• benim bu.

    aynı zamanda;
    -sen kilo mu aldın?
    -diyet yapmadın mı?
    -ah sende şeker vardı di mi ondan kaldı bu göbek.
    -hamile misin?

    gibi sorulara, cümlelere maruz kalan kadın da benim. çok bunaltıcı oluyor arkadaşlar. kilosunu veremeyen kadına böyle yaklaşımlarınız olmasın ne olur? bebeğim bir yaşına geldi hala ara ara depresyona giriyorum. sırf bu cümleleri duyduğum için çocuğuma bakıp acaba zamanı değil miydi diye düşünüyorum. çok etkileniyorum. yapmayın söylemeyin.

    diyabetim de var evet verememem de büyük etki olmasa da etki işte. gebe olmadan önce normal bir bedenim vardı. şimdi çırpı bacaklarıma eklenen göbeğim var, patatese kürdan batırılmış bir bedene sahibim evet farkındayım ama kilom kadar başınıza taş düşsün lan.

    sizin yüzünüzden hiç veremiyorum kiloyu, pilatese gittim, diyetisyene gittim ama yok olmadı veremedim. belki metabolizmam ile alakalıdır değil mi? o kuş beyninizle bunu düşünemiyorsunuz değil mi??

    her gün liposuction ile ilgili yorumlara bakıyorum, bu operasyonu geçiren insanlarla konuşmaya çalışıyorum. beni buna itiyorsunuz. bu yokluk dönemimde lütfen bunu yaptırmayın bana. kredi falan çekicem o derece asdafsh

    edit: yaaa siz ne tatlisiniz. bir suru mesaj gelmis. desteklerinizi yerim. asiri motivasyon oldum valla. benim gibi olan, onlarca hemcinsim de varmis hem. bir suru oneri aldim. cok tesekkur ederim. (gozume bir sey kacti.)

    edit2: evet diyabetim ve gece uykumuz 1 senedir yok denecek kadar az. en son diyetisyenim duzenli uyku uyuyamadigim icin de diyetlerimin basarisiz oldugunu iletmisti. sattim çocuğu babasina. birac zamandir birlikte uyuyorlar ve ben 3 4 saat uyuyabiliyorum. babamiz iyi ki var kalp.
  • biri yukarda esinden, babasindan oyle bi bahsetmiski agzina kurekle vurasim geldi.
  • bazı kadınların lohusalıkları 40 gün sürmez. 2 sene süren lohusalıklar var, psikolojik olarak. o yüzden kadınların üstüne gelmeyin. hele erkekler siz! çok yiyormuş bilmem ne? sen bi kere içinden bi insan çıkar, sonra vücudundan gelen bi sıvıyla onu besle, ondan sonra gel, konuş kadına! bir de kilo aldığının o farkında değil mi de sen haber veriyorsun? cidden ben böyle bir densizlik görmedim. böyle şeyler yapacağına kilosunu zaten dert eden kadın, bunu dile getirdiğinde ona çok kolay destek olabilirsin.
    aptal koca! bu insanlarla ilgili tek temennim ilerde o kiloların 2 kat fazlasını alın da veremeyin. üstelik doğum gibi bi vizeniz de olmadan. en son böyle beddua ettiğim 70 kilo çocuk hala 135 kilo :)) telepati yaptım, yolladım beddualarımı. birkaç seneye görürsün pis adam!
  • dogum sonrasi cok cok cok agir bir depresif donem gecirdim. ısin kotusu depresyonda oldugumun farkinda bile degildim.

    dogum kilolarimi verdim de o depresif donemde aldigim kilolar kaldi. onlari napcaz*

    birkac entry ustte esine ve esinin babasina igrenc hitaplarda bulunan o insan umarim bu sozlerinden cok pisman olur.

    esim beni bundan dolayi terk edecekse cehennemin dibine kadar yolu var. zaten asiri sinirliyim, milyonuncu kez kavga ettik. bi de o ustteki adamin entrysini gorunce cinlerim tepeme cikti. su an kendi kocama kin doluyum. sen once kendi gobegine bak diye dalabilirim adama. *
  • ya bi siktirin gidin ilk defa bu kadar sinirlendiğim bir başlık, ne bir kadının ne de bir erkeğin kilosuyla ilgili yorum yapma hakkına sahip değilsiniz amcık ağızlılar.

    yok hormonalmiş yok doğummuş sana ne lan ister doğurur kilo verir ister doğurmaz kilo alır sana ne. bunu diyenlerin de % 95 i patates. sen önce kendi götünü göbeğini düzelt sonra başkalarına laf at. erkek ya da kadın hiç fark etmez six packlidir sporunu asla aksatmıyordur çok dikkat ediyordur da partnerinin de yağ oranı hakkında yorumda bulunur kendisi kadar dikkat eden birisiyle hayatını sürdürmek isteyebilir çünkü bu bir hayat tarzıdır. ama kendi yapamadığınız şeyler hakkında kimseyi yargılayamazsınız. sen sevgilin/karın/kocan kilo aldı ya da çok verdi diye ondan soğuyorsan zaten şurdan bi siktir git, o insan da kurtulsun senden.
    kilosu hakkında eleştiri alan kadınların ya da adamların yerine bile koymak istemiyorum kendimi ne kadar rahatsız edici ne kadar manipüle edici ne kadar saygısızca kimsin sen ya kimsin sen dalyarak.

    kendinizi bu insanlardan uzak tutun lütfen hele yeni doğum yapmış vücudundan canlı çıkarmış bir kadına böyle davranılıyorsa (erkek için de aynı şey geçerli başlık doğum üzerine olduğu için bu örneği veriyorum) o çocuğu bu kafadaki bir sikkodan ne kadar uzak tutsan o kadar iyi. şekilci pezevenkler.
  • hayatta çok sıkıntılı dönem geçirdim ama hiçbiri ruhsal olarak çöktüğüm lohusalıkla yarışamaz. yani öyle haller içindeki halim türkçe' ye çevirmeye yok mecalim olarak tanımlanabilir ancak.

    ben hamileyken çok kilo almadım. hareketli bir hamilelik geçirmiştim, 8 kilo falan aldım toplamda... 4 kilo 150 gr doğdu kızım zaten, doğumdan sonra hemen doğumdan önceki kiloma kavuştum. ama işte o lohusalık var ya o lohusalık, dostlarım beni bitiren süreç o oldu. bence bir kadına lohusayken akıl değil huzur verilmeli... ama ne mümkün, şu başlığın altındaki yorumlara bak! her kafadan bi ses, kadın; kilo veremiyorum çocuğuma bakıp acaba yanlış zaman mı diyorum yazmış, gelmiş orada hiç tecrübe etmediği konuda ahkam kesiyo, öyle yapın böyle yapın diye fikir veriyor! fikirmatik! yok erkeğin psikolojisiymiş, yok boşanırmış, bak hele bak! kadının yaşadığı süreçte bile olumsuz etkilenmeyi başaran erkekler gözlerimi yaşartıyor. kadının bütün fizyolojisi, hormonal dengesi, psikolojisi, hayatı, alışkanlıkları değişmişken bu kadar bencil olmak gerçekten özel çaba gerektirir. boşanacakmış, yürrrrüüü ense tıraşını görelim! evlilik sizin gözünüzde bu mu? senin boşanmaya niyetin varmış! delikanlı ol bahanelerin arkasına sığınma! hepi topu iki yıllık bi süreçte eşinin yanında duramıyorsan, kusura bakma ama senden bi cacık olmaz güzel kardeşim... yemin ederim kocam eve gelince dudaklarına yapışasım geldi erkekim benim diye * , bak gördün mü şimdi sizin yüzünüzden ikinciyi yapcaz*.

    bence kadınlara doğumdan önce doğru bilgi verilmiyor bu ülkede! bu sürece hazırlanamıyor anneler... bakın bu insan yavrusu çok zor büyür... büyüyene kadar daha doğrusu alışana kadar da yeni annenin başına üşüşen dış mihraklar (ki bu siz oluyorsunuz) bik bik bik öter. yok sütün geliyor mu, aaaaa ver ver sarılık olur, yok yoğurdu her gün taze mayala, yok yatağında yalnız bırakma, ağlatma, emzik verme, öyle tutma, ayağında sallama, kucağa alıştırma, kilo almışsın alma, saçının hali ne bakımsız olma, kocan kaçmasın, tatlı ye sütün gelsin, yeme yeme kilo verirsin!! eeehyeterbeya, bi sen misin akıllı, sanki avogadro sayısını buldu canına yandığım, zaten nuh nebiden kalma bilgiler, sanki bi sen biliyosun anasını satayım, ne kafa ütülüyosun!

    kuzenim bi gün amma nazlı oldunuz bizim annelerimiz kaç çocuk büyüttü diyecek oldu, verdim kucağına zart diye bebeği, kaldı öyle gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi, git anana azcık baksın da dedim bi kahve içelim, almadım bebeği de kucağından, eli ayağına dolaştı. bu arada annen antidepresan içiyor şu anda dedim, şok geçiriyodu az daha... anca bik bik bik öt, öyle bakarsın işte öküzün trene baktığı gibi...

    öyle bi şey ki bu, bi yüzüne bakınca her şeyi unutuyorsun... bok unutuyosun, hiç bi şey unutmuyosun. bu işin sırrı şudur; mutlu anne=mutlu çocuk. akşam çocuğun babası eve geldiğinde, arada bi bir saatliğine bırakın ikisini... yok ben bakamam yok napcağımı bilmiyorum gibi bahaneler üretmesine izin vermeyin. biri erkek biri dişi bunu yapan iki kişi, aşkım aşkım hadi muck muck diye peşinizde gezerken iyiydi, bu çocuk ağaç kovuğundan çıkmadı, siz de ona bakmayı doğar doğmaz öğrenmediniz. iki eli, bi beyni olan herkes bi saatliğine bi bebeğe bakabilir. siz de çıkın yürüyüş yapın, ama kilo vermek için değil, ruhunuzu dinlendirmek için, arkadaşınıza kahveye gidin, komşunuzla sohbet edin. eve döndüğünüzde işte bi yüzüne bakacaksınız bebeğinizin, aaa gerçekten de insan bütün zorluklarını unutuyormuş böyle...

    yeni anneler, hanımlar, kardeşlerim,hemşireler; kapayın kulaklarınızı, içgüdülerinize güvenin... bu işte tek bi doğru yok, bebeğini en iyi anne tanır, bu sizin maceranız, kimsenin araya girmesine izin vermeyin... yok kürdana batırılmış patatese benziyorum, yok yanaklarım al al oldu, yok saçım fön görmüyor gibi şeyleri de kendinize dert etmeyin. şimdi gidin aynanın karşısına kendinize bakın, ne kadar güzel olduğunuzu görün, içinizdeki güce güvenin, bi bebeği tüm zorluklara katlanıp büyüten biri, 3-5 kiloyu mu veremeyecek? sakinleşin ve zamana bırakın... bunun bir süreç olduğunu, bugünlerin geçeceğini, bebeğinizin hayata, sizin ona alışacağınızı aklınızdan hiç çıkarmayın. kendinize bir- iki yıl tanıyın, kilo da verirsiniz, güzelleşirsiniz de... önce modunuz güzel olsun, sonra kendiniz de güzelleşirsiniz.
  • adam şu başlıkta gelip karısını gömmüş 20 küsur adam da favlamış. siz de erkek misiniz be?
  • kadın çok zorlu bir şeyi göze almış, adama çocuk doğurmuş. çok değil 150 yıl önce neredeyse %30 %40 ölüm riski olan, hayatını sonsuza dek değiştirecek, metabolizmasını zorlayacak, kemiklerini yaşlandıracak, saçlarını dökecek bir şey yapmış. kocişko ne yapıyor? gözü dışarıda zira karısını sadece bir şişme bebek olarak görüyor: vücut ofsayt haliyle her an gitmeye hazır, bahanesi de var. yahu hiç mi duygusal, mental bağın yok bu kadınla, hadi ortaya çıkardığı yavrucağı geçtim (sanki sadece kendi istedi). bu neyin kafasıdır? evlilik denir mi buna zaten a sevgisiz mahluk?

    ıki doğum yaptım, ezelden balıketiydim zaten, 1.73 boya 74 kilo ama yağ kadar kası da olduğundan 38 beden üstler 40 beden altlar giyen cinsten. ılkinde 9 kilo aldım, anında gitti; 2.de önce hidronefroz oldum sağ böbreğim iflas etti, sonra sol ayak bileği yan bağlarım koptu 7buçuk aylık hamileyken, koltuk değneklik, sonra tekerlekli sandalyelik oldum. hareket edemediğimden toplamda 22 kilo aldım, 95 kilo doğuma gittim. sizin kafaya göre zaten o an eşimin beni çoktaaan terketmesi lazımdı, bir adet uyumayan, viyaklayan, 2.ye 4 aylık hamile olana kadar emen bebe ve bir adet 100 kiloluk, belki bir daha bırak spor yapmayı, doğru dürüst yürüyemeyecek kadın.
    benim adam ne yaptı peki? bana ve bebelere taptı, kendimi üzüp "yaşlandım, böyle olsun istemiyordum" diye yedikçe elimden tuttu. çatlaklı karnımı estetikle düzelttirmeme uzun süre karşı çıktı: onlar bizim savaş ganimetlerimizmiş, her bir çatlakta ne güzel anılarımız, ne tatlı telâşlarımız varmış.

    şimdi? 70 kiloyum, hiç olmadığım kadar fitim, hiç olmadığım kadar güzelim, 4 ve 2 yaşında iki harika kızım var. böbrek ve bilekten dolayı ağır spor yine yapamıyorum ama günde 10 12k adım yürüyerek, makarnanın, tatlının nasıl bir şeyler olduğunu unutarak, 2.kızı 13 ay emzirdikten sonra verdim. bunu 84 kiloda uzun süre kaldıktan sonra, iki işte çalışır ve doktora bitirirken, anne/yatılı bakıcı gibi lojistik desteklerim olmadan yapabildim. lütfen hiç moralinizi bozmayın, ailenize sıkı sıkı sarılın, sevgi her şeydir!
  • dünyanın en six packli erkekleri gelmiş bir insana can verme kudretindeki kadınlara laf ediyorlar. 9 ay çocuğunu karnında taşıyan kadından 10-15 kilo aldı diye soğuyan adam net karaktersizdir. eşini boşamak istiyorsa da boşasın. bu zihniyetle ne eşine ne de çocuğuna faydası olabilir.
    sevgili hemcinslerim lütfen bu keresteleri insan yerine koyup evlenmeyin. üremesinler de kurtulalım her birinden.
    o 10-15 kilo 3 ayda veriliyor ama karaktersizlik ömür boyu peşinizi bırakmıyor.

    edit: biz dünyaya kendimizi size beğendirmeye gelmedik. zihniyetinizi de alın arap çöllerine gidin. kadın sizin malınız değil!
  • götlerindeki kıl sayısının kafalarındaki saç teli sayısından fazla olmasına maksimum 5-10 sene kalmış erkeklerce eleştirilen kadın.
hesabın var mı? giriş yap