• tahminimce 9 ay biriken adet sancısıdır.
    doğum sancısı / 9 = adet sancısı.
  • ciddiye alınması gereken sancı.

    bu sancıyı çeken kişiyi anlamak ona göre davranmak gerekir. hele ki alay konusu asla olmamalı. sonra evlat olsa sevilmez durumuna düşebilirsiniz. nerden mi biliyorum? düştüm ordan biliyorum. üstelik burada olsa'ya gerek kalmadan direkt evlat rolündeydim. insanın ebeveyni böyle düşününce daha bir koyuyor tabi.

    bundan yirmi yıl kadar önce annem ve babam benim kendilerine yetmediğimi düşünmüş olacak ki koca kafalı, ömür törpüsü olan, bir o gadan da datlı bir o gadan da tombiş bir kardeş yapmaya karar vermişler. (yapmak pek olmadı sanki, ama siz anladınız beni) sayılı gün çabuk geçtiğinden dokuz ay dolmuş ve kardeşim neşeli hayatımıza katılmaya karar vermiş. annem sancılar içinde kıvranıyor. babam yurtdışında. ben de iki buçuk yaşında falanım. allahtan babaannem bizimle. bir akrabaya haber vermiş. annemi hastaneye götürcez. annemin adı da hülya bu arada. tabi ben annemin nasıl bir acı içinde kıvrandığını bilmiyorum. hala da bilmiyorum. benim için eğlence çıktı gezmeye gitcez hastaneye bana göre. neyse bindik arabaya ben gayet neşeliyim. (tabi ben bunları bu kadar ayrıntılı hatırlamıyorum görgü şahitleri anlatıyor) işte bende keyifler gıcır, bir şarkı söyleyim bari demişim ve başlamışım:

    -aşkın beni yakmasın sana kimse bakmasın
    tut gönül ırmağını bize doğru akmasın
    hülyaaa neden böyle, hülyaaaa derdini söyle, hülyaaa gönlümü eyle

    (bkz: hülya)

    annem orda sancılar içinde kıvranıyor ama çığlık falan atmıyor utanıyor, sıkıyor kendini. (şimdiki kızlar olsa yıkarlar ortalığı. nerde o eski hamileler.) ben de orda şarkı söylüyorum; "hülya derdini söyle" diyorum. millet ben söyledikçe gülüyor. ben milletin hoşuna gidiyor sanıyorum daha bir iştahlı söylüyorum. annem o kadar gıcık olmuş ki bana bu çocuğu ben mi doğurdum demiş? hala yıllardır bu konu açılıp bu olay anlatıldığında annem gıcık olur bana, ben öyle hissediyorum.

    işte kardeşim de doğunca erkek çocuğu da bulmuşlar bizimkiler, beni cami avlusuna bırakmışlar hastane çıkışı. o günden beri hayatımı şarkı söyleyerek kazanıyorum. birgün ibrahim tatlıses'in tahtının varisi olmanın umuduyla..

    not: bir insan 2,5 yaşında bu şarkıyı nasıl ezberler, niye ezberler? bu soruların cevapları hala muamma. ama dur benim o yaşlarda coşkun sabah'ın anılar şarkısını ezbere okuyan arkadaşım vardı. nasıl bir çevrem varmış arkadaş?
  • hamile eğitim kurslarında, nefes tekniği ile ( 3 kısa 1 uzun, hu hu hu huuhhh) azalatabileceğiniz bilgisi verilen, çektiğiniz her sancının sizi bebeğinize yaklaştırdığı gibi sevimli bir kılıfa sokulmaya çalışılmış dünyanın en feci ağrısı. gitsen gidemiyorsun, kaçsan kaçamıyorsun.
    sancılar 3 dakikada bire indiğinde bile o sancı gelmeyen minnacık arada uykuya dalma yetisi gelmesi de ayrı ilginç tabi. o kadarcık dakikada bir de rüya görebilmek daha da ilginç.

    anamdam emdiğim sütün burnumdan geldiği ana denk gelen ağrıdır bi de, ya.
  • her gebe aynı şiddette hissetmiyor, ama bazılarında o kadar şiddetli ki resmen kişilik değişikliğine neden oluyor.

    tam ağrının en güçlü hissedildiği bebeğin çıkım anında; "öldürün benii!! şikayet edecem hepinizi! sezaryene alın benii! öldürün benii!" diye bağıran hasta bebek doğduğu an, daha göbek kordonu kesilmeden, gayet sakin bir ses tonuyla "cinsiyeti ne? kız mı? allah razı olsun sizden. kurtardınız beni" diyebiliyor.
  • hakkında anlatılanlar yalandır. kötü reklamdır. her çeşidi iyidir, adamı geliştirir. hem biyolojik hem de metafor olanı aynı niteliklere sahiptir. her ne kadar bünyeden bünyeye değişse de, her ne kadar büyük, çok büyük bir acıyı işaret ettiği söylense de ve her ne kadar hakkında bir sürü korkutucu efsane anlatılsa da, filmlerde cümle alemi böğürtse de pek öyle böğürülecek bir tarafı yoktur, enteresanlığına kaptırırsın kendini. bir miktar acılı çikolata gibidir. ağızda değişik bir tad bırakır. hem dışardan, hem içerden gözlendiğinde ilginç deneyimdir. soluksuz bırakır, yorgun düşürür ama ritmik ve kontrol edilebilirdir. 1 dakika süren sancının arasından bir dakika mola verir. dinlendirir. o esnada belki en güzel rüyaları gösterir, 45 saniyecik uykuda en derin en yoğun en renkli cennet bahçesini sunar, umutlu olduğu kadar insaflıdır, maceralı ve eğlencelidir bir yanıyla da. hikayeyi izlemekten acısına konsantre olamazsın bile. sıkıntısından daha büyük bir ışığı vaadettiğinden olsa gerek sancıların en dayanılabilenidir düşünülenin aksine.
  • cervix in kasilmasindan dolayi ortaya cikan aci. dogum mucizesini kacirmayayim, cesur olayim diyerek agri kesicileri redderek 27 saat tahammul ettigim bu sevgili sanciyi iyimser bir sekilde tarif etmek gerekirse: ic organlariniza demirden kancalar takildigini ve bu kancalarin bir kac saniye aralikla yukari asagi cekildigini varsayalim. her cekilme sirasinda neredeyse aklimizi yitiriyoruz, beynimiz uyusuyor, nefes almayi falan unutuyoruz. sanci durdugu zaman hakikaten duruyor, sanki hicbir sey olmamis gibi. o 2 saniye icinde, yeterince hizliysaniz fikra anlatmaya calisabilir, aynaya bakip makyajinizi kontrol edebilir veya corap giyebilirsiniz; ben bunlari yaptim, espri bile yaptim. ama sonra yeni sanci geliyor ve bu boyle 27 saat suruyor. sonra sizin doguramayacaginiza karar verip sezaryen yapiyorlar. bunlar tabi memleketimizde olmuyor. memleketimizde doktorlarin bu tip salakliklara tahammulu yok.
    bu aciyi kabiz, adet sancisi, ya da gose kirpik kacmasi vs sancilarla karsilastirabilen hanimlarimiz kendilerini cok sansli gorsunler, bol bol dogursunlar.
  • insanin butun kemiklerinin bir cekicle unufak edildigini sandigi,vucudunun artik en ufak bir hareketi bile yapamayacak kadar dagildigina inandiran aci.ayrica,"bebek dogar dogmaz hic bir aci kalmiyor" diyenlere de inanmayiniz,bebekten sonra daha bir de plasentayi "dogurmak" zorundasiniz.ama degmez mi?deger tabii!!!
  • yalancı sancıyla karıştırılan ama vurduğu zaman "vuhuu dostum bu bir başka" dediğiniz cinsten olan sancı.. arasındaki farkları sıralamak gerekirse;
    - yalancı doğum sancısı düzensiz gelir.. gerçek doğum sancısı düzenli aralıklarla ve aynı şiddette gelir..
    - yalancı sancı karın altında ve kasıklarda hissedilir.. daha çok sert âdet sancısına benzediği söylenir.. gerçek doğum sancısı ise belden öne doğru vurur.. vurduğu gibi de inletir..
    - yalancı sancıda kadın; severken size dikine bakan ve hırıldayan kedi gibidir.. bir gerginlik olduğunu bilirsiniz ama ilgi beklediğini de anlarsınız.. gerçek doğum sancısı çeken kadın ise çöp kutusundan üstünüze fırlayan kedi gibidir azizim.. dokundurtmaz, sevdirmez, tek başına kalmak ister.. kedisi olup da doğumuna şahit olan varsa hatırlayacaktır.. tabii bu biraz daha dominant olan kadın tipleri için geçerli..

    uzman görüşüne başvuralım.. doktorumun dediğine göre; böbrek taşı düşürenlerin bir nebze anlayabileceği ağrı imiş.. anneme soruyorum, ona göre de "aman işte öylesine bir ağrı" imiş.. burada uzman olarak anamı tercih ediyorum ve tüm gebelere kolaylıklar diliyorum..

    edit: artık tecrübe ettiğime göre fikir beyan edebilirim.. içinize kazık kaçıran sancı.. işte o anda allahu ekber nidaları semaya yükseliyor sayın seyirciler.. ama çok mu dayanılmaz.. değil.. zaten hayatta ne dayanılmazdır ki.. isterseniz dayanırsınız.. özellikle duvara.. duvara dayanın a dostlar.. arada kafanızı vurur sancıyı sabote edersiniz.. sonrası huzur, sonrası bir çift parlak göz.. gerisi hikaye..
  • adet sancısının 500 katı bir sancı denmiş ama şahsi görüşüm tarif edilemez bir sancı olduğu yönündedir. evet normal doğum sancısı şiddetli kasılmalarla seyreden bir süreç ama dayanılmaz da değil. sadece tarifi yok, farklı bir sancı. o an allah tarafından bir güç , bir kudret mi veriliyor nedir dayanılıyor bir şekilde. burdan doğum yapacak hatta normal doğum yapacak olan ya da normal doğum isteyen bayanlara sesleniyorum, hiç korkmayın gözünüzü korkutmalarına da asla izin vermeyin. ben 6 saate doğurdum. sadece 1,5 saat sancı çektim. ya ağrı eşiğim yüksekti, ya da allah dayanma gücü verdi. doğumhaneye indikten 10 dakika sonra doğdu. 4-5 kez ıkındım, bitti gitti. allah yardımcım oldu. bol dua edin, ha bir de boool bol yürüyün. faydasını göreceksiniz.
    edit: 7 aylık oğlum ellerinizden öper

    edit 2: şu an oğlum 7 yaşında. kızım oldu bi de o da 3.5 yaşında. kızımın doğumundan bahsetmek istiyorum biraz da. 3 saatte doğdu. 10 dakika sancı çektim. doğumhaneye indim 2-3 ıkınmada o da bitti gitti. tabi çektiğim 10 dakikalık sancıya da sancı denirse. ben doğumun böyle kolay ve ağrısız olduğunu bilmezdim. benim ağrı eşiğimin yüksek olmasıyla alakalı bi durum değil bu ya. bildiğiniz doğumla alakalı. bence bizlere yıllarca dayatılan bi korku var. ve o gün geldiğinde ağrısız bile olsa ağrı varmış gibi hissediyoruz. inanın ki öyle bişey değil. nolursunuz korkmayın. sakin kalın. tabiiki sıfır ağrılı bi olay değil. ama büyütüldüğümüz coğrafyada her şey gibi bunu da abartmışlar. hamilelikte bol su ve bol yürüyüşle bu işi çözersiniz. bana güvenin.
    bir de şunu söylemek istiyorum ben korkak bi insanımdır. ilk doğumumda doktorla konuşmamızda sezeryan isteyerek gittim ben doktoruma. beni normale doktor yönlendirdi. iyi ki de yönlendirmiş. sonrası falan o kadar kolay ve rahat geçti ki. hem cinslerimi ben de buna yönlendireceğime söz verdim. boynumun borcu bildim :)
  • kastedilen dogum sirasinda cekilen aci ise bir kac cesitten olusan aci/agri/sancidir.
    genelde kastedilen hafif ve aralikli baslayip siddeti ve sikligi giderek artan rahim kasilmalaridir. bunlar adet sancisina benzemekte.
    bebegin durusuna gore, dogum yaklastikca belin alt kisminda agri ve baski hissedilebilir. durus degistirmek, bebegin agirligini baska tarafa yuklemek, disaridan birinin masaj yapmasi bir nebze iyi gelebilir.
    bir de son olarak bebegin cikis aninda cekilen, vajinanin acilma kapasitesinin zorlanmasi ile hissedilen keskin yanma hissi vardir. bu aci hissedildiginde de durup sik sik nefes alip vermek, vucuda alisma zamani vermek, birden itmemeye calismak gerekli imis. bebek zor bir pozisyonda geliyorsa ya da bekleyerek itmeyi beceremediyseniz yirtilirsiniz ve dogum ardindan bir de bu aciyi cekersiniz.
    son tahlilde yuceltilmemesi gereken sancilar ve acilardir. en fazla aci cekene madalya vermeyecekler, daha iyi anne olmayacaksiniz. bebek ya da anne acisindan saglik riski teskil etmedikleri surece agri kesici metodlari denemeyi hakir gormeyin, dogumunuz ne kadar kolay gecerse bebege ilginiz o kadar acik olur dogum sonrasi, sevgi daha cabuk olusur, sogukluk hissetmezsiniz.

    edit: doktor gibi ahkam kesmisim burada yahu. siz ve doktorunuz en iyisini bilirsiniz tabi.
hesabın var mı? giriş yap