dört duvar
-
mabil matiz'in şu yaz gününde, üstelik anlamı olan şu yaz günlerinde ellerini yine kana bulayan şarkı.
yapılır mı lan bu mabel! -
underrated bir seyyal taner şarkısı. yurtdışında ingilizce olarak piyasaya çıkmış olsa 1980'lerin disco hitlerinden biri olacağına kalıbımı basarım.
http://www.youtube.com/watch?v=_brcy0lhn7g -
ruhu burkup kaçan mabel matiz şarkısı. üstüne kalbe iğne batırması da cabası.
-
yine mabel matiz'in şaheserlerinden biri. bu adam her şarkı yaptığında "bu kadar güzel bir şarkı olamaz" diyorum, hangi şarkısını en çok sevdiğime karar veremiyorum. tuhaf ama bir o kadar da güzel bir sürü (bkz: en sevdiğim şarkı) oldu.
-
bir seyyal taner şarkısı. sene 1986
günler geçmek bilmiyor
bir haber yok senden
bu acı beni bitiriyor
tek arzum geri gelmen
sen gittin gideli
durdu vakit dünya dönmüyor
son gördüğünden beri
dört duvar beni çürütüyor
yetişmek istedim ardından
koştum gündüz gece
affet beni yaradan
bende dert daha nice
sen gittin gideli
durdu vakit dünya dönmüyor
son gördüğünden beri
dört duvar beni çürütüyor
istemem bitsin bu çile
dönüş yok ne yapsam nafile
ben de suç yok
bütün suç sende
sen attın beni ateşe
sen gittin gideli
durdu vakit dünya dönmüyor
son gördüğünden beri
dört duvar beni çürütüyor -
idob tarafından süreyya operası'nda sahnelenmiş rezalet eser. bu yüzden olsa gerek, sadece 3 temsille sona erdi.
her halinden belli ki aceleye gelmiş.
hem de eserde, selçuk borak, erdal uğurlu, alkış peker gibi isimler varken... hem de olay mozart'ın şahanesi requiem üzerine hazırlanmışken... kötü bir deneme olmuş sadece.
bu fikir ve konseptle bir şaheser ortaya çıkabilirdi halbuki.
ama ben idob'a, idob sanatçılarına asla kızamıyorum... onların süreyya'ya hapsolmasına neden olan, akm'nin hala kapalı olmasına neden olan "istemezükçüler" utansın!
sanatçıların içlerinde zerre şevk ve motivasyon olmaması o kadar normal ki!! -
dinlediğim gibi aşık olduğum şarkı. hakikaten bu sefer çok güzel olmuş.
-
dinlemeyin günün bu saatinde geceye saklayın bunu. günümün içine etti. o ne biçim ezgi lan mabel.
-
seyyal taner' e cok yakisan bir sarki olmus bu. leyla adli 1986 yili albumunde ikinci sarki olarak yer aliyor. bati normlarinda tipik seksenler soundunda bir sarkida kabak kemane kullanmak da ayrica hos bir detay olmus.
-
vokalin sakin ve huzurlu sesiyle grubun son mektuptan sonraki en iyi şarkısıdır, melodisi bile garip bi şekilde iç burkar...
"gidecek yerim olsa inanki beklemem
ama bildiğim her yer sana çıkacak nasıl olsa"
gidecek bir yer buldum; hem de bilmediğim bir yer, gidiyorum ve aklımda tek bir istek: bildiğim ya da bilmediğim hiçbir yer sana çıkmasın...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap