douceur de vivre

• "kişisel mutluluktan kaynaklanmayan, nedeni belirsiz bir yaşama keyfi".. size başarılar diliyor, kırmızı masaya dönüyoruz, saudade ve sebepsiz hüzünler de aramızdalar.. ortada su şişesi de yok, beni de yok sayın, sayın seyirciler, arası yok diyorlar onun için, içkisi var kumarı var diyorlar, ileri geri konuşuyorlar..
• herhangi bir mutluluktan kaynaklanmayan, sadece canlı olmaktan, nefes alıyor olmaktan duyulan saf yaşama sevinci.
  
  yaşamanın tatlılığı.
• nedenini bilemeyiz. sadece onu hissederiz, eğer derin bir nefes alıp farkındalıkla tıklım tıklım dolarsak.
  
  suyu yudum yudum içerken, tenha ve gölgeli sokakta adım adım yürürken, sabah camı açıp güzelim solgun ışıkta yeniden doğmuş dünyayı seyrederken, sarı yazın uçuk mavi gökyüzüne yayılmış bembeyaz bulutlarına bakarken, beş duyuyla yaşarken, beş duyunun beşiyle de aşk yaşarken!
  
  aşksız olmaz yaşamak. içinde aşk olmayan kişi, sadece geçiyordur dünyadan, hayattan, olmayan zamandan. douceur de vivre, yaşamaya duyulan aşktır.
  
  ah, min'el aşk.
• fransızcanın dolce vita'sı.
• yaşamanın tatlı keyfinin verdiği küçük mutlulukları fransızların tadış şekli..