• crvena zvezda ya da nam-ı diğer kızılyıldız'ın çiçeği burnunda başkanı. kulüp tarihinin ilk yabancı hocası walter zenga'ya kucak açtı. malumunuz zenga, geçen sezon steaua'ya şampiyonluk kazandırmasına rağmen kovulmuştu. bakalım gelecek, çiçeği burnunda başkanın beklediği kadar parlak olacak mı...
    efendim aslında ne zamandır var bir dragan abi yazısı kafamda. aziz dostum tashih tamyeri'ye borçlu olduğum sayısız yazıdan biri aslında. ne yapalım bazen el gitmiyor ya da gönül ferman dinlemiyor. biz de son paragraftan başlamamız gerekirken, anüsünden başlıyoruz lafa...
    pixy, crvena zvezda'ya geçinceye kadar ülkesinde döktüren bir isimdi, ardından dünyanın malı olmuştu. hellas verona'da ne yaptığını kendisi de anlayamadıktan sonra, şikeci, dolanbaz, düzenbaz bernard tapie'nin marsilya'sına geçti. marsilya tarihi şanlıdır diyerek, sarı kırmızılı arkadaşların yüreğine bir su serpelim. efendim sakatlıklar makatlıklar derken, marsilya tapie'nin yüzünden küme düşürülünce japonya'ya açılmıştı.
    elektronik eşya sevdası mıdır bilinmez, lakin kariyerinin sonundaki birçok isim açılmıştır uzakdoğuya. o da genç sayılabilecek bir yaşta japonya'ya gitmiş ve kral olmuştu. bu arada grampus'ta gary lineker'i beslemiş ve avrupa'ya dönüş arifesindeki arsene wenger'i mest etmişti.
    dağılmadan evvelki yugoslavya'nın ve sonraki bilumum oluşumların hep vazgeçilmezi oldu. önce federasyon başkanlığı ardından kulüp başkanlığı. değişik görevlerde görmeye devam edeceğiz galiba. hakkında bir tanım vererek başladık, öyle de bitirelim. kalbimizin en müstesna köşelerinden birinde dripling yapıp uzaktan topun dibine giriyor, severdim çok; bilmem anlatabildim mi...
  • futbolu bırakalı yıllar oldu ama tekniğinden hiçbir şey kaybetmemişe benziyor. japonlar'a minik bir göz ziyafeti sunmuş kenardan..

    http://video.fanatik.com.tr/…kti_1_33285.htm?auto=1
  • hatırlarsınız galatasaray 2000 yılında uefa kupasını aldığında, kadroda (bkz: tugay kerimoğlu) yoktu. çünkü devre arasında ingiltere'ye transfer olmuştu. bu nedenle uzun zaman formasını başarıyla giydiği takımının şampiyonluğunu görememişti.
    işte bundan daha dramatik bir durumu bu abimiz yaşadı zamanında.1991 yılında, çok emeğinin geçtiği eski takımı kızılyıldız'ın, şampiyon kulüpler kupasını kazandığını göremedi.
    pardon yanlış olmasın. gördü. ama yedek kulübesinde ve rakip takım marsilya forması altında.
  • futbolcu. yugoslavya'nin '90'lardaki en iyi oyun kurucularindan birisiydi. mutlulugu uzaklarda aramasi sebebiyle * futbolunun son demlerine pek tanik olamadik. ama fransa '98'de onu izleyenler sanirim bir seyler kapmislardir.
  • arsene wenger, günün birinde görevden ayrılırsa kendi yerine geçmesi için kendisini önermiştir.
  • bu adam döne döne top sürerdi.defans oyuncuları çaresizce bunun bileklere hamle yaparlarken "la bıraksana topu. lan. acık da biz oynayak. lan.. lan..bak gaçtı gene. deli oğlan seni" der gibi olurlardı. yusuf şimşek gibiydi valla.
  • şu sıralar japon liginde nagoya grampus eight adlı takımda teknik direktörlük yapan eski futbolcu. teknik direktörken bile muhteşem bir gole imza atabilen efsane.

    http://medyaspor.com/v02/news.aspx?id=33902
  • artik yugoslavya futbol federasyonu baskani.
  • trabzonspor'un başında bir gün mutlaka görmek istediğim teknik direktör.
  • sırbistan milli takımını kapasitesinin üzerinde oynatan, taktiği çizip sahaya salmayan, oyunda işlemeyen her noktayı kenardan düzeltebilen hoca.
hesabın var mı? giriş yap