• oğlum,

    anan yok evde, telefonu kapalı, hiç gelmedi, tanışmadık da zaten. şimdilik kendi kendime yaptım seni ben. ananı bulayım, son şeklini verecem senin. şimdilik tıpkı bensin. hem analık hem babalık yaptım sana. içmedim içirdim, yemedim yedirdim.

    kız niyetiyle yaptım seni ben. büyüğü kız olsun, küçüğü erkek olsun, sonra ablasına sahip çıksın gibi hayallerim vardı. ultrasonda koca çükünü gördükten sonra plan yattı tabi. aslında daha önce göbeğimin üstünde alyans tuttum, yuvarlak yuvarlak dönünce erkek olduğunu anladım. ultrasona boşuna para verdik anlayacağın. mamasıydı, beziydi çok masrafın varmış ya la senin. sen gelmeden hazır ettim ama onları, geldiğinde rahatça ye, iç, sıç, bezlerin 2. çekmecede. kusura bakma boklu götünü bezleyemem ben. ayrıca erkeksin diye zıbınını, eldivenini, emziğini mavi aldık.

    neyse oğlum bunlar şaka. anan çok güzel, sanki bir melek. kendim yapsaydım seni çok çirkin bişey olurdun, o tuttu da işin ucundan, güzel bir çocuk oldun. özü sözü bir aynı benim gibi, biraz deli tıpkı annen gibi oldun. ama sana ananın karnında zarar gelmesin diye anana pek ilişmedim hamileliği boyunca. sert sevişirim, dengen bozulur içerde. sen hele bi doğ, annenle bu saatlerde mutlaka sevişiriz, 9 aylık birikmişim var. bu sırada ağlamaman çok iyi olur. annenin memelerini ilk 6 ay hor kullanma, kardeş yaparken lazım olacak onlar. çok emip sarkıtmayasın onları, kapiş.

    biraz temelini geç attık senin farkındayım. ama maddi olarak yeni yeni kendimize geliyoruz. düğün salonunun kirasını, düğünde takılan altınlarla ödedik zaten. düğün ertesi hemen iş başı yaptık. annen gündüz, ben gece mesaisinde çalıştım. sadece merdivende karşılaştık, sanki komşunun karısı gibiydi la. nihayet borç harç bitti, mesai saatlerimiz aynı oldu öyle yapabildik seni. ön sevişmeli, bol pozisyonlu bir sevişin ürünüsün. özensiz yapmadık yani seni.

    ekmeğe göndermelik, pataklamalık biri olsun diye sana bir kardeş daha yapıcaz, senin iyiliğin için yani. o kendini savunana kadar istediğin kadar ez. bakkala gönder, oyuncaklarını boz, çükünü sık falan filan.

    pazar günleri dedenlere gidecez, ayaklarının altında dolan hep, harçlık alıncaya kadar kedi gibi gez. para çok onda, her zaman şımar, vermezse ağla. seni parka gezmeye götürüyorum diye evden çıkarır, birahaneye götürür demedi deme. çay bardağında iç sen birayı aman.

    milyonlarca spermin içinden birinci gelerek şampiyon oldun. gelmeni sabırsızlıkla bekliyorum. erkek adamın oğlu nasıl olurmuş görsün cümle alem. orada burada ''oğlum amcalara çükünü göster'' dediğimde, cık etmeden çıkar koy masaya e mi.

    bulunduğun yerden çıktıktan sonra beni nasıl tanıyacaksın, güzel soru evet. kapı önünde çömelmiş ağlayan adam benim. anan seni doğuruyor ama ben kapı önünde dokuz doğuruyorum. sigara içmediğim halde sıkıntıdan sigara içtim. seni elime aldığımda karnında osuruk sesi çıkartırım.

    oğlum tez vakitte gel. bu mektubu yazarken amcan falan çok güldü. güldürme beni millete. çok seviyorum lan seni. annenden bile çok. herkesin çocuğu kendine tabi ama doğmadan bile çok seviyorum seni. görüşürüz babam.
  • meleğim ,
    seni daha görmeden ne kadar özlediğimizi söylesem acaba gelmek için acele eder miydin .. anneciğinin , yani benim , senin için göbüşten ve popişten yüzlerce iğneler vurulduğunu bilsen , babanın senin için ameliyat olduğunu bilsen acaba daha mı çabuk gelirdin .. annenin her ay senin gelip gelmeyeceğini öğrenmek için testler yaptırdığını bilsen , gelmeyeceğini öğrendiğinde her defasında onun yüzündeki ifadeye tanık olsan, gözyaşlarını silen sen olsan acaba çabucak gelir miydin ..
    gitgide umutsuzluğa kapıldığımızı , annenin geleceğinden umudunu kesmeye başladığını bilsen mesela , hayal kırıklıklarının taşınamaz olduğu için altında ezildiğini bilsen ona umut olmak için elini çabuk tutar mıydın meleğim , söyle bana ..
    ama eğer gelirsen ..
    geleceğinin haberini alacağımız gün sevinçten deliye döneceğiz biz annenle baban , sen bile şaşıracaksın buna , hele ki seni kucağımıza alacağımız gün dünyanın en mutlu iki insanı olacağız . ilk önceleri yarışacağız babanla " + sen daha çok kucağına aldın .. - hayır sen " diye tatlı tatlı atışacağız . eğer ateşin çıkarsa gözümüzü kırpmadan duracağız başında meleğim . ilk adımlarında gölgen olup peşinde dolaşacak , ilk söylediğin kelime için aklına gelen herkesi arayıp bunu kutlayacak , okula ilk gideceğin gün yanında olacak , ilk aşkını , ilk başarını , ilk yenilgini paylaşacağın insanlar olmak istiyoruz yavrum biz . bizi daha fazla bekletme olur mu ..
    babanla biz birbirimizi çok seviyor ve beraber dua ediyoruz senin bir an önce ve sağlıkla aramıza katılman için .

    annen , serra
  • motosiklete bin oglum, cunku motosiklet hayattir.

    bircok babanin korkusu oglunun motosiklete binmesidir.

    olumden ve baska her turlu tehlikeli durumun cocuklarinin basina gelmesinden korkarlar.

    benim senin basina gelmesinden en cok korktugum sey ise hayatin zevklerini almadan yasayan bir egreltiotu olmandir.

    eger yapmak istedigin sey orada duruyorsa ve aranizda bir tehlike dikilmisse, senin yapman gereken o tehlikeyi bertaraf edip, istedigin seyeulasmaktir.

    iste bunu yapamazsan hayatin ancak bir egreltiotununki kadar heyecanli olabilir.

    motosiklete bin oglum, ama dikkat et, motosiklet tehlikelidir.

    o tehlikenin uzerine aptal gibi gitme. unutma sun tzu der ki; "kotu komutanlar once savasa girer, sonra nasil kazanacagini dusunurler; iyi komutanlar once nasil kazanacagini bulmadan savasa girmezler".

    once viraja girip de sonra nasil cikacagini dusunen aptallardan olma.

    tehlikeleri en kucugune kadar bertaraf et. hep tam koruma kullan, bakimsiz motorla yola cikma,

    alkollu ya da yorgun binme, kafan bozukken taksi tut,

    bilmedigin yolda risk alma, diger arac suruculerinden kose bucak kac.

    tehlikeleri nasil dibine kadar bertaraf edecegini bilemiyorsan sakin motosiklete binme, cunku o zaman bu isi beceremezsin demektir.

    motosiklete bin oglum, cunku motosiklet asktir.

    sadece kizlardan bahsetmiyorum, motosiklet macerasi yasam askiyla doludur.

    gunesi batiracagin yeri bilmek, uzerinde yasadigin topraklari karisi karisina gezmek, her yas ve meslekten insanla yolunu paylasmak ve bindigin makinenin uzerinde sanki ciglik atarmis gibi kopup gitmek, hayati dibine kadar yasamak, ancak bu aracla mumkundur.

    motosiklet macerasinin icinde yasam aski olmayan insanlarin tek yaptigi ise teknik detaylari birbirlerine anlatarak kocaman, yararli ama sikici bir ansiklopediyi yasayip gitmektir.

    askin ucunu birakma, heyecanli ve renkli ol, sikici olma.

    sikici olacaksan arabaya binip, hafta sonlari futbol, aksamlari ana haber seyrederek yasayabilirsin, motosiklete ihtiyacin yok.

    gunu yakalamayi bil oglum, motosiklet senin yasama enstrumanindir.

    kizlardan bahsetmiyorum dediysem, o kadar da demedim tabi. hani bazen pembe bir vespa uzerinde pembe kaskla kugu gibi giden pembe pantolonlu bir kiz gorursun ya? git yanas, merhaba de ona. orta parmagi gosterirse, kiza efendi gibi bir selam
    cakip gazla bana gel, ensene bir tane patlatayim, sonra bira icmeye gideriz. hayati boyle yasayacaksin iste, okuz gibi, odlek gibi degil.

    hem efendiligini bozmayacaksin, hem de cilginligini koruyacaksin.

    ha hoslandigin bir kiz mi buldun? at motorunun arkasina, datca'ya gotur onu, knidos'un sulariyla yika. can yucel'in en sevdigin siirlerini okurken batan gunesi izlet ona, domuzbuku'nde yildizlari ort ustune uyusun. sonra bu macera icin bana tesekkur edeceksin.

    motosiklete bin oglum, cunku motosiklet isyandir.

    insanlik tarihi populer kulturler ve onlara tepkiyle gelisen kultlerle doludur. rock tarihi, 68 kusagi, avrupa bohemleri, beatnick'ler hep ayni heyecanla tutustular. bugun bu ates bir miktar sonmus gorunse de sen buna aldanma.

    insanoglunun dogasinda isyan vardir ve motosiklet bunun disa vurulus sekillerinin en guzellerinden biridir. motosiklet bir ulasim araci degildir, bir isyan aracidir, bunu kafandan cikarma.

    hayatin rutinlerine dikkat et oglum. efendi ol ama icindeki serseriyi korumayi bil, aksam eve gelince takim elbiseni cikarip deri montunu giy. her zaman kravatin olabilir ama hic yularin olmasin, her zaman bir patronun olabilir ama hic efendin olmasin. eger seni zincirliyorlarsa o patronu, arkadasi ya da sevgiliyi dehleyip, kravati coz, kol saatini firlatip at, gemileri yakmayi bil.

    hayatimda tanimaktan keyif aldigim insanlarin neredeyse hepsi, gunu geldiginde hayatinda radikal degisiklikler yaparken gozunu kirpmamis insanlardir. ve bu insanlarin neredeyse hepsi motorcudur.

    motosiklete bin oglum, cunku motosiklet dostluktur. bir motosiklet grubuna mutlaka gir. o motosiklet grubunun icerisindeki bir kavgaya ise asla girme. unutma ki insanin oldugu yerde sevgi de vardir, kavga da vardir. toplumdan soyut yasama, yolu paylas. ama kimligini de kaybetme, yolunu sasirma. toplumun icinde dur, ama tek basina ayakta dur, sonucta yol yalniz senin yolundur unutma.

    herkesle konustugun gibi, her tip motora da bin, tutucu olma. "chopper gitmiyor, donmuyor" diyenleri takma, altindaki v motorun ritmiyle dans etmeden isyanin ruhunu anlayamazsin. siki bir enduroyla off-road yapmadan dogaya fazla kavusamazsin. ibrende bir kez olsun 200'leri gormeden de adrenalin seni ilk defa icki icmis 15 yasindaki kiz gibi sarhos eder durur.

    herkesi dinle ama hic kimseye kulak asma. motosiklet turlerinin her biri farkli amaclarla uretilmistir, birini sececeksen sec, ama hepsiyle barisik ol, hicbirinin fanatigi olma.

    motosiklete bin oglum, cunku ben hep motosiklete bindim. ve su hayatimda yaptigim en iyi seylerden biri bu. tek bir dakikasindan bile pisman degilim ve iyi kotu her maceramin kiymetini bildim. hayatta ogrendigim bircok seyi bu iki tekerlekli
    cansiz makineden ogrendim.

    motosikletle yasa oglum ve aradan yillar gecerse ve ben motosiklete binemeyecek durumda olursam, gel bana maceralarini anlat, nereleri kesfettigini, kimlerle hirlastigini, kimlerle dost oldugunu, hangi sarabi kiminle icip, hangi gunesi nerede batirdigini.

    eger ben olmussem de cok onemseme. motor uzerinde olmussem neden pisman olmadigimi anlayacak tek kisi sen olacaksin.

    eger olmemissem su pembeli kiza sor bakalim ablasi var mi?

    sana birakacagim en buyuk miras, iste bu hayat rehberi, motosikletli hayatin ta kendisidir.

    motosiklete bin oglum, cunku motosiklet hayatin ta kendisidir.

    *
  • sevgili oğlum,

    lütfen seda sayan'a inanma. ondan uzak dur. lütfen.

    baban g.b
  • sevgili kızım;

    herşey yolunda giderse ekim ortası gibi kollarımda olacaksın. kız babası olma fikri beni bu denli heyecanlandırıyorken, sana sarılıp süt tenini koklamak nasıl bir mutluluktur; şimdiden tasavvur etmek imkansız. abin de bir zamanlar çok güzel kokuyordu ama şimdi çikolata, balon ve köfte arası bir kokusu var. altın sarısı saçları yaz ayları gelince daha da açılıyor ve harikulade bir renge bürünüyor. senin saç rengin benimkine benzerse bana kızma olur mu.

    ara ara uzaklara dalıyorum. ama çok uzaklara; 25 - 30 sene sonrasına. hıyarın teki alıp gidecek ya seni benden, işte şimdiden bunun telaşına düştüm ben. neticede ben de deden için hıyarın tekiyim ama saygımdan dolayı hep tavlada yeniliyorum. sen de baban gibi ince fikirli, nazik ve gerçek bir salon erkeği bulursun inşallah.*

    neyse. unut tüm söylediklerimi, kulak asma bu sersem adama. biliyorum ki hiçbir zaman kıyamayacağım sana, biliyorum ki bir dediğini iki etmeyeceğim ve gün gelip o adamla evlenmek istediğinde "peki kızım" diyeceğim sadece.

    biliyorum ki ne yaparsan yap, ne dersen de sen hep benim bir tanecik kızım olacaksın ve yaşadığım müddetçe görünmez kanatlarım altında hayata akacaksın.
  • sevgili oğlum..

    hala inanamıyorum ama dört gün sonra aramızda olacaksın. heyecandan geceleri uyuyamıyoruz. ben daldığım zamanlarda da rüyamda hep seni görüyorum. her seferinde farklı oluyorsun. bazen kıvırcık saçlı, bazen kel, bazen renkli gözlü. anlayacağın tipini kafamda oturtamadım henüz.

    geceleri üzerinde hafif bi baskı hissediyorsun, biliyorum.. hani tekme atıyorsun, elinle ittirmeye çalıyorsun ya işte o tekmelemeye çalıştığın şey benim elim. o el uzun süredir benden bağımsız, annenin karnına yapışık bir şekilde duruyor.

    bu arada, şu satırları yazarken ve seni her düşündüğümde suratımda eblek bi gülümseme ifadesi oluyor, ayva tatlısı gibi sırıtıyorum. daha dünyaya gelmeden bile bana yaşattığın bu tarifsiz mutluluklar için teşekkür ederim. ben de ömrüm yettiği sürece senin mutluluğun için ve senin için yaşacağıma söz veriyorum.

    ben seni çok seviyorum. görüşmek üzere...
  • “çocuklarınıza ders vermek istiyorsanız (bu hiç de gerekli değil) kendinizi örnek gösterin. ama sizin gibi olmaları için değil, sizin gibi olmamaları için.”
    bernard shaw

    ...

    sevgili oğlum,

    sana bu satırları hastaneden yazıyorum. “iyi de baba, 18 yaşıma geldiğimde okuyayım diye ben doğmadan bir mektup yazıyorsun ve o mektubu niye peçeteye yazıyorsun?” diye sorma... çünkü bu mektubu şu an alman hastanesi tüp bebek merkezindeki sperm bağış odasından yazıyorum canım oğlum.

    az önce hastabakıcı beni bu odaya getirdi ve seni içine koyacağım plastik kutuyu elime tutuşturdu. sonra da her gün yaptığı sıradan bir işmiş gibi odadaki porno film oynayan televizyonu açtı ve gitti.

    alman hastanesi’nde niye amerikan pornosu gösteriyorlar bilmiyorum ama gördüklerim karşısında dehşete düştüm ve önümde duran peçeteye sana bu mektubu yazmaya karar verdim canım oğlum.

    biz annenle seni böyle çılgınlar gibi sevişerek yaratamadık maalesef. zaten annenin bel fıtığı sebebiyle bu pozisyonları da yapamadık.

    neyse mevzumuz bu değil.

    aşk çocuğusun evet ama aşk yaparken olamadın oğlum. bizi affet.

    “böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorum.”

    annen ilk evlendiğimizde böyle söylemişti. ama nerden bilebilirdi ki kendisini tavlamak için body building yaparken varikosel olduğumu ve o iş yerindeki kadınların birbirlerine forwardladığı maillerdeki şirin bebek videolarından gaza gelip çocuk yapmaya karar verdiğinde benim sperm sayımın düşük çıkacağını.

    evet sen bir tüp bebeksin oğlum. hatta belki de “kız halaya, oğlan dayıya” lafının doğruluğunu kanıtlarcasına piknik tipi bir tüp bebeksin. aynı hilmi dayın gibi hem kel hem fodul olabilirsin maalesef.

    ama yine de “üvey evlat olsaydım da daha yakışıklı olsaydım” diye düşünme yavrum. brad pitt’ler memleketi değil maalesef burası. hem belki de üvey baban olsaydım bir kemalettin tuğcu karakteri kesilecektim karşında, kim bilebilir.

    latife yapıyorum evladım.
    aynı kandan olmasa da kendisine “baba” diyen bir çocuk canıdır insanın. sen de baba olunca anlarsın. ben baba olmak için, baban olmak için çok çalıştım. inşallah bunu da anlarsın.

    yıllar nasıl geçti bilmiyorum. belki sana layık bir baba olamadım. belki şu an bir hasan ali yücel - can yücel ilişkisi yok aramızda. belki ileride “hayatta ben en çok babamı sevdim.” diye bir şiir yazmayacaksın ardımdan.

    canın sağolsun.

    - bu arada, yazının burasındaki mürekkep dağılmaları gözüme bir şey kaçtığı için akan gözyaşlarımdan oğlum. aman yanlış anlamayasın, fesat şeyler gelmesin aklına. -hatta şu an müslüm gürses o bariton sesiyle “ah oğlum” diye şarkı söylemeye başladı beynimde bir yerlerde. “babalar eksik gösterse de çok sever...” diyor oğlum. doğrudur.

    oğluna sevgisini gösterememe özelliğini büyükbabam babama, babamda da bana vermiş.
    bu bir aile geleneği. beni bağışla oğlum.

    çünkü az sonra ben de seni dünyaya getirecek spermi bağışlayacağım.

    baban.

    ...

    not:
    eğer kız doğduysan bu mektubu ciddiye alma canım evladım. annen de belki bir mektup yazmıştır, git sor.

    not 2:
    eğer erkek doğup gay olduysan lütfen bana söyle! böyle bir durumda alman hastanesi’ne tazminat davası açmayı düşünüyorum.
  • sevgili oğlumuz,
    hatırlarsın, varlığını öğrendiğimizde sana ailemizle ilgili birtakım gerçekleri açıklamıştık. senden beklentini büyük tutmamanı, zengin bir ailen olmayacağını elimizden geldiğince izah etmeye çalıştık.

    sevgili oğlumuz,
    dün evimize hırsız girdi. alyanslarımızı, ananın tektaşını, emekli fotoğraf makinasını vb. çok para etmeyecek ama manevi değeri olan ne varsa aldı götürdü deyyus.
    merak etme, senin godik ayakkaplarına ve minnak çoraplarına dokunmamış, onlar yerli yerinde duruyor.
    bilmen gereken şu ki; artık fasfakiriz evladım.
    elimizden geldiğince seni aç bırakmamaya çalışırız, bize anlayış göster yavrım.
  • dün gelmekten vazgeçtiğini öğrendik.
    seni bilemem ama aldatılmak gibi bir şeydi.
    kalanların (bu taraftakilerin) bizleri avutmak
    maksadıyla, tabiatı da arkalarına alarak
    tüm kusuru (yada suçu) sende bulmaları
    riya gibi.
    en güvendiğin, en sevdiğin en yakın, en dost, en insan .......... en kendim....
    .......... bir kapıdan eli boş dönmek gibi
    gelmemen.

    bu güzel baharda her şey: gibi.

    gelmiş gibi gittin
    yolun açık olsun
    küstüm.

    .. orada kalabalığız
    babaannen emzirir seni,
    amcaların sever.

    bi babalığımı göremedin bari kardeş oluruz.

    imza:
    'nen olduğunu bilemeyen kalhor.
hesabın var mı? giriş yap