• bu denklem esasinda olabilecegi kadar kesin bi denklem.. sorun parametrelerin bilinmemesinde.. o zaman ne anladim bu isten deniyordur eminim.. ama amcam kendimize ya da cevremize bakarak tahmin yurutebilecegimiz kucuk problemlere bolmus bunu (bkz: divide and conquer) ki sonucta bu seti arastirmalarinda kullanilan birsey.. denklemin tek kotu yani iste belirsizlikler.. ama sonucta ne bekliyoduk ki; birinin cikip "evrende 375 dene akilli uygarlik var, hadi dagilin gidin basimdan" demesini mi?.. neyse denklemi aciklayip anlam kazandirmaya calisalim bari:

    n = r* fp ne fl fi fc l

    n : haberlesebilen uygarlik sayisi (number)

    r*: uygun yildizlarin (gunes benzeri) olusma hizi (rate of star)
    samanyolunda bu cins 10 milyar yildiz olsa 10 milyar yildan yaklasik 1 verir (toplam 200 milyar yildiz oldugundan 20ye kadar yolu var)..

    fp: o yildizlardan cevresinde gezegen olanlarin orani (fraction of planet)
    son yillarda kesfedilen gezegen sistemleri babinda 0.1'den, bu cins yildizlarin cevresinde gezegen zaten olusur seklinde 1'e kadar gidiyor..

    ne: bu gezegen sistemlerindeki yasama elverisli gezegen sayisi (number of earthlike?)
    buna 1-2 deniyor genelde.. gunes sisteminde misal bi bilinen dunya var..
    bir de sunu aciklayalim.. bu sayiyi suyla havayla iliskilendirmek denklemi cozen insanin zevkine kalmis birseydir.. bu sayi olabilecek tum olasiliklari icerir.. eger venusun +300 derecesinde, ya da marsin -50 derecesinde de yasam olusabilir diyorsaniz misal +2 ekleyin..

    fl: bu gezegenlerden uzerinde canli olusanlarinin orani (fraction of life)
    genel gorus yasamin olusma ihtimali varsa eninde sonunda olusacagi seklinde, yani oran 1..

    fi: bu canlilardan akilli olanlarinin gelisebilme orani (fraction of intelligent)
    ayni sekilde (darwin mi demis bunu?) "canli varsa eninde sonunda bu noktaya evrimlesir"den dolayi 1..

    fc: bunlardan haberlesenlerin orani (fraction that communicate)
    benzer sekilde akilli varliklarin sonucta haberlesmeye gececekleri mantigiyla 1 yada 1e yakin..

    l : haberlesebilir uygarliklarin yasam suresi (longevity)
    denklemin en sakat noktasi.. kendi uygarligimizin bile ne zaman ne olacagini bilmedigimizden biraz atmasyonla kaliyor bu.. sonucta insanoglu haberlesmeye (bu kelimeyi konusarak haberlesmekten ziyade gezegen disiyla haberlesmek manasinda kullaniyoruz burda) baslayali sadece 100 yil oldu desek yeridir.. ne olacagimizi kestirmek de guc.. 100den milyonlara kadar gidebilir..

    simdi bunlari toplayip bi tahmin yapsak; sirayla (1, 0.1, 1, 1, 1, 1, 10bin) kullansak bu bize samanyolunda 1000 uygarlik var der..
    samanyolunu yaklasik 50bin isik yili yaricapinda bir disk olarak dusunsek (3. boyutu sallayalim), bu her uygarlik icin ortalama yaklasik 1500 isik yili yaricapinda bir alana tekabul eder.. simdilik cok heveslenmemek icin bir neden ama umudu yitirmemek icin bir sebep..
  • 'ne' (number of earthlike) parametresi denklemin en gudik parametresi gibi duruyor. frank amca tamam buna benzer en az bir gezegende, ki o da dünya oluyor, yaşam başlamış ve devam ediyor demişsin ama bu bir bakıma "önyargılarımız neticesinde kafamızda oluşturduğumuzdan başka bir yaşam formu olamaz" demeye benziyor. bir gezegende yaşamın ortaya çıkıp devam edebilmesi için dünyaya benzer bir gezegen olması gerektiği düşüncesi, tahayyül edilen e.t.'lerin az biraz bize benzemesi (biz derken herhangi bir dünyalı yaşam formu) gerektiği düşüncesinin ya da kabulünün sonucunda oluşmuştur ve carl sagan bu düşünce biçimine "bilimsel şövenizm" adını vermiştir. (haliyle) karbon bileşiklerinden oluşan bir dünyalının yaşamaya devam edebilmesi için "olmazsa olmaz"ları vardır elbette. lakin birinin olmazsa olmazı, ötekinin olursa olmazı olabilmektedir. mesela birçok tür oksijene gereksinim duyarken, oksijene ihtiyaç duymadığı gibi organik molekülleri tahrip edici özelliğinden dolayı oksijenden zehirlenen türler de vardır. aynı gezegende aynı ortak atadan evrimleşmiş canlılarda bile "olmazsa olmaz"lar bazen epey değişiklikler gösterebiliyorken "karbon bileşikleri'nden oluşmamız haricinde (ki bazılarına göre bu da şart değildir)" dünyadaki yaşamın temellerinden yola çıkarak evrensel boyutta yaşam kriterleri öne sürmek anlamsız olacaktır.

    diğer "earthlike" kriterler de yaşama elverişli sıcaklık aralıkları ve ultraviyole süzgeci görevi gören bir atmosfer olarak önümüze getiriliyor. evet, bir dünyalının yaşayabilmesi için gerekli optimum sıcaklık aralıkları ve kendisini ultraviyole ışığının zararlı etkilerinden koruyacak bir ozon tabakası gereklidir. bunun nedeni o dünyalının o sıcaklık aralıklarının olduğu bir ortamda evrimleşmiş olması ve bu nedenle o sıcaklık aralıklarının onun için "optimum" hale gelmesidir, başka bir gezegende evrimleşmiş canlı için de o gezegendeki sıcaklık aralıkları optimum olacaktır. ultraviyole ışınlarının zararlı olmasının sebebi de birçok dünyalı canlı türünün ozon tabakası oluştuktan sonra evrimleşmiş olmasıdır, kaldı ki dünyadaki yaşam atmosfer ve dolayısıyla da ozon tabakası yokken ultraviyole sağanağı altında başlamıştır. yani yoğun ultraviyole ışını varlığının yaşamın başlayıp devam etmesine bir engel teşkil etmediğine kanıt dünyadaki yaşamın kendisidir.

    ha bir de "hayat gezegenler dışında, yıldızlar arası yoğun bulutlarda da başlayıp sürebilir" gibi uç fikirler de var fakat bu bulutlar hem görece kısa sürede yoğunlaşarak yıldızları ve gezegenleri oluşturdukları için kısa ömürlü olmaları nedeniyle, hem de yoğunlaşırken aşırı ısınmaları nedeniyle içerdikleri organik maddeleri yok edebilecekleri düşünülerek fazla gerçekçi görünmemektedir. ayrıca denkleme nasıl koyulacakları da ayrı bir muamma olsa gerek.
  • frank drake'in 50'li yıllarda ortaya attığı denklem. değişkenlere en düşük değerler verildiğinde dahi çok sayıda, radyo dalgalarıyla komşularından haber bekleyen medeniyetin olması gerektiği sonucunu veriyor. lakin uzaydaki mesafeler o kadar büyüktür ki, bize en yakın medeniyetin şu anda göndereceği sinyaller ancak binlerce yıl sonra bize ulaşabilir. dolayısıyla yarın öbür gün bir sinyal yakalayabilsek ve komşularımız bize yakın olsa [en azından bir kaç bin ışık yılı] bile yazışmalı satranç oynarsak, oyunun sonucu en erken 1 milyon yıl sonra öğrenebiliriz. taraflardan birinin çoban matı yaptığını varsayarsak tabi.
  • fc değişkeninin her hangi 0'dan farklı bir değer alınması çok saçma olduğu denklem. dünya baz alınıyor, o zaman bu değerin %0 olması gerekmektedir, zira henüz başka bir yaşam formu ile iletişime geçebilmiş değiliz.

    tabi sonucun sıfır olması halinde de ortaya bir paradoks çıkmaktadır, eğer 0 tane yaşam formu çıkıyorsa, biz de yokuz demektir. yada biz zeki yaşam formu değilizdir.*
  • milky way daraltılmış kapsamı esas alınmış olmasına rağmen, çoğu terimin aslında bilinmediği hatta kestirim dahi yapılamayacağı gerçeği göz önünde bulundurularak irdelenmesi gereken denklem.

    denklem neydi ya?..

    burada düşünülürken unutulmaması gereken şeyin şu olduğu* denklem: aslında hedef bir sonuç/sayı değil, o yolda sorulması gereken sorular ve bu sorulara nasıl cevap bulunacağı.

    (bkz: contemplation)
  • su son arsenik bazli bakteriden sonra, denklemdeki "dunya benzeri yasami destekleyen gezegen sayisi" parametresinin tahmin edilenden daha fazla oldugu ortaya cikmistir. yani seti vasitasiyla mesajlasacagimiz hatun sayisi da artmistir. gerci elin e.t.'sinden, alien'indan ne kadar manita olur? o ayri mesele. "nefes alsin yeter"cilerdenseniz iyi haber tabii bu.
  • kuantum mekaniğinin meşhur “dirac” denklemiyle karıştırılsa da, o değildir… dünya dışı akıllı yaşam için olası bir sayı veren denklemdir.

    n= r^* x f_p x n_e x f_l x f_i x f_c x l

    - n = gökadamızdaki olası akıllı uygarlık sayısı
    - r^* = gökadamızda yıl başına ortalama yıldız oluşma olasılığı
    - f_p = bu yıldızların gezegenlere sahip olma oranı
    - n_e = gezegen sistemlerine sahip yıldız sistemlerinde yaşamı destekleyecek gezegenlerin ortalama sayısı
    - f_l = yaşam oluşturmaya elverişli gezegenlerin oranı
    - f_i = akıllı yaşamın yeşerdiği gezegenlerin oranı
    - f_c = yaşam oluşturmaya elverişli gezehenlerde iletişim kurmaya yetecek teknolojiye ulaşmış olanların oranı
    - l = yukarıdakilerin hepsi olduğunda, ortaya çıkan uygarlığın ortalama yaşam süresi

    drake, çok fazla değişken ve olasılık içeren bu denklemin bir çözümü için 10.000 bulmuş, yani yalnızca bizim gökadamızda bile 10.000 tane akıllı uzaylı var (yok gemilerine atlayıp gelmeyecek kadar akıllılar)...

    sivil sözlük alıntısı
  • randall munroe denklemi geliştirmiş: bkz. http://xkcd.com/384/
  • "gezegene sahip olan sistemlerde yasam icin uygun olan gezegenlerin ortalama sayisi" gibi bir katsayinin da icinde bulundugu denklem. 'evrim teorisinin cokusu' adli saheserden ne farki vardir ki yasam icin uygun olmayi suyla havayla es tutan insanoglunun.. beynin on lobundaki fantazi eksikligi boyle dusuncelere yol acar.
  • galaksideki maymun imparatorluklarının sayısını hesaplamada kullanılan bir yöntem..

    http://www.popularmechanics.com/…life-in-the-galaxy
hesabın var mı? giriş yap