• {}{}{}{}{} d o l m a b a h ç e {}{}{}{}{}
    {}{}{}{}{}{}{}{} s a r a y ı {}{}{}{}{}{}{}{}

    entry toplam beş bölümden oluşuyor

    1 : kronolojik fotoğraf albümü
    2 : saat kulesi kronolojik fotoğraf albümü
    3 : 90'lı yıllardan manzaralar
    4 : basile kargopoulo fotoğrafları (1875)
    5 : 1981 yılında yapılmış belgesel

    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
    1
    inşaat *
    inşaat devam ediyor *
    bitmek üzere *
    kullanıma hazır *
    saltanat kapısı *
    imparator franz joseph ve heyeti *
    dış mekan *
    saltanat kapısı *
    yeni dikilen ağaçlar *
    iç mekan *
    denize bakan kapı *
    boğaz ve kayıklar *
    yeni yeni düzenlenen giriş *
    ortaköy'den bakış *
    kapı *
    üsküdar'dan bakış *
    kapı *
    kayıklar *
    dış mekan *
    anadolu yakasından bakış *
    kaymakam fethullah bey *
    boğaz ve saray *
    genel görünüm *
    kapı *
    kapı *
    sahilden *
    saray çevresinde insanlar *
    surre alayı *
    giriş *
    kurban bayramı *
    mahmil-i şerif *
    mehmet reşat - mahmut şevket paşa *
    saray muhafızları *
    saltanat kapısı *
    savaş resmi geçit töreni *
    sarayın üzerinde alman zeplini *
    genel görünüm *
    mehmet reşat *
    muzika-i hümayun *
    sarayın önü *
    rıhtımdan *
    işgal kuvvetleri *
    vahdettin saraydan çıkarken *
    vahdettin saraydan ayrılırken *
    boğazdan *
    havadan *
    atatürk ve kardeşi makbule *
    atatürk'ün cumhurbaşkanı olarak gelişi *
    atatürk atış taliminde *
    saray önünde otobüs ve yolcular *
    atatürk ve rüsuhi savaşçı *
    atatürk ve salih bozok *
    atatürk *
    atatürk'ün kızı rukiye'nin düğünü *
    atatürk sarayda *
    ırak kralı faysal saraya girerken *
    birinci dil kurultayı *
    fahrettin altay'ın kızının düğünü *
    fatin rüştü zorlu'nun düğünü *
    izzettin çalışlar'ın kızının düğünü *
    sabiha gökçen *
    ikinci türk dil kurultayı *
    atatürk saraydan çıkarken *
    atatürk ve ismet inönü *
    atatürk ve vııı edward *
    atatürk tarih kurultayından çıkarken *
    ülkü adatepe ve atatürk *
    atatürk'ün ölümü *
    atatürk'ün naaşının çıkışı *
    boğaza açılan kapı *
    ismet inönü ve iü öğrencileri *
    missouri zırhlısı *
    uss fargo *
    bir aile *
    kapı görünümü *
    buzların ardında *
    kadınlar *
    hms surprise *
    zonguldaklı öğretmenler *
    lütfi kırdar ve misafirleri *
    helikopterden *
    atatürk'ün odasında gündüz kılıç *
    siluet *
    james bond filminden sahne *
    gülcan tunççekiç *
    yozgat lisesi öğrencileri *
    bir çocuk *
    öğretmen okulu öğrencileri *
    italyan turistler *
    süleyman demirel ve şah pehlevi *
    mercedes otobüs *
    fotoğrafçılar *
    bir okul gezisi *
    suha arın ve ekibi *
    bursa ticaret lisesi öğrencileri *
    gülen bir kadın *
    sefaköy lisesi öğrencileri *
    kuğulu çeşme *
    boğaza açılan kapı *
    görevli er *
    fenerbahçeli rütbeliler *
    çocuklar *
    genel görünüm *
    michael jackson *
    pentagram *
    boğazdan genel görünüm *
    polisler *
    hayri kozakçıoğlu *
    polis memurları *
    pentagram *
    neslişah sultan *
    bir kapısı *
    perulu bir turist *
    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
    2
    1894
    1895
    1910
    1914
    1915
    1918
    1940
    1945
    1947
    1953
    1955
    1962 *
    1963 *
    1965 *
    1966
    1968 *
    1970 *
    1971
    1973
    1975
    1980 *
    1981 *
    1982 *
    1983 *
    1987
    1992 *
    2000 *
    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
    3
    1 2 3 4 5 6 7 8
    9 10 11 12 13 14 15
    16 17 18 19 20 21 22
    23 24 25 26 27 28 29
    30 31 32 33 34
    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
    4
    1
    2
    3
    4
    5
    6
    7
    8
    9
    10
    11
    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}
    5
    video
    {}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}

    arşiv işlevinde bir entry'dir. bir yerlere kaydedin lütfen.

    ayrıca çok eski olan fotoğraflarda 1-2 yıl yanlışlık ya da sapma ihtimali olabilir.
  • organizasyon sifir kardesim, bu rehberlerden de saraydan da tiksindim.

    bir kere rehber dedıgın gezdirdigi yeri anlatir, hıkayelerıyle tarıhıyle anektodlarıyla. bunların yaptıgı "burası da bılmemne kabul odası, hadı 30 sanıye takılın sonrakı bolmeye gecıyoruz" demekten oteye gıtmıyor. her yer kabul odası, o kadar. ustelık herseyı cok cabuk gecıyorlar, koyun surusunu gerıden takıp edenlerı bır tartaklamadıkları kaldı. oyle haldır huldur saray mı gezılır? dellendım en sonunda zaten, bastım gerısın gerıye dondum, bu hıyar anlatamayacaksa barı ben doya doya gezerım dedım. vay sen mısın koyunluk etmeyen, bu uyusuk rehber bır anda sahlanıp yanımda bıttı, tartısmalara gırıyor. celımsız, kronık fosfor eksıklıgı de ceken bır adam bellı kı, ondan cesaret alıp dellendım, "ben vergısını veren bır vatandasım tamam mı dostum, burayı gezecegım, sıkıyorsa polıs cagır" dıye korkuttum adamı. dınlemıyorlar baska turlu. sımdı burada, osmanlı sarayında polat alemdarvarı esıp gurlemelerın ne kadar uretken bır yaklasım olduguna daır bır surec beklıyorsunuz ama yok kardesım, o cemcuk agızlı cuce herıf hakkaten de gıttı polıs cagırdı ve benı sındırdı. allahtan sonrakı grup yetıstı de onların arasına kaynamak hususunda uzlastık fakat o da cozum degıl, bunların hıcbırı rehber degılmıs meger. ıngılızcelerı cok kotu olmasa da bırsey anlatmıyorlar. o kristal merdivenlerden bir hisimla ciktilar, o simetriyi kimse anlamadi da zaten kosarak gezince. ben nıhayetınde 3 rehberle gezdım, yıne de hızlı geldı.

    acık olmayan odaların nedenını de anlamadım. yanı acık degıl derken ıcınde tadılat var falan degıl, basbayagı oda var, guzel de dosenmıs, kapısına kadar gıden halısı var, o kapı da acık. fakat hıyarın tekı kordonu cekmıs 5 metre oncesınden, dıbıne gıdıp bakamıyorsun. oyle cok yer var. ben bu ulkede bu tıp seylerın planlandıgını, mantık suzgecınden gecırılıp karara baglandıgını fılan hıc sanmıyorum, hademenın tekı kendı ınsıyatıfı ve bırkac metre kordon yardımıyla sarayın yarısını turıstlere kapamıs olabılır, rehberlerın de canına mınnet zaten. o rehberlerle icine edilmemis tek kismi sahane bahcesi, oraya gidip aksama kadar takılmak var. baska kısa kısa notlar:

    -muayede salonu adamı kalpten goturebılır, dıkkat edın. ayasofyanın kubbe yukseklıgının bunun 1.5 katı oldugunu dusununce ınanamıyor ınsan, sası bakıp sasırıyor.
    -rehberlere olum
    -ayı postları sahane
    -o dev avıze hedıye medıye degıl, basbayagı parasını basıp yaptırmısız. borc aldıgımız parayla yanı.
    -hamamlarda ıs yok, hele kadınların hamamlarında hıcbırsey yok, yıne padısahınkı bıraz ılgınc de
    -ataturk cok ufakmıs, uzerınde vefat ettıgı yatak cocuk yatagı gıbı
    -harem kısmında gosterıs cok az, kabul odaları var ve hanımların ufak daırelerı
    -ucuza cıksın dıye duvarlara ve tavanlara suslemelerı boyamıslar ya da derınlık algısı yaratan sutunlu resımler cızmısler. kandırıkcılar.
    -bır suru obje acayip tozlu. yanı o toz ayların tozudur, kımse gelıp sılmemıs. ataturkten kalan toz dıye yutturmaları an meselesı
    -bır osmanlı sarayında bu kadar cok portrenın bulunması ılgınc, bunlar acaba depoda mı duruyorlardı muslumanlar kabul edılırken? rehberler kacıp gıdeceklerıne sunu anlatsalar ya. sallandıracaksın uc tanesını sarayın bahcesınde
    -rehber? olum? hulk var sevmemek rehber!
  • almanya'dan alınan borçlarla yaptırılmıştır.
    buradaki iki rehberin arasında geçen konuşmaya şahit olmuşluğum vardır:

    - mesela ziyaretçilerden biri sana sordu: "saraydaki halıların toplam alanı kaç metrekare?" diye değil mi, "bilmiyorum" demiyeceksin, sıkacaksın kafadan "4523,32 metre kare" diye, ne olacak ki. **
  • bugün geçmişten kalan bir altın yığını, bir lüks ve israf eseri olarak görülebilecek bu saray aslında inşa edildiği dönem açısından siyasi, ekonomik ve sosyolojik pek çok anlamı olduğunu varsayabiliriz.

    osmanlı tarihi içinde ilk defa, hanedanın, avrupa biçimi yaşama geçmesi bu saray sayesinde olmuştur. büyüklerinden ne görürlerse yapmaya alışkın olan halk ise ilk defa bu sarayın ardından avrupa tarzı evlerde yaşamaya başlamıştır.
    daha önce uzun yüzyıllar dağınık düzende ve değişik yapılar kompleksi içerisinde yaşamaya alışmış olan saray, ilk defa dolmabahçe sarayı ile tek bir bina içerisinde toplanmış oluyor ve birbirine bağlı, bir bütünün parçaları olan bu yapılar dizisinin içerisi de, kabul salonlarının hemen yanıbaşında bekleme salonlarının yer alması, anıtsal merdivenler ve tiyatro benzeri antrelerden geçilmesi gibi batılı kullanım ve yerleşim düzenleri prensibleriyle ağır koltuk ve kanepe takımları, dekoratif büyük masalar, büyük avizeler ve ayaklı kristal şamdanlar gibi eski saray topkapı ya göre çok daha avrupa eşyası ile donatılmış bulunuyordu.
    (aradaki farkı anlamak için her iki sarayı da ziyaretv etmek yeterli olacaktır. topkapı sarayının divanları dolmabahçe de yoktur, dolmabahçe de yer alan devasa avizeler de topkapı da bulunmamaktadır).

    eski saray tipinin ve onun büyük temsilcisi olarak topkapı sarayının, göçebe yerleşim alışkanlıklarına dayandığına ve ona göre biçim aldığına hiç şüphe yoktur.
    19. yüzyıl girdiği halde, avrupa hiç değilse 300 yıldır daha 'medeni ve konforlu' hayat tarzına geçmiş bulunduğu halde, osmanlı hanedanının, geniş bahçeler içerisinde - bu da demek oluyor ki kışları yarı beline kadar kara batarak- bir köşkte yemek yeme, bir başkasında yıkanma, öbüründ eyatmaya esaslarına dayanan bir sarayda yaşamaya devam etmesinin başka anlamı yoktur.

    bayram törenlerinin kış-yaz bahçede yapılması, altın tahtın içerden çıkarılıp bir kapı önüne konması da çadır alışkanlığının bir devamıdır.

    elçileri kabul merasiminde bile yabancıya, sarayın bir ucunda yemek yedirilip kar ve yağmuru geçerek bir başka köşkte huzura çıkarılması gibi her biri koca saraylara alışık asilzade kişiler olan yabancı elçileri hayrete düşüren düzen, göçebe yaşamına dayalı bir sarayı ifade eder.

    dolmabahçe sarayı ise işte bu gelenekten kopuş anlamına gelmektedir.

    batı örneklerine göre yapılmış bu büyük binada, batı eşyası kullanılarak yaşamaya, hanedan ilk önce bu sarayla başlamıştı. onu devlet adamları ile üst tabaka izleyecek, batıyı sade devlet sisteminde ve ekonomide değil, günlük yaşamda da taltik etme akını az sonra tüm halk tabakalarına inerek günümüze kadar devam edecektir.

    dolmabahçe sarayı herkes için yepyeni bir çığırın kapısını açan göz alıcı ilk büyük örnek olmuştur. yerleşik hayatın ilk büyük ve lüks sarayı.

    toplumların ve insanların yeni düzenlere ayak uydurması hemen ve kolay olmadığından dolmabahçe nin içerisinde de eski düzenden izler ve alışkanlıklar devam edebilmişti.

    bunların başında doğal olarak harem-selamlık yarımı bulunuyordu. evet saray batı tarzında bir binada yaşamaya başlamıştı ama batı gibi bir anda haremlik sistemini de kaldıramazdı.
    bunu herkes için veya hiç değilse belli gruplar için toplu yemek salonlarının bulunmayışı özelliği ve herkese kendi odalarında ayrı yemek servisi yapma alışkanlığının devam etmesi izliyordu. topkapı sarayının yemek saatinde kim nerede bulunuyorsa bahçede, odada, dış kapıda, yemeğini orada serbestçe, meresimsiz olarak yemesi prensibi, dolmabahçe sarayında da aynen devam etmişti. o yü<den sarayda kimse için toplu yemek salonu yoktur.

    padişh ve kadınefendiler için ayrı yatkodaları ve burada karyola ve gardrop gibi eşyalar konulmuştu. fakat harem hala gece serilen, gündüz kaldırılıp bir yere istif edilen yer yataklarında yatmaktaydı.

    işte görüldüğü gibi aslında dolmabahçe sarayı sadece bir saray değildir. istanbul sarayları arasında bu şekilde döneminin tüm faktörlerini uansıtan, daha doğrusu onların bir sembolü olan iki saray vardır: biri topkapı sarayı diğeri ise dolmabahçe dir. topkapı sarayı eski düzeni dolmabahçe sarayı ise hem siyasi hem de sosyolojik olarak yeni düzeni tem sil eder. günümüzde televizyon başında oturduğumuz koltuklar, yemek yerken kullandığımız masa ve sandalyeler ve şu an günümüz evlerinde kullandığımız tüm mobilyalar aslında bize dolmabahçe ve onun yeni anlayaşının bir armağanlarıdırlar.
  • her seferinde agzi bes karis acik birakacak kadar muhtesem saray. ancak bu kadar ihtisam ve satafat o zamanda gerekli miydi diye sormadan gecemiyor insan. bir de maalesef topkapi sarayinin sayginlik ve zerafetini burda hissedemiyo insan*. bir yerde okumustum "medeniyetler en muhtesem eserlerini cokus zamanlarinda yaratirlar" diye. kim demisse hakli olmali...
  • şu fotoğrafını çektiğim için hayatımdan bir geceyi terörle mücadele, bilişim ve beşiktaş emniyet teşkilatıyla geçirmemi sağlayan saray.
  • bireysel gezmenin yasak olduğu saray. yalnızca rehberlerle gezebiliyorsunuz ve bu durumda eğer böyle bir zorunluluk koyulduysa ilgili rehberler anlatımlarıyla size yeterli gelmek zorundalar, gerekir demiyorum, zorundalar diyorum. halbuki saraydaki rehberler, "sanırım böyleydi", "yanlış hatırlamıyorsam şöyle olsa gerek" gibi cümleler kurdukları gibi, birçok yeri "geri döneriz oraya" diye hızla geçip sonrasında "bir şey yok zaten oralarda" diyorlar. ben nihayetinde bunun böyle olduğunu anlayıp, tablolarla dolu bir salonda yavaşlayınca arkamdaki görevli, "grubunuzdan ayrı kalmayın" diye uyardı beni. ben de "onlar da yavaş gitsin o zaman, bunları buraya süs olsun diye koymadınız herhalde, altında açıklamaları olduğuna göre..." dedim de sesi çıkmadı, mecbur benim tempomla yürümek zorunda kaldı.
    burada görevli bir kişinin tanıdıkları da vardı bizim grubumuzda, o görevli (hediyelik eşya'da görevliymiş) yol boyunca tanıdıklarına, "böyle olmadı, kapalı olduğu zaman gelseydiniz iyiydi, özel tur yaptırırdım size" diye söylendi durdu. "hem o zaman fotoğraf da çekerdiniz, öyle olunca çektiriyoruz" dedi. yani orada görevli olunca, o kurallar size işlemiyor belli ki. harem bölümündeki rehberimiz biraz daha iyiydi.
    camlı köşk'te ise sergi eşyalarından birinin üstünde bir ders kitabı vardı. görevliye şikayet ettim ve görevli de gülerek "o benim kitabım" dedi. çok komik gerçekten, her neyse, ona da "oraya kitap konur mu" diye çemkirdim ve oradan ayrıldım.
    nihayetinde ya topkapı'da olduğu gibi örneğin elektronik rehberlerle geziye açılması gerekiyor buranın, ya da bu rehber işi birazcık daha ciddiye alınmalı. diyebilirsiniz ki "kimden ne bekliyorsun, saf mısın nesin." e haklısınız.
  • ozellikle saganak altinda haremde mahsur kalmak harika. dusen yildirim ve ardindan calan sirenler havayi daha da guzel yapti. muhtesem bir saray olduguysa su goturmez bir gercek.
  • en ilginç özelliği her şeyin simetrik yerleştirilmiş olmasıdır, gezerken bu özelliğine takıp bu vazodan karşı duvarda da var mı, bu şömineden öbür tarafa da yapışlar mı diye bakmaktan pek bir şey görememiştim.haremi görmek için ekstra para vermek gerekir ama vermeye değmez. atatürk'ün öldüğü oda da buradadır.
    dolmabahçe sarayının bahçesine yapılmış olan swiss otel kanalizasyon sistemini tıkadığı için yaz aylarında dolmabahçeden püfür püfür bok kokusu gelir, binanın temelleri çürümektedir.
  • ilk osmanli meclis i mebusaninin toplandigi yerdir.
hesabın var mı? giriş yap