• adını duyan çoğu insanın asya kıtasında sandığı fakat aksine endonezya ve avustralya arasında kalmış bir süre bana ev sahipliği yapmış ada ülkesi. başkenti dili dir. para birimi olarak amerikan doları kullanılır. ada nüfusu yaklaşık olarak bir milyon civarında olup nüfusun dörtte bire yakını başkentte yaşamaktadır. adaya gidecek olanlar rahatlıkla haftanın her günü bali ngurah rai havaalanından merpati airlines ile adaya ulaşabilirler. bunun dışında avustralyanın darwin kentinden haftanın üç günü adaya airnorth tarafından sefer düzenlenmekte. adadaki türk nüfus dört kişiden oluşmaktadır.bunlar yaklaşık 15 yıldır adada yaşayan avustralya vatandaşı iş adamı kemal abi, kemal abinin türkiye'den binbir zorlukla tranfer ettiği birbirine düşman iki türk aşcı ve kemal abinin azılı düşmanı rakip türk lokantasının sahibi gökhan nam-ı diğer antonio'dur.

    edit: kemal abi kanser tedavisi gördüğü malezya'da vefat etmiş :(
  • etrafında fena halde yeraltı zenginliği barındıran ada.*yıllarca ada endonezya nin askeri baskisi altinda idi.son yillarda bağımsızlık hareketleri sorunucunda kanlı da olsa amaçlarına kavuştular.avusturalya önderliğinde birleşmiş milletler adada şu anda huzuru sağlamaya çalışsa da avusturalya niyeti o kadarda masum degildir.belkide kaynaklardan faydalanmak amaçlarıdır.bu adanın halkına mutluluk biraz haram gibi...
  • bu ülkenin bir bölümü ülkenin ana sınırlarından farklı bir yerde bulunmaktadır ve endonezya'ya ait batı timor toprakları arasında sıkışıp kalmıştır. kktc'ye bağlı erenköy ve rusya'ya bağlı kaliningrad dünyadaki benzer bölgelerdir.

    http://upload.wikimedia.org/…edia/en/f/fd/timor.png
  • onceleri portekiz somurgesi olup, 1970 li yillardan itibaren endonezya somurgesi altina giren ve son birkac yildir birlesmis milletler tarafindan yonetilen ve ancak gectigimiz gunlerde bagimsizligini ilan edebilmis ulke.
  • şu an itibariyle dünya'nın en genç ülkesidir. (burada gençlik ölçütü egemenlik ve bağımsızlık ilanı tarihidir.)
  • bu ülkeyle avustralya'nın arasındaki denizde acaip petrol vardır.
    bütün kıyamet bundan kopmaktadır.
    "endonezyalılar bu adayı işgal ederse petrolü daha ucuza alırız" diye düşünen insan hakları savunucusu ülkeler (abd, avustralya başta olmak üzere) on yıllarca süren soykırıma bu yüzden seyirci kalmışlardır.

    tabi bir de 1970'lerde abd vietnam'da yenilmiş iken, çin hindinde komünist olmayan bir tek ülke endonezya kalmış iken ona ayıp etmeyelim demişler. o arada endonezya da yapacağını yapmıştır.

    nüfusun üçte birini ortadan kaldıran soykırım bir yana doğu timorlu kadınların zorla kısırlaştırılmış olmaları (70'li yıllar) dehşet vericidir. insan hakları konusunda mangalda kül bırakmayan batı ülkeleri ise o sırada komünist olmayan ve petrolünü paylaşan endonezya'ya yaltaklanmakla meşgulmüş.

    bu ülke halkına sadece portekizliler ve birkaç katolik ülke halkı, el altından ve çok kısıtlı olanaklarla yardım etmişlerdir.

    bu arada belirtmek gerekir ki doğu timor halkı kendilerine maurebe halkı der ve ortak dilleri tetum denen ticaret dilidir.
  • efendim bu ulkede de pek cok ulkede oldugu gibi degisik degisik etnik gruplar var. hal boyle olunca degisik degisik yerel dillerin olmasi da kacinilmaz. ancak bu yerel dillerden sadece biri, yaninda portekizce ile berar ulkenin iki resmi dili konumunda. okul cagina gelen cocuklar okullarina basladiklari zaman, kendi evlerinde konusulmayan bir dilde egitim gormeye basliyorlar. bu yuzden ulkedeki cocuklarin yuzde 20'si okuldaki ilk yilini tekrar etmek zorunda kalirken, ilkogretime baslayan cocuklarin yarisi egitimlerine devam etmiyorlar. iste bunun onune gecmek icin 12 okulda yerel dillerde egitim projesi baslatilmis, baslatilmak isteniyor. buna gore cocuklar okula basladiklarinda kendi ana dillerinde egitim gorecekler, daha sonra zamanla portekizce ve tetum ogrenmeye baslayacaklar. boylelikle cocuklarin okula basladiklarinda zorlanmalari, derslerinden kalmalari, okulu yarida birakmalara, buyuyunce anadilinde egitim almis olanlara gore is bulmada dezavantakli olmalari engellenmis olacak. tabi resmi islemlerde kendi dillerini kullanmadiklarindan hizmet almakta, hizmetlerden faydalanmakta yine zorluk cekecekler ama bu da bir baslangic.
    timor leste'deki bu ana dilde egitim projesi egitimciler tarafindan tesvik edilir, ana dilinde egitim almadigi icin zorluklar cekenler tarafindan desteklenirken bir grup yerel stk ve devlet yoneticileri tetum ve portekizce disindaki dillerde egitim vermenin ulkeyi bolecegini ileri surmusler. halbuki kacirdiklari bir nokta var; desteklerini esirgemedikleri halihazirdaki iki dilli sistem kendi dilinde egitim goremeyen gruplari disliyor ve onlarin ofkesini daha da artiriyor.

    kaynak

    not: tanidik geldi
  • 1970'lerde endonezya'nın işgali sırasında bosna'da yapılan soykırımın üç misli daha çok insan öldüğü rivayet olmakta. ve fakat katolik halkının öldürülmesini özellikle ingilizlerin çok iyi gizlediği yönünde haberler var. önce endonezya'nın ilhakına göz yuman batılılar daha sonraları burayı, onlara da bırakmamışlar, iç savaşlar ve karışıklıklar ile şu anki konumuna gelmiş. bağımsız bir ülke evet, ancak halkının oldukça büyük bir çoğunluğu açlıkla mücadele etmekte. sağlık ve eğitim sorunları çözülememekte. öyleki insanların büyük çoğunun zeka geriliği ve çeşitli hastalıklardan muzdarip olduğu söyleniyor.

    tabi doğu timor'u önemli kılan faktörler çok, zengin petrol kaynakları ve diğer madenler mevcut. zamanında katoliklerin(portekizliler) buraya olan ilgisi de yersiz değil anlıyacağınız. şimdi de batılı tekeller petrollerini sömürmekle meşgul, halkı ölmüş kimin umurunda? bu size bir yerden tanıdık geldi mi?
  • 14 ekimde national geographic'in yayinlacagi dunya atlasinda ilk kez yerini alacak ulke.
  • (bkz: balibo)
hesabın var mı? giriş yap