• ıki gundur kaldigim harkulade pansiyon. guler yuzlu calisanlari olsun misafirperver sahibi ve sahibesi olsun insani musteri olarak degil misafir olarak goren halleri olsun herseyiyle cok guzel bir yer.

    olimposun icindeki sizi para kaynagi olarak goren insanlardan sonra ilac gibi gelen mekan.
    oglen sicaginda havuza girip aksama dogru denize gitme imkanida sunuyor. cadir basi 20 tl verip cok guzel agirlanip bir de havuzunu kullanip guler yuzle ayrilabilirsin.

    ayrica uzumde beles.
  • rezervasyon yaptırdığım fakat tesadüfen ulaşım sormak için ikinci kez aradığımda rezervasyonumu bulamadıkları pansiyon. demek güvenip kapısına kadar gitseydik açıkta kalacaktık.

    her neyse hadi insanlık hali yazmıştır görmemiştir diye çok da fazla aldırış etmedim bu duruma. ama içime kuşku düşüp 3. arayışımda tekrar rezervasyon bulunamadı. sonra sizinle kalma yeri detaylarını konuşmuştuk 4 kişiydiniz değil mi, yanlış yere bakmışım diye hatırlandığı söylenildi.

    2 kişilik 2 oda istedik, bungalow ev istemedik. çift misiniz dedi, hayır ayrı yataklar istiyoruz dedim tamam dedi ve rezervasyonu 3. kez teyit ettirerek olayı kapattık.

    karadeniz bölgesinden ta olimpos'a tam 23 saat sürecek bir yolculuk yaptık. saat 1 gibi oradaydık odaya giriş saati de 2 imiş. odaya giremedik bavullarımızı bırakıp doğru denize gittik. saat 6 gibi pansiyona döndük, bavullarımızı aldık odamıza doğru götürülüyoruz.

    bir gittik bungalow oda vermişler. bungalow da bungalow olsa, tepemize çökecek gibi bir yer. ne tuvaleti tuvalete benziyor ne odası odaya.

    benimle telefonda konuşan ilgili kadına dedim ki:
    -biz sizinle bungalow ev diye konuşmadık.
    +ama ben hatırlıyorum size çift misiniz dedim değiliz dediniz, bizim taş odalarda çift yatak harici yatağımız yok.
    -ama siz bana bunun bilgisini vermediniz ben nereden bilebilirim sizin hangi odanızda nasıl yatağınızın olduğunu? bungalow oda istemediğimi söyledim.
    +ama bizim tekli yataklarımız sadece bungalowda var siz bana çift değiliz dediniz.

    çıldırmak üzereydim yani çift değiliz demenin bungalowa mahkumsunuz demek olduğunu kadın bana söylemeden nasıl anlayabileceğimi bir türlü kadına anlatamadım.

    üstelik konuşma ise tüm absürtlüğüyle devam ederken kadın gözlerini devire devire beni cevaplıyordu.

    -bungalow istemediğimizi açıkça belirtmiştim.
    +taş odalarda yerimiz yok. ben sizin bungalowla ilgili bir şey dediğinizi şu an hatırlayamıyorum ama çift tek yatak konuşmamızı gayet iyi hatırlıyorum. zaten bizde tüm konuşmalar kayıtlıdır ben gidip şimdi hepsini dinlicem. ayrıca ne o taşta kalıp ne yapıcaksınız, farklı bir şey yapın da bungalowda kalın!

    dedi ve ve en sonunda arkadaşlar teşekkür edip kadını yolladılar, hepimizin moraller bozuk.

    bir karar verelim dedik, o arada arkadaşın biri odada havlu olmadığını söyledi. havlu istemeye gittiler vermemişler havlular ıslakmış yollayacaklarmış sonrasında.

    2'de gireceğimiz odaya 6'da girdik, bir havlu servisi bile alamıyoruz, bir de denizden gelmişiz...

    yanımızda italyan arkadaşımız vardı, ayağını kesmişti denizde. pansuman gazlı bez tarzı basit ilk yardım araçları istedi. kadın suratına bile bakmadan bakarız dedi, yarım saat geçti kimse yok ortada, arkadaşımız soruyor.

    onun da türkiye'de ilk günü. an itibariyle acayip bir tanıtım yapıyoruz.

    o arada havlular geldi. biri bir renk diğeri bambaşka renk, eski püskü havlular. sanki evde ne varsa toplamış da gelmiş gibi.

    en son kesin karar verdik gidiyoruz, ne olursa olsun ne kadar ucuz da olursa olsun bu pansiyonda kalmayacağız. eşyaları aldık çıkarken kadın bizi gördü. tabii dediği gibi konuşmaların ses kaydını falan dinlediği yok, pansuman arama hak getire. boş boş oturuyor.

    sizi memnun edemedik galiba, dedi.
    ben de evet biraz öyle oldu dedim çıktık oradan.

    geceliği 45 lira da olsa gitmeyin. kimse böyle bir muameleyi hak etmez. kimse.
  • (bkz: olimpos) bölgesinde bungalov ve normal oda seçenekli konaklama hizmeti veren güzel pansiyon.

    ne güzeldir şimdi orada nar ağaçları.

    1 gün diye gittim. 7 gün kaldım. gökhan abi selamlar okuyorsan. (hiçbir organik bağım bulunmuyor, orada tanıştım).

    ağaç evlerinde kaldım. bisikletlerine binip denize gidip geldim. kendileri için yaptıkları yemeği uygun ücretle, bol bol yedirdiler. dinlendim. okudum. film izledim. gitar çaldım. iyi hissettim ben burada.

    giderken de sırt çantama bol bol nar doldurdular.

    akşam yemeklerinden birinde gökhan abi ile sohbet etme fırsatı buldum. "abi" dedim, "sen hayırdır? tevazu sahibi ne güzel bir işletmecisin"! valizimi o almıştı, gecenin köründe giriş yapmıştım. beklemiş o saate kadar.

    "ben beyoğlu'nda bar işletiyorum yıllardır"dedi. (bkz: semerkent)." beyoğlu bozulunca, ben de biraz yorulunca, burayı da alınca, çoğunlukla buradayım" dedi. bizim de 11 yıl işlettiğimiz bir mekan vardı beyoğlu'nda . sonra battık :/ beyoğlu üzerine konuştuk. bilen, anlayan, yaşanmışlığı olanlar ile beyoğlu ve eski halini konuşmak ayrı bir lezzettir. gökhan abi de öyle biriydi. mekanını da ziyaret ettim kış döneminde (bkz: semerkent).

    özetle efendim, öneriririm. merkeze 800 metre uzaklıkta. hani kadir'in yeri gibi daha popüler olan kısma. dert etmeyin. daha iyi hissedeceksiniz burada. hem biraz bisiklet kullanırsınız veya yürürsünüz denize kadar. merkezdeki "eyvallah baba diyen samimiyetsiz tayfadan" da uzak kalmış olursunuz böylelikle.
hesabın var mı? giriş yap