• bir win-win siyasi manevra. herkes kazanır bu oyunda.

    kazananların sıralı listesi şöyledir:

    1. parti. ihaleyi alan firmalar partiye para aktarır. öncelikle partinin kasasına aktarılan nakit para çok büyük miktardadır. toplamı tahmin etmek epeyce güçtür. nakdi transferlerin yanı sıra parti ayni olarak da desteklenir. misal, bilmemneredeki mitingte kullanılan afişlerin, bayrakların, dağıtılan yemeklerin, partilileri taşıyan otobüslerin faturası ihaleyi alan firmalara gönderilir, onlar da "nereden geldi bu 40 bin adet sarı renkli yağmurluk faturası" diye bir saniye bile duraksamadan yağmurluk imalatçısına paşa paşa ödeme yapar. kimse gıkını çıkarmaz. basın sorgulamaz (veya artık sorgulayamaz demek daha doğru), maliye karışmaz, savcılık sırtını döner. bu çark daima böyle işler. bu organize işlerle alakalı bir bahis için (bkz: #23983284)

    parti, ayrıca, bu projeleri propaganda malzemesi olarak gani gani kullanır.

    2. inşaat firmaları. hem para kazanırlar hem de siyaseten partinin çizgisine göbekten* bağlanırlar. diyelim ki yolun bazı kesimlerinde, misal göl, dere, deniz gibi su kenarlarında dolgu hafriyat yapmak gerekiyorsa; yeryüzündeki hiçbir inşaat uzmanı bilirkişi, istersen nasa'dan profesörler getir, bu suyun içine sadece 100 kamyon dolgu toprağı mı yoksa toplamda 100 bin kamyon mu döküldüğünü bilemez, hesaplayamaz veya hakedişte beyan edilenin aksini ispat edemez. dolayısıyla, böyle şeyler asla bir dava konusu olamaz. (bkz: #26835990) partiye giden para, işte 100 kamyon ile 100 bin kamyon arasındaki fark gibi meblağlardan oluşur.

    ayrıca, yol inşaatları sayesinde yandaş inşaat firmaları, çok daha büyük inşaatların ihalelerini alabilecek yeterlilik şartlarını karşılayacak şekilde palazlandırılmaktadır. yandaş firmalar, henüz çok büyük ölçekli altyapı projeler için yeterli referansa sahip değildir. misal, enr* sıralamasında yerleri sağlam olan bir enka veya bir stfa boyutuna ulaşmış değillerdir. ancak yol inşaatları sayesinde bol bol referans biriktirmekte, tecrübe kazanmakta ve makine parklarını genişletmektedirler. bu doğrultuda, baraj, vs. altyapı inşaatlarının da pek yakında parti çizgisindeki müteahhitlerin tekeline gireceği rahatlıkla öngörülebilir.

    3. halk. yolu kullananlar da kazanır. ama halk, kazanç sıralamasında en sonda yer alır. verilen hizmet bir nevi sus payıdır.

    .

    ek not: sadece yol inşaatları değil, her nerede dolgu gerektiren kamu projeleri görürseniz derhal büyük bir katakullinin varlığından kıllanınız inşallah: (bkz: istanbul maltepe'ye dünyanın en büyük parkı/#33652363)

    .
  • akp seçmeninin büyülenmesini sağlayan yollardır efendim.

    -abi işsizlik aldı başını gidiyor...
    -13 bin km duble yol yaptılar ama

    -e cari açık 3 e katlandı
    -80 yılda yapılanın 3 katıymış

    -e abi özgürlük dediler, türban sorunu hala ortada
    -e ama bu yollar çok güzel

    -e hani kpss kalkıcak, öğretmenler hemen atanacaktı
    -refüjleri de mükemmel

    -e demokratik açılım dediler, açılamadık
    -çizgileri çok başarılı boyamışlar

    -terör ne güzel sıfıra inmişti, şimdi hergün bir şehit haberi..
    -asfaltı kaliteli hollandadan geldi

    -e yolsuzluklar, yargı bağımsızlığı, kasetler, dinlemeler, zamlar, şifreler?
    -kenara doğru eğimi çok iyi ayarlamışlar..

    -e abi yollar habire tek şeride düşüyor. sürekli çöküyor, oturuyor vs.
    -şehvendir. o kadar da olur. şahsen ben tatmin oldum.
    ...
  • şöyle bişey;
    __________________________________

    --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---
    ==============================
    --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- --- ---
    __________________________________
  • - anne çok korkuyorum.
    - abi bir şey olur mu?
    - anne karnım çok ağrıyor.
    - anne çok zor nefes alıyorum.
    - ölmem değil mi anne?

    30 temmuz cumartesi akşam üzeri saat 8 suları, evlerinin önündeki duble yolda, annesi, babası, abisi, dayısı, dedesi, anneannesi, kuzenleri başındayken yolun ortasında kanlar içinde yatan ve aynı günün gecesi hepimizi felç ederek 20 yıllık ömrünü tamamlayan eda yassalan'ın anlaşılır son sözleriydi bunlar.

    bozarmut beldesi, tam ortasından geçen karayolunun bıçak gibi ikiye böldüğü bir belde. 3-4 bin nüfusu ya var ya yok. duble yol çalışmalarıyla birlikte beldede uzun süredir korkulan oldu ve yol bir canı, ciğerinden yakarak hem de, aldı gitti.

    duble yol bitirildi beldede ve yolun iki yanına kaldırımlar ortaya da refüj yapıldı. trafik hem de marmaris-bodrum hattı olan trafik yazın bu civcivinde deli gibi akmaya başladı. emniyet şeridi bulunmayan yol beldeyi ikiye böldü ya, karşılıklı yaya geliş gidişleri cambazlığa döndü hızla akan trafikte. alt geçit, üst geçit yok. "geçmesinler" olmaz, eda'nın dayısı, dedesi yolun karşısındaki evde, günde on kez geçiliyor, geçilecek. yemek uzatılacak, hal hatır sorulacak, tuz bitti yetiştirilecek. yolun kenarında merkezden itibaren yaklaşık beşer yüz metre devam eden evlere arabayla da giriş çıkış yapılamaz oldu. evlerin ne arkasında ne de önünde yani duble yol kenarında olması gereken toplayıcı yolları yapacak para da belde belediyesinde yok.

    karayolları "ben yolumu yaptım, trafiği rahatlattım, görevimi yaptım, toplayıcılar belediyenin görevi beni ilgilendirmez" diyor, belediye "benim etim ne budum ne, karayolları emniyet şeridi yapmalıydı, toplayıcı yolları yapmam için, kamulaştırmaları halletmem için para olmalıydı, çok çabuk oldu, ankara'ya çok gittik geldik bi sonuç alamadık" diyor.

    eda 20 yaşında gitti. adını aratın bakın çok haberi çıktı basında, annesinin gözlerindeki acıya bakın, dedesinin çırpınışına bakın, tankerin 20 mt gerisindeki tek terliğe bakın, eda'nın fotoğraflarındaki gözlerine bakın bakabiliyorsanız. sağlığında biz çok zor bakardık gözlerine, çok güzeldi sürmeli gözleri, bakmaya kıyamazdık.

    duble yol iyi bir şey belki, trafik kazalarında azalma olmuş, öyleymiş rakamlar. ama insanlar evlerinin önünde minibüsü durdurup zor biniyorlar, arabalarını parketmek için akan trafikte can pazarı yaşıyorlar. anneannesinin evinden bir tabak yemek alıp, servisten inen abisine doğru giden genç kızların toprağını öpüp kokluyor anneleri. çok canımız yandı gerçekten çok. bu kadar mı plansız programsız olur bu işler, bu kadar mı "benim görevim değil" şiarıyla canlara kastedilir, bu kadar mı aptalca uygulama yapılır?

    duble yolu bugünlerde, duble yolun bölüp attığı o üç haneye sorun bakalım, evin önündeki fren izinin üstüne basıp geçebilirseniz.

    bizden hiç bir bok olmaz. eskiden de olmazdı duble yolumuz yokken, şimdi de olmaz.
  • duble yol inşaatları, beslenmek istenen müteahitlerin en rahat ve sorgusuz şekilde beslenebildiği inşaat çeşididir.
    ne kadar para gidiyo derseniz o kadar para gider.
    asfalt ve beton, kalitesi ile oynanıp, maliyeti gerçek ederinin çok üzerinde gösterilebilen kalemlerdir.
    kazı, dolgu, sıkıştırma ve hafriyat gibi kalemler ise metrajları çok kolay bir şekilde abartılabilen kalemlerdir.

    peşkeşin en rahat yapıldığı inşaat çeşidi şeklinde de özetleyebiliriz.
  • akp tarafından bulunmuş bir terim olması bakımından ilginç bir terim. duble yol, tek yol, sulu yol, şalgamlı yol, buzlu yol (!), suyu buzlu kalanı buzsuz yol gibi türevleri çıkabilir.
  • türkiyeyi karış karış araba ile gezmişimdir. çeşmeden, maçkaya, mardinden edirneye bir çok yere gittim karayolundan. daha 2 şehir arasında tamamen açık bir duble yol görmedim. mutlaka bi noktada dublelerin biri kapalı oluyor ve şeritlerin biri diğerine aktarılıp tek geliş, tek gidiş yapılmış oluyor.

    bitmek bilmeyen bir bakım işi var bu yolun ne hikmetse.

    nah şuan mesela en canlı örnek izmir-selçuk yolu, otobandan sonraki 15 kmde mevcut. tüm yol kapatılmış durumda. tek geliş tek gidiş yapılmış durumda neredeyse 1 aydır. çalışmanın yavaşlığından tüm temmuz boyunca kapalı kalacağı da net olarak görülüyor. ulan zaten o yol sezonluk kullanılan bir yol. yılda maksimum 3 ay yoğun olur. haziran, temmuz, ağustos. ee haziran kapalıydı, temmuz da kapalı olacak gibi. kaldı ağustos. yani yılda 1 ay tam randımanlı kullanılacak bir duble yol. 1 ay için 2 aylık bakım yapılıyor. bugün ölümlü bir kaza oldu orada akşam saatlerinde. sebebi tabiki yoldaki çalışmalar sebebi ile trafiğin tek gidiş, tek geliş olması. belki 500-1000 arasında araç 1 saate yakın karayolunda bekledi. merak ediyorum bu bakımlar bu kadar önemli mi? cillop gibiydi lan o yol 2 ay önce? neye bakıyorsunuz yav? geçen sene de yazın böyleydi , ondan önce de böyleydi. bodrum desen o yol da bok gibi şuan.

    edit: yağmurda asfalt dökülmüyor biliyoruz. bu, yılda 3 ay aktif olan yolun 2 ayında çalışma yapmayı mantıklı kılmaz. ki yolun çalışma öncesi gayet düzgün olduğunu biliyorum.
  • rte'nin sağda solda göğsünü gere gere yok şöyle duble yaptık yok böyle duble yaptık diye anlattığı yollar daha otuz derece sıcaklığı görmeden erimiş, vıcık vıcık zift anasını satayım. sonra da karayolları gelmiş bu ziftin üzerine kum serpmiş, sanki bi boka yarıyormuş gibi. arabanın her yanına sıçrayan zifte mi yanarsın yoksa yediğin onca toza mı? ulan rte icraatların boy boy, sevsin seni atlı kovboy...
  • süleyman demirel bir süre önce duble yolu şöyle tarif etmişti tv'de: "şimdi bir yol var önceden yapılan, biri geliyor yandan genişletiyor"

    bu olayı o kadar büyütenlere, 7 yıl iktidarda olup hizmet diye yol anlatmak acizliğine karşı valla güzel ayar. ama esas mesele, yıllarca köy-kasaba popülizmin yollarını açanlar bugün beş gidiş-beş geliş delik deşik çirkef siyaset otobanlarının da mimarı olduklarının acaba farkındalar mı?
  • metro yapamayip cakmasini metrobus olarak nitelendiren belediye baskaninin abisinden de zaten otoyol yapamayip, anca sehirlerarasi karayolunun ortasina refuj ekleyip aha duble yol yaptik demesi beklenirdi.

    ha ote yandan tabii ki bolunmemis yola nazaran tercih edilir, hic yoktan da iyidir. hic olmazsa bir nebze daha guvenlidir.
hesabın var mı? giriş yap