dom

• document object model.. w3c ile beraber binbir firmanin beraber dizayn ettigi xml parsing icin kullanilacak object mimarisi.. bu sayede herhangi bir dilde platformda herhangi bir library'de yazacaginiz xml parsing kodu yapisal olarak hep ayni olacaktir..
• alınmaması gereken şey.(bkz: domalmak)
• mardin' de yaşayan "ötekileştirilmiş" insanlar..
  
  güzel mi güzel çalgı çalanlar... ötekiler. farklı olanlar..
  
  hepimiz gibi.
  
  hepimiz gibi, insanlar.
• ortadoğu'da yaşayan "çingenelerin" etnik adı. türkiye,iran,suriye,ırakta yaşarlar. türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunurlar. ben daha ziyade mardin'de yaşayan domlardan bahsedeceğim.
  
  güneydoğu ve doğu anadolu'daki yaşayan domlar azınlığın azınlığıdır. kürtlerin domlara karşı sempati beslediği pek söylenemez. lakin şiddete varan bir eylemleri de yoktur. genelde uzak durmayı tercih ederler. nusaybin'in merkezden uzak mahallelerinde yaşarlar. dilleri vardır. domcadır. lakin konuşan sayısı pek azdır. kürtçe bilirler. çoğunun devlette kaydı yoktur. geçimlerini dilencilik yaparak yahut müzisyenlik yaparak sağlarlar. özellikle nusaybin-midyat yolunda,yol kenarlarında domlara sık rastlarsınız. zira nusaybin-midyat yolunun 10-11 kilometre ilerisinde "beyaz su" bulunur. beyaz su bölgesi, dağın tepesinden çıkan kaynak suyunun geçtiği ormanlık bölgeyi kapsar. burada insanlar piknik yapmaya,balık yemeye,yüzmeye gelirler. beyaz su,çok temiz bir su kaynağıdır. nusaybin suyunun önemli bir kısmı buradan karşılanır. şimdi diyeceksiniz domların beyaz su ile ne alakası var? şöyle ki,beyaz suya giden insanlar,yol kenarlarında bekleyen domları arabalarına alırlar. harçlıklarını verirler. kimileri cömert çıkar,bir yüzlük verir,kimisi pintinin tekidir. beş lira verir. domlar kemençeleriyle bu piknikçilere müzikal bir şölen yaşatır. bu mini konserler beyaz su yolunda başlar,beyaz suya kadar devam eder. yemekler yenir,karınlar doyurulur,müzik orada da devam eder. akabinde de nusaybin'e geri dönülür.
  
  domlar genelde esmer,zayıf ve orta boylu olurlar. sesleri şaşırtıcı şekilde güzeldir. çoğu dom genci babasından,dedesinden öğrendiği müzisyenliği devam ettirir. aynı şekilde onlar da çocuklarına öğretir
  
  sosyokültürel olarak çok kötü şartlar altında yaşarlar. yukarıda da dediğim gibi çoğunun kimliği yoktur. son 20-30 yılda domlar,insanları rahatsız etmeyecek şekilde şehir sınırlarına yerleşmişlerdir. daha önceleri göçebe bir şekilde yaşıyorlardı.
  
  son olarak domlarla ilgili bir belgesel bırakalım buraya dom belgeseli
• domal emrinin kısa hali. çöm gibi
• van'da , şehir merkezinde yaşayan belalı gençlere verilen lakap tarzı bir şey.
• sirpca'da "ev".
  ama bina olarak ev degil de, ya$anilan yer anlaminda.
  ("house" degil de "home" diyelim yani)
  
  ayrica ya$lilar evi, x evi, y evi manasindaki ev icin de kullanilir.
• latince domus dei (tanrı evi) sozcuklerinin almanca da kısaltılmıs bicimi. almanca konusulan ulkelerde katedral anlamına gelir.
• aynı zamanda mitirp. kendi dillerinde de konuşmuşlar yani domca. ama sanırım şimdilerde pek konuşmuyorlar dillerini.
  dom'ları ele alan kısa bir film çekişmiş ayrıca. mükemmel olmuş. sanatsal sevgimizi oryantal sözcüklerle "ayy çok ilgieanç" diyerek belirtmek yerine bu insanların neden böyle bir yaşam sürdüklerini düşünmek gerekiyor. http://vimeo.com/57385379
  
  filmden: "hristiyanların paskalya bayramına gitmek istiyoruz. askerler yol kesiyorlar, komutan soruyor: nereye gidiyorsunuz? biz de düğüne diyoruz. komutan tekrar soruyor: siz kimsiniz, nesiniz? mıtırbız diyoruz, anlamıyor. aşık mısınız? değiliz diyoruz. biz çalgıcıyız. sonra komutan soruyor: sizde dansöz var mı? mıtırp diyor ki: bizde olmaz öyle şeyler. bizde kadın oynamaz diyor. sonra yolumuza devam ediyoruz."
• html ile programlama dilleri arasında bir standart oluşturarak bu dillerin html'den alınıp, bilgi verilmesine yardımcı olur.
  dom bir ağaç dizini gibi bütün dökümanları birbirine bağlar.birden fazla programlama dillerini destekler. aynı zamanda dosya oluşturmak, elementleri ve içeriklerini silme-ekleme gibi fonksiyonları var.