• döneminde füze ile uçan(bkz: lagari hasan çelebi) ve kanat takıp uçan(bkz: hezarfen ahmet çelebi) kişilerin yaşadığı. tabii ki bunların bu başarısı cezasız kalmamıştır. bunların yanında diyar diyar gezen evliya çelebi'nin de yaşadığı dönemin padişahı dördüncü murat, tütün ve alkol kullanımını yasaklayıp, kendisi siroz hastalığına yakalanmış ve vefat etmiştir.
  • içkiyi yasaklamasının nedeni milletin içkisine karışmak istemesi değildi. kanuni'nin de adalet kollarını kuvvetlendirmek için rasyonel düzenlemeyle içkiyi yasakladığı bir dönem var yani hukuki bir düzenleme gibi. (misal bugün ingiltere'de saat 22:00'den sonra içki satışının yasaklanması) sonucunda rumların koli koli venedik'ten içki kaçırmaya başladıkları öğrenilip bunun vergi sistemine zararı olduğu görülünce bu işten yine vazgeçildi.

    öncelikle türkler içki içmeyi bilmez diyerek durumu daha kolay anlatayım. devamlı ahşap konak ve orman yangınlarıyla uğraşılmaya başlandığı dönem bunun sarhoşlar tarafından çıkarıldığı tespit edilince içkiyi yasaklamıştır. yoksa kendisi aşırı vücut çalıştığı için çektiği eklem ağrıları yüzünden hizmetkarlarına "getir bana oradan bir çakır" (çakır azericede içki demektir.) der ve demlenirdi. sonucunda cezasını çok erken yaşta ölerek çekti. benzer bir son yine 2. mahmut'u bulmuş, ingilizlerle ruslara karşı çok iyi politikalar geliştirdiği bir dönem içki yüzünden aniden vefat etmiştir. sonucunda en son şehzadelerden biri içki içen tüm sultanları anlattığı bir yazının sonunda bu durumu şöyle anlatır: "ecdadı içki bitirmiştir."
  • osmanlı padişahları içinde en ilginç olanlardan biridir. onbir yaşında 1623 yılında tahta çıkar. onyedi yıl saltanatta kalır ve yirmisekiz yaşında ölür.

    onbir yaşından yirmisekiz yaşına kadar altı vezir-i azam idam ettirir. osmanlı padişahları içinde vezir-i azam öldürtme şampiyonluğu kendisindedir. bunlar; mere hüseyin paşa, ıspartalı kemankeş kara ali paşa, hadım mehmet paşa, boşnak hüsrev paşa, topal recep paşa ve tabanıyassı mehmet paşa...

    tahta çıktığında ilk önce kardeşlerine dokunmamış ancak revan seferi sırasında beyazıt ile süleyman ve bağdat seferi sırasında da kardeşi kasım'ı boğdurtmuştur. geriye sadece ibrahim kalmıştır. bu ibrahim de dördüncü murat öldükten sonra tahta geçen ve deli ibrahim olarak anılan padişahtır.

    dördüncü murat sayısız kadına sahip olmakla birlikte eşi olarak anılanların başlıcaları şunlardır: kösem sultan hediyesi şemsperi haseki, gürcü asıllı ve asilzade maçutadze ailesinden saraya hediye edilen huriçehre haseki, eşleri arasında en güclü olup evlendiğinde doğrudan haseki sultan ünvanını alan, arnavut, asilzade ve jonima ailesinden hasan bey'in kızı ayşe haseki sultan, kösem'in yetiştirdiği boşnak, abdullah kızı sanevber haseki, gürcü olup dadiani hanedanından ve mingrelya hükümdarı ıı. levanti dadiani'nin kızı şemsişah haseki, çerkes kabardey hükümdarı aleguko şogenukov'un kızı ayşe mahziba haseki ve ıv. murad'ın ikinci hasekisi olup 3 sultan ile 1 şehzade annesi esma haseki sultan'dır.

    evliya çelebi, yirmisekiz yaşında ölen dördüncü murat'ın 32 çocuğu olduğunu yazar. bilinenler ise şunlardır: şehzade süleyman, şehzade ahmet, şehzade mehmet, şehzade alaaddin, safiye sultan, gevherhan sultan, ismihan kaya sultan, rukiye sultan, bedia sultan (ayşe bedia sultan), hafsa.

    şair padişahlardandır. (bkz: #56722512). arapça ve farsça bilen padişah "muradi" mahlası kullanarak hem divan hem de aşık tarzında şiirler yazmıştır.

    istanbul'da emirgan semti vardır. bu semt dördüncü murat'ın revan seferi sırasında kendisine sığınan ve kaleyi savaşmadan teslim eden revan'ın iranlı valisi adına kurulmuş bir yerdir. revan valisi tahmasb sultana sığınır ve sünniliğe geçer. adı da yusuf olarak değiştirilir. kendisi gibi oğlancı olan yusuf'tan çok hoşlanan sultan, ikramiye olarak onu önce halep'e vali gönderir, fakat dayanamaz, 2-3 ay sonra da istanbul'a getirtir. emirgan tarafı kendisine verilir. bundan sonra da orası "emirgun" olarak anılır. nedir bu emirgun? emir, bildiğimiz “emir”, yani “amir” demektir. ”kûn”, farsça “göt” demektir. (bu kelime kürtçe'de de “qun” dur). yani, istanbul halkı yusuf’u, “padişaha oğlan (göt) temininden sorumlu amir” olarak adlandırıp bu ismi takmıştır. çünkü istanbul'a geldiğinde zevk ve sefa âlemlerinde profesyonel olan yusuf, hemen kolları sıvar, padişaha hayal etmediği zevk ve sefa geceleri düzenleme işini ele alır. “emir-i kûn” da dillerde dolaşa dolaşa zaman içinde “emirguna” ve nihayet (günümüze kadar gelen) “emirgan” olarak telaffuz edilmeye başlanır. (bkz: http://www.urfahaber.net/…cu-murat-emirgan-776.html)

    dördüncü murat içki yasağı ve kendisinin çok içki içmesiyle de pek namlıdır. ölüm nedeni üzerine iki ayrı iddia vardır. batılı kaynaklar sirozdan, osmanlı kaynakları ise damla hastalığından öldüğünü iddia eder.
  • (bkz: gürz)
  • halil inalcık hocamızın güzel bir sözü vardır, tarihten ahlak öğrenilmez diye. doğrudur da. normal vatandaşlar olarak dünya görüşlerimize göre bu adamı sevip sevmememiz bize kalmış olabilir amma velakin dönemin koşullarını da düşünmek gerekir bence. keza bugünün ahlakı ile o zamanların ahlakı aynı değildi ve bazen bu adama bakarken hatta padişahlara bakarken bunları da görmek, o dönemin toplumunu da anlamak gerek. ben öyle büyük bir osmanlı hayranı değilim, nefret ettiğim de söylenemez gerçi ama değerlendirme yaparken ve mukayese ederken bunları da bir yere koymadan iş yapmamak gerek. keza dönemin koşulu diye bir durum var gerçekten de. kendisi günümüz koşullarına göre bir diktatör, belki o dönemin batı koşullarına göre de bir despot olarak nitelendirilebilir ama osmanlı'nın kendi koşullarında kahvehanelerde ne kadar dedikodusunu yapabileceğiniz ve nefret edebileceğiniz bir adam olsa da ya da tam tersi sevebileceğiniz, bir şekilde insanların kutsallaştırdıkları bir figür aslında, tıpkı birçok padişah gibi. devlet baba tabiri boşuna gelmedi, bu adamlar devletin babasıydı bir zamanlar. bugünde benzeri bir zihniyet canlandı aslında, baştakini kutsallaştırmak ve devleti tamamen ona atf eylemek. ha tabii incelediğinizde bu tamamiyle doğru mudur, değildir amma velakin halkın baktığı şekil aşağı yukarı budur. bugünde benzer bir zihniyeti görüyoruz cumhurbaşkanına karşı. bunu neden 4. murad başlığında belirttim bilinmez ama öyle oldu. şahsına münhasır bir adammış kendisi amma velakin lügari hasan çelebi ve hezarfen ahmet çelebi gibi figürler yalnızca efsane arkadaşlar, evliya çelebinin seyahatnamede anlattığı birçokları gibi. ama bugün bile halk nezdinde ciddi anlamda bu efsanelere gerçek diyenler var. itibar etmek ve saygı duymak gerek, kültürdür tabii ki ama gerçek bir tarihi bilgi gibi de dağıtmamak lazım. amacım döneme gömmek değildir, yalnızca gerçeklerdir. olmadık şeyleri de var gibi göstermemek gerek. dönem bugünün koşullarında karanlıktır ama şöyle bir bakıyorum da, 4. murad dönemi o dönemdeki diğer padişahlarla kıyasladığınızda ne kadar vahşet içerse de, daha başarılı bir dönem olduğu kesin. tıpkı viyana kuşatmasına kadar 4. mehmed dönemi gibi. bu dönem bir duraklamadan ziyade, bir reformasyon süreci olduğundan içinde sıkıntılar barındırır aslen, keza osmanlı gelişen dünyaya ayak uydurmaya çalıştığı bir dönem içinde ve 4. muradda bu adamlardan yalnızca bir tanesi.
  • prof dr. abdülkadir özcan tarafından hakkında yazılan 4. murad şarkın sultanı isimli bir eser kronik kitap tarafından yayınlandı.
  • bildiği tek ceza ölümdü. camiden çıkan imamın çocuğu yatsıdan sonra fenersiz çıkma yasağına uymadığından denk geldiği padişah tarafından öldürtüldü. oğlancı iran valisi tasmahb revan seferinde kaleyi teslim edip suniliği geçti yusuf adını aldı. padişaha eğlence geceleri düzenleyip göt temin etmesi takdir aldı. kendisine verilen istanbul kısmına emir-kun denildi. yani göt temininden sorumlu amir. emir-kun zamanla emirgan oldu.
  • 8 nisan 1634 tarihinde ıv. murat bizzat ordularının başına geçerek lehistan'a saldırmak üzere istanbul'dan edirne'ye hareket etti. ordular birbirlerine doğru ilerken yoğun bir diplomasi süreci oldu; varşova' ya gönderilen (bkz: çavuş şahin ağa) ile anlaşmaya vardılar ve osmanlı savaşman lehistan'a karşı istediği şartları kabul ettirmiştir.
  • güçlü ve uludur; haşmet ve gazabın simgesidir. fakat boktan dönemde, boktan sistemde ortaya çıkmış kişiliktir. 1. süleymanın, 1. selim'in veya 2. mehmetin şansına sahip değildir. bu özelliği onu nötrlemiş; tarihin olmazsa olmazları arasına sokamamıştır.

    ne eksiği, ne fazlası.
  • (bkz: rol modeli olarak yavuz sultan selim han hazretlerini almak)
    (bkz: bir rol modeli olarak yavuz sultan selim)
hesabın var mı? giriş yap