• 97 doğumlu biri olarak sen görmüşsen emin ol herkes görmüştür.

    tanım: herkesin ortak bir payda bulabileceği anlaşılan efsanelik.
  • öncelikle bu nesil gerçekten birçok şeyi tatmış bir nesildir. tuşlu telefonuna 12000 sms paketi yapmış bir nesildir.100 kontörü 10 tl'ye almış bir nesildir.telefon alırken aradığı özellik "polifonik mi?" olan nesildir.kızaklı telefon nedir bilen nesildir.e250 denildiğinde aklına araba değil, telefon gelen nesildir. telefon zil seslerini boş zamanlarında dinleyen nesildir.zamanla dokunmatik telefonlar piyasaya çıkmaya başladığında aslında "tırnakmatik" olarak üretilen telefonları görmüş nesildir. turkcell-im' i görmüş , reklamını izlemiş , kullanırken bir şarkıyı 2 saatte indirmiş nesildir.32 mb hafıza kartını efektif bir şekilde kullanmış bir nesildir. velhasıl bu jenerasyon her şeyin tadına varmıştır...
  • 97li arkadaş halüsinasyon görmüş.
  • dokunmatik adı altında bastırmatik telefonlarla boğuşmuş kuşaktır. kapasitif ekrandan önce resistive ekranlar vardı. dokunma ile değil de basınç ile algılıyordu.

    (bkz: kapasitif ekran ile rezistif ekran farkı)
  • nil karaibrahimgil'in oynadığı özgür kız reklamları da izlemiş nesildir. faturalı kullananlara holding sahibi muamelesi yapan insanlarla doluydu çevresi ve bir o kadar da garibandı kendisi. tv de bir program çıkarken sırf onun müziğini telefonuna indirmek için altta reklamının geçmesini saatlerce beklerdi. barış manço gül pembe için kaç tane kontür harcamıştır allah bilir.
  • geçenlerde ezel izliyordum, herkesin elinde tuşlu telefonlar. adeta milattan önce gibi.

    zaman ne kadar hızlı geçmiş yahu.

    tanım: ilk cep telefonunu görmüş nesil'in bir üst modeli.
  • siz dokunmatik telefondan bahsediyorsunuz ben siyah beyaz televizyondan itibaren günümüze kadar teknolojinin tüm evrimine tanık olmuş biriyim. zaman makinesiyle bize dokunmatik telefonu getirseler, uzaylı teknolojisi sanırdık.

    1973 doğumluyum ve 80'lerin sonunda, ''yıl 2000'' yazısıyla başlayıp, konusu 2000'li yıllarda geçen bilim kurgu filmlerinin gazıyla hep 2000 yılını merak ederdim. acaba 2000 yılını görebilecek miydim? o uçan arabalar, manyak uzay araçları, manyak silüeti olan şehirler, robotlar falan. 90'ların sonuna doğru, o bilim kurgu filmlerinin gerçek olmayacağını anladım.

    o filmlerden farklı da olsa teknolojideki hızlı evrime tanık olduk ama şuna da tanık olduk; o kadar teknolojiye rağmen insanların hızla beyinsizleşmesi.

    o büyük heyecan ve merakla beklediğim 2000'li yıllar için şunu söyleyebilirim; lanet olsun 2000'li yıllara. dokunmatik telefona da, tuşlu telefona da, atom fiziğine de lanet olsun. beni götürün oğlum 90'lı yılların başlarına.
  • ulan bizim eve kırmızı telefonun bağlanması aylar sürmüştü ve ilk telefon numaramız "10695" sadece 5 haneydi. hâlâ numarayı unutmam
  • polifonik sesli telefonlardan gerçek sesli telefonlara geçişi görmüş neslin yanında pek bişi görmüş sayılmaz.
  • çevirmeli telefondan tuşlu telefona, araç telefonu ve çağrı cihazından cep telefonuna, telsim'den vodafone'a, tek satırlı ericsson telefonlardan sırasıyla, grafik ekranlı, polifonik melodili, antensiz, renkli ekranlı (harici kamera takılabilen), kameralı, video kayıt edebilen kameralı, rezistif ekranlı (basmatik), kapasitif ekranlı, akıllı kapasitif ekranlı, katlanır ekranlı telefonlara geçişi gören abileriniz var burada.

    ayrıca öğrencilik hayatınızda telsim ve aria ayrıcalıklarını yaşamadıysanız bir şey görmemişsiniz demektir.

    (bkz: ox kart)
hesabın var mı? giriş yap