• yaran marka isimleri başlığına brainworm tarafından yazılan entry'yi görünce aklıma gelen şeydir. önce brainworm'un anlayışına sığınarak o entry'yi işbu boşluğa yapıştırıyorum:

    "- balıkesir'in "kay" yoğurdu vardır. tamam çok yaran bir isim değil ama sloganı bu açığı kapatıyor: "türkiye kayıyor". "

    entry'nin aslı için (bkz: #8583531)

    bahsedilen markayı tanıyorum. ama balıkesirlilerin (ya da özelleştirirsek bandırmalıların) mutlaka tanıdığı bir yoğurt markası daha vardır, o da "dönce"dir. turuncu beyaz standart plastik yoğurt kabına sahip, kendine has bir logosu olan lezzetli bir yoğurttur dönce. bendeniz 1988'den beri bu markayı bilmekteyim.

    peki burada ilginç olan nedir?

    şudur: yukarıda bahsedilen entry'yi gördükten sonra başlık boşluğuna derhal "dönce" yazdım ve enter'a bastım. meğer bu bir ukteymiş!

    uktecinin notu: bandırmalılar doldursun bunu bi zahmet.

    işte ey ukteci, niyetim ukte doldurmak değil, sadece dönce'nin tanımını yapmaktı ama piyango sana vurdu. böylece dönce'nin tanımını yaparak hem ben tanımlama hırsımı bir nebze olsun tatmin ettim, hem de senin bu merakını giderdim. (bkz: insanoğlu kuş misali)

    adam akıllı bir tanım yapmak gerekirse, dönce, bandırma'da üretilen lezzetli, kaliteli bir yoğurt markasıdır. hâlen üretilmekte midir bilmiyorum. ama bandırma'da yaşayan dedemin banyosunda pratik deterjan haznesi olarak görev yapmakta olan dönce kabının üzerindeki son kullanma tarihinin 1991 yılına ait olduğunu biliyorum.
  • bandırmaya özel bir yoğurt markasıdır.

    şehir merkezindeki küçük bir dükkanda satılır. içeri girer yoğurt istediğinizi belirtirsiniz, satıcı vitrin dolabı açar, piramit şeklindeki yığından yoğurt kaselerinden birini alır, şeffaf kapağını takarak size iletir.

    o kapakları neden buzdolabına koymadan önce takmıyorlar diye çok merak ederdim küçükken.

    yıllardır uğramıyorum bandırmaya fakat kendime sözüm var, dönce yoğurdumu alıp tepe gazinosuna gidecek, maganda mısın diye bakanlara aldırmadan denize karşı yoğurdun kaymağını yiyip nostalji krizine gireceğim.
  • bu markanın ismi celal dönmez'in soyad-isim kombinasyonundan oluşmuştur. oldukça titiz bir adam olan celal bey bandırma'nın merkezinde metal dolaplardan yoğurtlarını müşterilerine sunmaktadır. beyaz üzerine turuncu-mor ambalajıyla dikkatleri çeken yoğurtlara kaşık kaşık dalmak mübahtır. bir başka orgazmik yoğurt markası için (bkz: foça yoğurdu), yine töresel lezzetlerimiz (bkz: ünal çiftliği), bandırma'da ayranda bir klasik (bkz: eksen)
  • bandırma'dan istanbul'a gelirken her seferinde getiririz bu yoğurdu. mümkün mertebe daha önce yememiş olan arkadaşlarımıza tattırmak için yanına sütaş, pınar, tikveşli vb. ulusal bir markadan da yoğurt koyarız. ikisinden de tattıktan sonra verdikleri tepki her zaman aynıdır: "bundan önce biz ne yiyorduk?"

    kase kapağının üstünde küçük, yuvarlak, sarı bir etiket vardır. üzerinde kırmızı ile "katkısız" yazar. bugüne kadar "katkısız" yazan yiyecek içecek firmalarının ne kadar yalancı olduklarını bu küçücük yazıyla ironik bir şekilde kınar. çünkü katkısız olduğunu iddia edenler hayvanlar gibi büyük yazarlar bunu. dönce yazmasa da olurdu ama istanbul'a da yoğurt getirdiğinden (belki de yasadan dolayıdır) yazmak zorunda kalmış olabilir.

    kızılkayalar'ın açık ayranı da dönce markalı yoğurttan yapılır. bir gece döndüğümüzde taksim üzerinden eve gidecektik. kızılkayalar'da birşeyler yiyelim dedik. dükkana elimizde, içinde dönce yoğurt bulunan torbayla girince muhabbet açıldı mekan çalışanları tarafından. böylece bunu da öğrenmiş olduk.

    istanbul'da hangi noktalara yoğurt satıyorlar henüz öğrenemedim. onları öğrenince buraya edit şeklinde veya ek entari olarak girerim.

    çok eskiden toprak çömlekte olurdu yoğurtları. emin olun, çömleğin üzerindeki lastikle sabitlenmiş ince naylonu çıkarmanıza rağmen çömleği ters çevirseniz bile yoğurt dökülmezdi. kendim kaç kere test etmişimdir.

    hala yapıyor mu bilmem ama hayvanların süt miktarları mevsimlere göre değiştiği için, en verimli dönemlerde koyun, karışık ve inek olmak üzere üç çeşit yoğurdu olurdu. koyun yoğurdunun kaymağı hakikaten manyaktı. yoğurtta kaymak ne demekmiş buradan anlaşılır. üstüne üstlük, pederin demesine göre, daha da eskiden manda yoğurdu ve kaymağı koyun yoğurdu ve kaymağını dövermiş.

    bandırma'dan geçecek olanlar, esnaftan birine yerini sorsunlar gösterir. arkanızı denize verince, kaşif acar caddesi'nin başında solda kalır.

    daha önce yukarıda anlattığım gibi, ilk kez deneyecek olanlar yanına endüstriyel bir yoğurt da alsınlar ve öyle karşılaştırsınlar.
  • muhteşem bir yoğurttur, belki de yoğurt denen şeyin gerçek zirvesini temsil etmektedir. hele hele mevsiminde çıkan koyun yoğurdu (her mevsim koyun yoğurdu olmaz, diğer markaların yalancılığı buradan dahi bellidir) akıl alacak iş değildir.
    her bandırma dönüşü mutlaka alırız, bagaja döşeriz. az evvel bizim oğlan delikan12 ilk kez bu yoğurdu pekmez eklentisiz tek başına yedi. el kadar çocuk bile anlıyor iyi malı, nefessiz götürdü büyükçe bir tabağı.
    yoğurt yiyen, bilen her kişinin mutlaka bir kez tatması gereken yoğurttur.

    şöyle bir görsel paylaşmak mümkün;
    http://www.bandirmamanset.com/…ali”_dizisinde_.html
  • bandırma çıkışlı bir süt ürünleri firması. yaptıkları yoğurt, bilindik markaların yoğurtlarını perişan edecek kadar lezzetlidir. tadını bilseniz bandırma-yenikapı seferiyle eve yoğurt taşıyan bana hak verirsiniz.
  • yoğurtları nefistir. tam benlik, kıvamlı ve hafiften ekşi. tek elden çıkma yoğurtlardan değildir.
  • memleketimin medar-ı iftiharı!anlamadığım,doğal inek sütünden mayalanarak yapılmış yoğurt nasıl bu kadar sert olabiliyor?bir sırrı var demek ki...
  • yıllardır sadece yoğurt ve ayran satarak ayakta kalabilecek kadar iyi yoğurt yapan bandırma yoğurtçusu. öyle böyle değildir yoğurtları. hele de mevsiminde koyun yoğurduna denk gelirseniz 5 kilo falan yiyebilirsiniz farkına bile varmadan.
  • bir yoğurt markası. bayramda balıkesir ziyaretinde şehir merkezinde fellik fellik aradığım koyun yoğurdunu (bkz: aşermek) istanbul'a dönerken bandırma'da küçücük bir yoğurtçuda buldum. gerçekten çok güzel. bandırmalı olsam abonesi olurdum.
    yalnız değinmeden geçemeyeceğim geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan balikesirde bile insanlar kar edemedikleri için koyun yoğurdu yapmıyorlarmış artık. domates cenneti balikesirde domates dahi ekmiyorlar. sebep mazot, gübre vs. fiyatları. gerçekten yazıklar olsun halkı bu duruma getirene.
hesabın var mı? giriş yap