dudaklarını ısıracak kadar acı çekmek

• (bkz: akrep sokması)
  
  o an deselerdi ki "bacağını keseceğiz ama bu acı anında bitecek" tereddütsüz kesin derdim.
  
  ben ki öyle canı çok tatlı olan insan değilim. çenem titreye titreye ağlamıştım once upon a time...
• (bkz: uyurken bacağa kramp girmesi)
• (bkz: basur)
  
  edit: kardeş başlığın ve yorumunun içine sıçmışım kusura bakma ama başlığın bende uyandırdığı his bu.
• ansızın sızlayan bir iç.
  tek tek kırılan kemik sesleri.
  etrafı saran boşluk.
  yoklukta var olmaya çalışmak.
  yanlış budanmış ağaç dalı.
  saçmalık.
  tutunulmuş dal.
  inanç, umut.
  ağzını açsan hepsi çıkacak ama ağzını öyle bir kapatıyorsun ki dudaklarını ısırıyorsun. hepsi içinde kalsın istiyorsun. biliyorsun bunlarla birlikte her şey çıkacak ve bir şey kalmayacak ısırırken dudaklarını. gözlerin kapanacak gördüğü şeyleri görmemek istercesine ısırırken acını.
  
  bununla beslenecek buna tutunacaksın.
  
  çünkü kaybedecek başka bir şeyin kalmadı.
  
  tek kalan şey acı.