• önceleri kompakt makinasıyla güzel fotoğraflar çektiğini düşünen ve ailesinden övgü alan kızımız, güç bela biriktirdiği para ile kendisine önce bir canon 550d alır (sadece kit lensli). bakar görür ki bu makinayı kullanmak için biraz bilgi birikim lazım, aylığına 130 lira ödediği ve muhtemelen aynı süreçlerden geçmiş kişilerin gaza gelip kurduğu bir temel fotoğraf atölyesine yazılmaya karar verir.

    temel fotoğraf kursunu başarıyla tamamlamasının ardından, aynı zamanda facebook'ta sürekli güncellediği fotoğraflarına olan ilgi artarak devam ederken, biraz daha paraya kıyıp kendisine bir portfolyo şablonu satın alır ve internet ortamına tamamen girişini tamamlar. gün, yeni bir lens alma, hatta portre fotoğrafçılığı atölyesine giderek bilgilerini pekiştirme günüdür.

    "ay inanmıyorum sen çekince ben çooook güzel çıkıyorum kızııaaammm" yorumlarıyla şenlenen facebookta artık viral reklama girmenin zamanı da gelmektedir. kızımız photography isimli fan page'ini açar. zorla herkesi davet eder. kabul etmeyenleri telefonlar arar, like ettirir. videolar editler, paylaşımlar yapar, boy boylar, soy soylar.

    eş dost tanıdık derken bir kaç iş almaya başladığı zaman, geriye dönüp geçen 6 ay içinde ne kadar çok yol aldığına kendisi bile inanamaz.
  • yemin ediyorum icim aciyor bu beyefendiye / hanimkiza verilen paraya.
    lan hic mi arkadas es dost akraba kardes yok ailenizde?
    verin eline bi alet, ceksin iste???

    ilahi komedya!
  • saygı duyduğum meslek. yer yüzünde insanlara anasının amını gösteren başka bir meslek yok.
  • ebenizin de fotoğrafını çekebilecek fotoğrafçıdır. tabi isteğe bağlı olarak.
  • işsiz ve ev hanimi olan bi arkadasim 2 sene evvel makine alip bu işe merak saldi.

    geçen mart ayinda range rover aldi kendisine.

    bahsettigine gore muazzam bi para varmis bu iste. ama işi aldiginda cogu gece uykusundan uyandirildildigini ve tek dezavantajin bu oldugunu solemisti.
  • iki sene kadar once ayse arman kendi dogumu bahanesiyle bu meslekle ilgili yazmisti. ki, boyle bir meslek oldugunu duydugumda, vizonteledeki deli emin karakteri kadar icten bir "$err-rrefsizim benim aklima gelmisti!" cektigimi cok net hatirliyorum. ayse arman'dan cok haz etmesem ve "milano'da kizimi uyutup sevgilimle kucuk bir balikci lokantasinda yedigimiz deniz urunleri salatasi ve sarap esliginde gunesi batirdik" tarzi ismarlama yazilarina ne kadar deli olsam da, zamaninda icinde bulundugu kadin calismalari gruplarina katkilarindan ve baskaldirma geleneginden mutevellit, hala icten ice bir yerlerde kendisini sever, "giymiyorum ulan istediginiz elbiseyi" deyislerini takdirle izlerim. iyice ayse'ye bagladim; sadede gelirsek hem fikir skript disi oldugu ve cok hosuma gittigi icin, hem de onun fotografcisinin hem dogum hemsiresi, hem de mimar sinan universitesi fotografcilik mezunu olusu inanilmaz ilginc geldigi icin, hafizamda cok net yer etmis mesleklerden biri.

    ozellikle ve eger haberli bir dogumsa evde canta toplama surecinden baslayarak bebekle eve geri donuse kadar, solo ve koro, yuzlerce fotografiniz cekiliyor, ve isteginize gore albume kadar hazirlaniyor. herhalde aradan istediklerinizi seciyorsunuzdur diye tahmin ediyorum. hayir, eger secemiyorsak "ah bebegim, suyun patladigindaki panikli tebessumunle adeta bir kelebek gibiymissin!" diyene en lohusa haliyle girisir insan zannimca. demiyorum ki bu saatten sonra kariyer degistiririm, ama hipotetik olarak birbirini cok seven iki insanin hayatlarinin en ozel gunlerinden birinin adim adim sahitligini yapmak, ve dahasi bu sahitlik anlarini fotograflamak kadar buyulu, ve insani her icra ediste adrenalin+serotonin bombasina donusturecek cok az meslek vardir herhalde.

    edit: milano kiyilari
  • lazım bir meslek, önemli.

    şimdi bilen bilmeyen konusuyor, birincisi yeni doğan bebeğin olduğu ortamda ne flaşı güzel arkadaşım, önce bir durun...

    arkadaş ben kızım doğduğunda dünyanın en acayip hislerini yaşadım. bir ağladım bir güldüm, karman çorman oldum gittim. ne benim, ne de ailelerimizden hiç kimsenin fotoğraf düşünecek hali yoktu. annem fotoğraf çekmekle mi uğraşacak, kadın torununu sevmek istiyordu. yeni bir insanın dünyaya gelmesi çok acayip, çok ilginç, çok zor mesele. bırak bir izin ver de aileler bebekle ilgilensin, anneyle ilgilensin, fotoğrafla motoğrafla uğraşmasın. onu yapacak birinin dışardan olması daha iyi zaten...

    bir de o fotoğrafları ömür boyu saklayacaksın. bizim fotoğrafları çeken arkadaş hem bu işlerin çok profesyoneliydi, hem de benim çok yakın arkadaşımdı. onun yakaladığı karelerin onda birini benim yakalamam mümkün değil (annemle kayınvalideyi saymıyorum bile bak).

    demem o ki, bence mühim meslektir. ha, senin mezhebine ters mi, sen iş vermezsin. ama her zamanki muhteşem alçakgönüllü harika eşsiz tavırla ''o gereksiz, bu aptal, o salak, oburu enayi'' diye bıdırıdamanın da bir anlamı yok gördüğün gibi.
  • hangi açıdan çektiğine bağlı olarak başkalarına gösterilemeyecek fotoğraflar çekebilme olasılığı olan insan
  • benim doğumumda eğer bir doğum fotoğrafçısı olmamış olsaydı, bebeklerimi doğumdan sonra kucağıma alamamış, onlara bir kez bile dokunamamış olmanın burukluğuna bir de ilk anlarına da şahit olamamış olmak eklenecekti. erken geldi sıpalar, endişeli bir doğum oldu yaptıran ekip için de, çocukları devralan ekip için de, anne ve baba olarak bizim için de. ben dinledim yalnızca seslerini. ilki ağlamadı, ağlamadı, zaman geçti, çok uzun geldi bana, sonra duydum sesini. ikinci üzmedi beni, ağladı hemen. sonra gördüğüm ilk ve son şey onlara dair, kafalarına takılan sarı-beyaz çizgili minik berelerin uçları oldu. ne zaman ki fotoğraflara baktım, o zaman tamamlandı hikaye. sonra eşimin heyecanını izledim, ameliyathane kapısından bakışını, endişeyle gülümseyerek. bunlar paha biçilemez hatıralar. noktayı koyduk artık ama yine olacak olsaydı yine isterdim.

    benim doğum fotoğrafçım alev durmuşoğlu idi. çok da güzel kareler yakalamış.

    edit: bu arada, fotoğraf makinasını eline alan herkes doğum fotoğrafçısı olamaz. işin teknik kısmını ayrı tutuyorum, bulunduğu ortamla ilgili uyulması gereken kurallar ve doğumun ne şekilde ve hangi konumdan takip edileceği bile önemli. bunlardan bihaber olanların sezaryenlerde steril masaya fotoğraf makinasının kapağını koymuşluğu vardır örneğin.
hesabın var mı? giriş yap