olmakla kan basıncının azalması ve kalp krizleri sonrası hayatta kalma olasılığının artması arasında ilişki kuran başka araştırma sonuçları da var. ev hayvanı sahibi olan kalp hastalıklarında ölüm oranının, olmayanların üçte biri oranında olduğu bulunmuş. (louv, 2010, s. 51). açık havada geçirdiğimiz zaman dilimlerinde endişelerimizin azaldığı söylenmektedir.
    örneğin yeni araştırmacılar, doğa ile temasın dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'nun (dehb) belirtilerini azaltabileceğini, ayrıca bütün çocukların bilişsel yetilerini geliştirebileceğini ve olumuz baskılara ve depresyona karşı dirençlerini arttırabileceğini gösteriyor. (louv, 2010, s. 43). dikkat eksikliği bozukluğunun önlenmesi açısından çocukların doğayla iç içe, hayvanlarla iç içe ve bitkilerle iç içe olması gerekir.
    isviçreli araştırmacılar iki farklı gündüz bakım ortamında bakılan çocukları karşılaştırdılar. birinde, yüksek binalarda çevrelenmiş, birkaç bodur bitki ve tuğladan bir yol içeren sessiz bir oyun alanı vardı. “bütün hava koşullarında dış mekan” temasıyla düzenlenmiş olan diğer oyun alanı ise otlaklarla ve ağaçlıklarla çevriliydi ve hemen yanında, uzun ağaçlar ve büyük taşlar bulunan bir meyve bahçesi vardı. çalışmalar “yeşil” ortamda bakılan ve hava durumu ne olursa olsun her gün dışarıda oynayan çocukların daha iyi hareket eşgüdümüne ve konsantrasyon yeteneğine sahip olduğunu gösterdi. (louv, 2010, s. 128). sınav zamanlarında dikkatimizi arttırmak için doğa yürüyüşleri yapmayı tercih ederiz. doğayla iç içe olmamız sınavlardaki başarımızı arttırır. ve daha fazla odaklanmış oluruz.
    fin gençlerle ilgili bir çalışma, gençlerin üzücü olaylardan sonra genellikle doğal ortamlara gittiklerini ortaya çıkardı. orada zihinlerini temizliyebiliyor, geniş bir bakış açısı kazanabiliyor ve rahatlayabiliyorlardı. (louv, 2010, s. 61). bu araştırma doğrultusunda doğa bizim hayal dünyamızı geliştirir. ve olaylara bakış açımızı değiştirir. çünkü açık havaya çıktığımızda beynimize temiz oksijen gittiği için daha fazla odaklanırız. ve doğanın insanı sağaltıcı gücünden yararlanırız. ve kafamızın daha boş olmasını sağlar. sıkıntı ve dertlerimizden arınmış olur. doğa bir mucizedir.*
  • epub ya da pdf dosyası elinde olan yazar varsa yeşillendirmesini rica edeceğim.
hesabın var mı? giriş yap