• sekiz, dokuz yaslarinda hem kendi hem kardesimin dogumgununu heyecanla beklerdim.. bir yas daha buyuyecegim icin degil, babamin o gun beni dreamlande goturecegini bildigim icin.. dogumgunu sabahi yataktan kalkarim bir heyecan, gozler capak dolu, daha el yuz yikanmamis, iceri kosturulur.. anne iceride oturmus cay, kahve tuketmektedir (gonul isterdi ki 9. resim sergisini acmak uzere nu model calismaktadir falan yazayim fakat o yillarda standart bir annem vardi.. cay, kahve, sisko arkadaslar arasi karbonhidrat gunleri, rolans.. sur rolans ahahahaha ilahi falan..) kahvesini yudumlayan annenin heyecanla yanina gidilir..

    - aman bugun benim oglumun dogum gunumuymus, kocaman olmu...
    - ne zaman dreamland'e gidicez..?
    - oeehh, dur oglum daha sabahin koru, hele bi baban gelsin isten aksam, o zaman beraberce gideriz.
    - baaane baaane, biz gidelim simdi, babam oraya gelsin..
    - olmaz bak baban cok uzulur, sana hediye getiricek hem.. hadi sipam sen sik biraz disini..
    - ...... kaka, cis, kaka, cis.. (zira o zamanlar am sik am sik am sik kufrunden habersizim)

    yuzunden dusen bir milyon parca seklinde odaya geri donulur, bekle ki aksam olsun.. alakasiz akrabalar arar, anne zorla telefonda konusturur, hepsinde ayni muhabbet.. aman ne kadar buyumusum, daha dun su kadarcikmisim da eline dogmusum da hanimisimde hanimisim.. kardesim anlamiyorum ki kac kisinin eline birden dogdum ben? elime dogdun diyen insanlari yanyana koysam van hooijdonk o baraj karsisinda frikik golu atamaz o derece yani.. (saka lan saka atar.. van hooijdonk lan bu, boru mu) sanirim annem dogum yaptigi sirada herkes soyle bi elini uzatmis eline dogayim diye, kim tutmus bilmiyorum ama butun akraba orgutleri telefonla arayip olayi uzerine aliyor..

    zar zor aksam olur, bekle ki baba gelsin.. oyle zamansiz dogmusum ki butun arkadaslarim yaz tatilinde her yil dgoumgunumde, babamin ise isinin en yogun donemi.. yaparken geriye dogru 3 ay kadar sayip hangi aya denk geliyo simdi bu? diye dusunseydi sanirim bunlar basima gelmezdi, fakat matematigi zayif babamin.. aksam bi vakit gelir matematigi zayif baba elinde sizin icin son saniyede aldigi hediye ile.. bir heyecan acilir hediye, mutlu olunur, tesekkur edilir.. ee hani dreamland? baba? ssss babaa.. aloooo kime diyorum...
    - baba hadi gideliiimmm..
    - oglum acim bekle iki saniye, ananin karninda nasil bekledin 9 ay 10 gun.. 10 da degil 20 gun.. tembel herif.. bi yemek yiyim gideriz sonra..
    - (kaka.. cis.. kaka.. cis.. kaka.. cis..)

    daha sonra beklenen an gelir, dreamlande gideriz.. elimde 10 tane jeton, kiyamam hic birini harcamaya.. o makinadan otekine giderim, izlerim incelerim, eger oynayanin oyunu hemen bitiyorsa asla oynamam, jetonum kiymetlidir benim.. bir sene beklemisim boru mu..

    aradan yarim saat gecer, baba sorar bitti mi jetonun, gidelim mi? daha baslamadik bile baba, deli misin, fizibilite calismasi yapiyoruz burada.. daha henuz ekonomi okumadik, turev alip sifira esitlemeyi, optimum noktaya ulasmayi matematiksel olarak bilmiyoruz ama yine de ic gudusel olarak boyle birseyin varligini hissediyoruz..

    uzun ve sancili bir donemden sonra korka korka yaklasiyorum bir oyuna.. golden axe.. benden once ki cocuk baya bi oynadi olmedi.. bende oynarim.. hangisini seceyim... hatunlar henuz ilgimi cekmiyo, cuceyi alayim.. hadi bakalim pissssssmi... oha noluyo lan, teker teker gelin.. sss alooo.. kaka cis kaka cis.. aha gitti birinci jeton.. hemde kas goz arasinda bir kac dakika icinde.. gelde simdi yiyosa digerlerini kullan..

    babamin hadi artik yeter mealli yalvaran bakislari icerisinde son jetonuda baski altinda istemeye istemeye harcadiktan sonra uzuntulu bir sekilde ayrilirim dreamland den.. takdir edersinizki bilgisayari 16kb lik sinclair spectrum olan bir insani oyle bir yere salarsaniz kafayi yer inceden, aklini kaybeder..

    3-4 sene boyunca her dogumgunum dreamland manasina geldi benim icin.. delicesine kosturdum icerilerde, hic bir boka yaramayan kuponlar kazandim, bes para etmeyen hediyelerle degistirdim.. her turlu pazarlama tuzagina dustum, umursamadim.. hep iyi vakit gecirdim cunku.. adi gibi benim icin bir hayal alemiydi orasi.. rengarenk isiklar. vivu bicu biuu biuu sesleri..

    her sene biraz daha iyi oynamaya basladigim icin her dogumgunumde biraz daha uzun sure kalmaya basladik iceride ailecek.. sikintidan fenalik geciren babamda cozumu bir amiga almakta buldu.. 16k nireeeee 1mb nire.. megabyte ne.. floppy disk ne.. seker ne.. bambaska bir alem.. gercek olamayacak kadar guzel

    neden sonralari yavas yavas unutuldu dreamland.. sirf ben degilim ama vefasiz, koca bir nesil unuttu dreamlande gitmeyi.. ne de olsa amigalarimiz var artik.. yeni nesil daha da az ilgiliydi bacak kadar boylarina ragmen.. pc leri vardi cunku.. pentium diye birsey soz konusu.. lucasarts cosmus, cinemaware cozutmus.. kim naapsin dreamlandi.. herkes baglanmis ya wings oynuyor ya tv sports basketball da sinif takimini rostera geciriyor.. hele simdi ki nesilin hic pipisinde degil dreamland.. xbox lar ps2 ler varken yemisim dreamlandi.. hepsinin kendi evinde kendin pisir kendin ye dreamland leri var.. ama bilirim ki hic biri bizim neslin hazzini alamadi atari oyunlarindan.. bizden sonra hic kimse salak salak bir ekrana buyulenmis gibi dakikalarca bakmadi.. kimse o kadar dusunmedi dandirik bir jetonu harcarken..

    gecen aylardan birinde atakulede yillar sonra girince ilk is indim hemen asagi.. bakindim soyle bir etrafa, dreamland yok.. nerde lan bu dreamland, naaptiniz hayaller diyarima, yikarim bu kuleyi.. dreamlandin yerinde hipermarketin isi ne.. sonra arka kapidan disari ciktim, orada buldum kiyida kosede ufacik kalmis dreamlandimi.. icim acidi resmen.. hemen jeton aldim daldim iceri.. umarsizca harcadim hepsini, hic bakmadim bile arkama.. babamin isten cikmasini beklememe gerek yok, ben cikmisim isten, babam ciksa nee cikmasa ne.. takim elbiseyle filan ve oha olan cocuklar arasinda bir sure takildim.. inceledim hepsini tek tek, etrafa bakislarina, yuzlerinde ki mimiklere baktim dikkatlice.. hic birinde kendi mutlulugumu, heyecanimi goremedim.. hatta kiminin ipinde bile degil, sanki zorla getirmisler oraya, oturmus agliyo.. esek sipasi biz oraya gelicez diye bir sene bekledik be.. iki tane kisa donem askerlik eder o biliyo musun sen.. son jetonumla hala orada duran emektar golden axe oynadim.. yeteneklerimden pek birsey kaybetmemisim, cocuklugumda bana ilk acimi tattiran canilere kafa goz daldim, uzuntumun intikamini aldim.. icim rahat etti, yurudum ciktim disari hatiralarla dolu.. bizim cocuklugumuz daha mi anlamli ve mutluydu sanki? tipki babamin coculugunun benimkinden daha iyi oldugu gibi..
  • küçükken her ayın ikinci pazarı babamın beni götürdüğü yerdi. her ay o günü büyük bir heyecanla bekler, babamın beni uyutup bir ay atlamasına asla izin vermezdim. götürülmezsem çok ağlardım, zorlu götürtürdüm kendimi. gider gitmez paltomu babama verir. ilk 2 jetonumla en küçük çocuklar için yapılmış minderli eğleşme yerine girerdim. orda sucuk gibi terledikten sonra trene binerdim. bazı çocuklar treni kendileri sürdüğünü sanardı dönüşlerde stres yaparlardı çarpacak diye zırlardı. ben ise 3. jetonumla rahatlar trenle dönüp dururdum. ordan çıkıp topun deliğe sokulduğu şu aletlerle 2 kere oynardım. vinçle topları kaldıran çocuklara çok imrenirdim ama babam onu yapmama hiç izin vermezdi boşuna jeton harcamiim diye. onda sonra sulu itfaiye oyununu oynardım. sonra air hockey sora jet ski ordan at yarışı en son da rodeo. sonuna kadar hiç düşmezdim hep şapka kazanırdım. çıkarken 1 jetonluk toplardan alırdım. her ay hepsini aynı düzende yapardım. sonra rodeoyu kaldırdılar sonra at yarışını kaldırdılar. sonra büyüdüm. bi gün gittim ki küçücük biyere sıkışıp kalmış çocukluğumun mutlu zamanları
  • atakulenin alt katında bulunan bir atari salonu.
    giriş ücretliydi ve 10 jeton verilirdi, icerde kendimden gectigim icin neler yapilirdi pek hatirlayamiyorum.
  • girmek icin 10 jeton almanin zorunlugu oldugu fakat arkadaslarla biraz aglandiginda 10 jetonla 2 kisi girilebilen mekandi. giriste hemen sagda top kavuzu var idi, daha sonra yakinina anneler-babalar otursun diye masa yapilmisti. gunum gecem 90'larda orda gectiginden makinelerin hepsinin huyunu suyunu biliyordum. 25bin liralik madeni para ile oturmali tum dovus oyunlari calisiyor idi. street hoop , tekken, street fighter turbo buna dahildi. bir aralar psikopata baglamis deliler gibi 25bin liralik madeni para biriktirip bu makinalara atip, yanimiza oynamak icin girmek isteyenlerden gercek jetonla takas ediyorduk. sonra da icerdeki sol bolumdeki bowling bolumunun yanindaki gisede sira bekleyenlere satmamiz daha sonra 25bin lik atarken yakalandigimiz gorevlinin kulagimizi cekip kovmasina binaen sona ermistir. bir sure wanted yazili kagitlarimizin kondugunu sanmistik. muduru gozluklu elinde devamli surette telsiz gezdiren cins bir adamdi. ofisi cikisin dibinde sagdaydi, kapilari ittirmeli icersi gozukmeyen camdandi.
    gorevlilerden ince uzun genc olani, devamli gidenler bilir, gicikligin dorugundaydi.olurda makine jetonu yutar yada kollar calismazsa sove sove gelir istemeye istemeye yutulan jetonunu size verirdi.

    en sevilen makinalar deliklere top atarak ilerletilen atlarin oldugu oyundu. ozellikle cumartesi gunleri cilgin kalabalik olurdu. kazanana oyuncak hediye edilirdi, ortadaki deliklerde at en fazla ilerliyordu.
    bir de havali tufekle ates edilen hedefler vardi. adami vurdugunuzda onundeki kovayi iter, saate ates ettginizde icinden baykus cikardi. en kolay vurunan ise tuvalet ve susam sokagi tadindan varilin icinde gizlenen elemandi.
    elle oynanan buz hokeyi de en populer oyunlardandi, 2 jetonla calisirdi, 4-5 masaydilar. ayrica cikisa gelirken sagda bilardo bolumu vardi, buraya bizden buyuk abiler takilirdi. bir de giriste kocaman havuzun icinde uzaktan kumandali gemiler vardi. salak salak yaristirilirdi, kol yerine dumen konmustu.

    dream land daha sonra fiyatlarda cildirilcak kivama gelince bunyeler kizilaydaki fantasy lande yonelmeye basladi. yine de saatlerin gunlerin gecirildigi modern atari salonlarinin basindaydi, en son tansas oldugunu gorunce tarihi bir eseri yikmislar kadar uzuldum.

    edit: codename47 hatirlatti, kule cikisinin oldugu yere tasimislardi, uzun yillar gectiginden hatirlayamadim.
  • kapanmış. bir dönemin çocukluğunun bittiğini gösteren mekan. ileride çocuğum olursa istediği kadar jeton alıcam, saatlerce onunla birlikte dreamland'de duracağım diye söz veren bir nesil yalan oldu artık.
  • atari salonlarının nusr-et'iydi.
  • ilk açıldığı zamanlar babamın her haftasonu küfür ede ede beni götürdüğü ve neredeyse cebindeki tüm parayı vermek zorunda kaldığı, açılış günü izdihamlara yol açan atarici. en güzel oyunlar hep bozulurdu.mesala tüfekle atış için bi yer vardı, dekor hesabı içerde mankenler hayvanlar falan o bölüm açıldığında vurduğun adam,hayvan su fışkırtırdı.sonra bozuldu mu nooldu.su yok ööle ateş ediyosun.zevki kalmamış,jeton gitti..
  • 22 şubat 1990 tarihinde rahmetli cumhurbaşkanı turgut özal tarafından açılmış ve denenmiştir.
  • eskiden çocukların atakule'ye gitmek için israr etmesinin yegane sebebi.* bir aralar 2500lük bozukların jeton yerine geçtiği efsanesi yayılmıştı, yirmibinleri bakkalda bozdurup giderdi insanlar. tüketimi teşvik etmek amacıyla fiş verirdi aletler, en rahat şu top atıp deliğe sokmaya çalışılanla alınırdı fiş. hep merak ederdim çocukken acaba kocaman ayıyı kazanan var mı diye. ama kanımca en zevkli yanı model tekne kontrol ettiğimiz aletti, sürat teknesini almak için sıra beklenirdi.
  • buranın kapanmaya yakın son döneminde hemen yanına burger king açılmıştı. bizim zamanımızda olabilecek heralde en güzel 2 aktivite.
    2-3 saat bütün oyunları oynayıp çıkıp hamburger yemek.

    valla başlığı görünce duygulandım. şimdi bırak dreamland'i, atakule bile yıkılıp yenisi yapılıyor.
hesabın var mı? giriş yap