doktora tezi

• hiç sonu gelmeyecek bir iş için çabalıyor, çalışıyor hissini uyandıran, bilimsel orjinalliği olması gereken çalışma. (bkz: eşi benzeri yok) etrafta bu kadar doktor varken bilimin ne kadar orjinal olduğunu anlamanıza, sizin de tamamen orjinal^* olmanıza yol açan eser.
• yıllarca kasılır falan da biteceği gün iple çekilir. sonra bitince sevinilir sanırsınız. hayatınız yeniden başlayacak, bütün planlarınızı gerçekleştireceksinizdir. heyhat koskoca bir boşluk...
  
  (bkz: ne umdum ne buldum)
• (bkz: omur torpusu)
• akademik hayatın en önemli çalışması. bugüne kadar milyonlarca insanın işbu tezi yazmış, bitirmiş, güzelce savunmuş, binişini giymiş olması teselli vermez; siz yazamıyorsunuzdur işte, o kadardır.
• tez bitmesi mumkun olmadiginda insani doktora dusuren sey
• adıyla tamamen tezat oluşturacak şekilde tez bitmeyen ve tez bitmesi için uğraştıkça beynin sulanıp dönmesine neden olan, bitirdikten sonra bir de savunulması gereken kağıt üzerine yazılmış harf ve veriler sinsilesi.
• doktoranın, kişinin inandığı ve sevdiği alanda yapılıyor olduğu varsayımından hareketle; okumalarının ve yazılmasının yoruculuğunun, bu deli akıl koşuşturması sonunda alınacak hazla giderilecek olduğunu düşündüğüm, tamamlandığında da, pratik faydaları bir kenara, yazarının kişisel tarihinde üretmiş olduğu en anlamlı ve güzel eserlerden biri olarak göreceğine inandığım çalışma. an itibariyle fiilen hayatımda ve ayrıca (bkz: inanmaya inanmak).
• sigara gibi rejim gibi bişeymiş bu.. kaç aydır yarın başlıyorum ha yani.. ama bak yarın başlıom sözlük aha buraya yazdım^*
• sigara gibidir bu, yavas yavas oldurur. kanser yapici etkisinden kuskulanmaktayim.
• en cok bisey yapmazken koyan tez. oturup makalelerin okunmasi, deneylerin yapilmasi ve chapter chapter yazilmasi sirasinda cekecegim sikinti, son 2 yildir procastination sirasinda cektigim sikintinin onda biridir diye umut ediyorum.