• çocukluğum dudullu gibi bir yerde 93-2004 arasında geçti.
    yani her yerin müstakil ev kaynadığı birlik beraberliğin olduğu zamanlar.
    o zamanlar her gun geçen zarzavatcıyı hiç unutmam. 50 km öteden domates kokusu gelir başına toplanırdık zarzavatcı abi bize dilimler yerdik. bolluğun, bereketin ve en önemlisi tarımın(!) olduğu zamanlardı.
    şimdi bakıyorum. neredeyse herşey plastik, kokusuz ve kalitesiz.
    raf ömrü uzamış, kalite düşmüş durumda.
    ayrıca annem bu sene 5 kavanoz menemenlik şişe hazırlamış.
    eskiden 20-30 tane koyar doya doya yerdik.
    herşey yolunda değil mi ?
  • yetiştirilen domates cinsleriyle de alakalı bir problemdir. eski tohum köy domatizi bulursanız kokar bence.
  • haklı bir gerçek.

    domatesin koktuğu o güzel günler artık geride kaldı. daha fazla para kazanma uğruna ilaç basıyorlar hormon basıyorlar ve bu neticede sofralara kokmayan domatesler geliyor. bir diğer adı kapitalizm tabii. alışmak lazım.
  • domates çorbası için salkım domates aldım lezzeti, kokusu falan daha iyi diye. süt de koyunca bembeyaz bi çorba çıktı ortaya sanırsın hiç domates koymamışım ne renk ne tat ne de koku.. illa hazır püre aldıracaklar.
  • yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak koku alma ve tatma duyularınız zayıflamaya başlamıştır.
  • tarım ilacından gdolu tohumdan ya da toprağın besin açısından yetersiz olması ile ilgili olabileceğini düşündüğüm durum.
  • bizimkiler hala aynı tadı ve kokuyu koruyor
  • gerçek sebebi yazıyorum;
    2 tane var
    1- topraktaki minerallerin fazla işlenmekten dolayı azalması ve toprağa bu minerallerin eklenmemesi,
    2- havadaki karbondioksit miktarının geçmişe göre artması bu sebeple meyve sebzelerin hızlı büyümesi, hızlı büyümenin de su katılmış çorba gibi olduğunu düşünün. aromanın yoğunluğu azalıyor
  • insanları tamamen pazar olarak gören zihniyetin daha fazla kar amaçlı yaptığı ruhsuz ve kalitesiz seri üretimin sonuçlarından sadece bir tanesi
  • sebebi kimyasal gübreler, ilaçlar, hibrit tohum vb. değil, ekilen cinsle alakalıdır.

    bu yıl 80 dönüm hypeel f1 ekimi yaptım.kokusu bir harikaydı. genel verim, yılın da etkisiyle ( havanın sıcaklığı,nem çiçeklenme zamanındaki arı ve rüzgar durumu vs.) oldukça yüksek sayılır( 12 ton/dkr).

    bahsi geçen geleneksel tohum dediğimiz zaman yanlış bildiğimiz şey şudur ki, bunlar doğal ve sağlıklı genler taşıyan tohumlardır. hayır kardeşim öyle değil, geleneksel tohumlar kendi yakınlarıyla ( evet bitkilerde de akrabalık) tozlaşıp sonunda iyice yozlaşmış, hastalıklara dayanıksız, gübreden faydalanabilme kabiliyeti yetersiz, anormal meyve üretme sorunu olan verimsiz melezlerdir.

    imla.
hesabın var mı? giriş yap