• fiilin bolca çeşitlemesiyle birlikte tanımlamaları bana bir şeyhler oluyor
    oyununda verilmektedir.kelime oyunlarının haddi hesabı yapılmamış uzadıkça uzatılmıştır mevzu.
  • şu an içinde bulunduğum durum, donup kaldım ve işsiz bir şekilde yazıp çiziyorum ama burada olmanın tadını çıkarıyorum aynı çikolata yer gibi... ağzımın suyu aka aka...
  • biraz hızlı bir giriş olacak ancak şu an bu entryi okurken üzerinize tavandan bir yılan düştüğünü varsayalım: böyle bir durumda bir insan olarak verebileceğiniz iki tepki vardır:

    -gecenin 4'ünde cepheden taarruza geçen lejyon bağırışı atarak yılanla dövüşmek
    -gecenin 4'ünde bağırarak evin içinde koşturmaya başlamak

    ya da bağırmadan bu eylemlerden birini yaparsınız, size kalmış...

    böyle bir senaryoda bir anda ciddi miktarda adrenalin salgılarsınız ve algılarınız olağanüstü düzeyde açılırken çok hızlı, muhtemelen sonrasında nasıl olduğunu hatırlamayacağınız kararlar alırsınız. bir anlık bir süre içerisinde bu yılanla baş edip edemeyeceğinizi, nasıl baş edebileceğinizi tartar ve bu iki eylemden birini gerçekleştirirsiniz.

    eğer yılanın türkiye'deki birçok yılan gibi zehirsiz olduğunu fark ederseniz veya bkz*ınızla beraber kaslarınız kadar kuvvetli bir iradeniz varsa yılan ile dövüşüp -ya da dövüşmeyip- öldürmeye ya da evinizden uzaklaştırmaya çalışırsınız. ancak hayatında ilk defa yılan gören ve gecenin 4'ünde ekşi okuyacak bir insansanız muhtemelen kaçacaksınızdır.

    ancak bu iki temel dürtünün/seçeneğin yanı sıra üçüncü bir seçenek de mevcuttur: korkudan donup kalmak.

    diğer iki seçeneğin yanında pek de mantıklı görünmüyor, değil mi? ama yaşanabiliyor. peki neden zamanında avcılık yapan akıllı varlıklar olarak tehlike durumunda donup kalmak gibi bir tepki veriyoruz? biraz saçma sanki...

    bu da aslında ilk iki seçenek gibi, az önce söz ettiğim adrenalin ile açılan algımız ve artan düşünme hızımızla açıklanıyor. şöyle ki zamanında avcılık yapan bir ırk olarak yine kurtlar vb. hayvanların avı olabiliyorduk. ve savaşı kazanamayacağımız durumlarda şöyle bir tepki veriyorduk: ölü numarası yapmak.

    şöyle ki bu dehşet anındaki yüksek hızlı düşüncemiz sırasında bu yılanın bizim ne yenebileceğimiz ne de kaçabileceğimiz bir düşman olduğu -her ne kadar bilinçsizce de olsa- kanaatine varırsak vücudumuz kendini kilitliyor ve düşman tarafından ölü algılanıp zarar görmemeyi ümit ediyoruz.

    ayrıca donup kalma esnasında vücut birçok sistemini devre dışı bıraktığı içinse de bu olayı atlattığımızda aklımızda travmatik bir anı neredeyse hiç kalmıyor. çünkü devre dışı bıraktığımız sistemler sebebiyle o süre boyunca vücudumuza ne olduğunu hissedemiyoruz ya da yorumlayamıyoruz. bu durum genellikle günlük hayatta tecavüz ve saldırı vakalarında yaşanmakla beraber bu olaylar esnasında donup kalan kişilerin aklında travmatik olay bazen hiç kalmadığını bile görebiliyoruz. böylece vücudumuz mevcut badireyi zarar görerek de atlatsak olay sonrası akıl sağlığımızı koruyabilmemizi sağlıyor.

    uzun lafın kısası göründüğünden çok daha işlevli olan bir hayatta kalma mekanizması.

    kaynak

    edit: format
  • artık eskisi gibi olmadığım birini,aylar sonra alakasız bi yerde yanındakine gülerek birşeyler anlattığını gördüğümde yaşadığım durum.
  • duygusuzluk duygudurumu olabileceği gibi fazla duygudan hareket edememe durumu olması da muhtemeldir.

    (bkz: donakalmak)
  • aslı "tanıp kalmak"tır. tanmak, eski türkçede "şaşmak" demek. şaşırıp kalmak.

    (bkz: tansık)
    (bkz: ilginç etimolojik bağlantılar)
hesabın var mı? giriş yap