tarih kitaplarının vazgeçilmez para birimi. genelde osmanlı padişahı x, y savaşı'ndan sonra z ülkesiyle t anlaşmasını imzaladı. anlaşmaya göre z ülkesi osmanlı'ya her sene q bin duka altını haraç ödemeyi kabul etti diye geçer. kimse de anlatmaz nedir bu duka altını diye
görselduka altını
venedik'in para birimidir. ve uzun yıllar boyunca panpası
florin ile birlikte bölgenin doları, euro'su olmuştur.
yaklaşık 3.5 gram ağırlığında 24 ayar saf altından yapılmaktadır. kafada canlanması için
cumhuriyet altını 7.216 gram ve 22 ayardir. yani içinde 6.6 gram civarında 24 ayar altın vardır. yarım cumhuriyeti altını diyelim kabaca
o dönem akdeniz ticareti venediklilerin elinde. bu abiler aslında uzun yıllar boyunca bizans para birimlerini kullanmışlardır. ancak bizans zor duruma girdikçe paranın ayarını dusurdugunden kendi altınlarını basmaya karar verirler
burada şu soru sorulacaktır...madem akdeniz türk gölü haline geldi,
osmanlı akçesi neden duka altının yerini almadı.
bunun birkaç sebebi var..
1) osmanlı akdeniz ticaretinin ticaret kısmıyla pek ilgili değil, o daha çok ticaretten haracımı alayım derdinde. bunda denizci bir millet olmamızın da etkisi var. osmanlı’da ingiltere ve hollanda gibi “denizciliğe kurumsal bir yatırım yapam, ticaret filosu kasam, savaş zamanında da kullanam” kafası yok.
2) aynı bizans gibi osmanlı'da açık verdikçe parayı tağşiş ediyor. o dönemler paranın değerini içindeki metaller belirliyor. osmanlılar ilk başlarda 100 dirhemlik 90 ayar gümüşten 400 akçe kesiyorlardı.
fatih sultan mehmet’ten itibaren her gelen padişah ya gümüşün ayarını düşürmüştür (yani içine bakır vs katmıştır) ya da aynı dirhemden daha çok akçe kesilmesini sağlamıştır. dolayısıyla 1477'de 1 duka 45 akçe ederken 100 sene sonra 120 akçe eder olmuştur.
(bkz:
buçuktepe olayı)
ama işte venedik bunu yapmıyor. böyle yapmayınca da hem tüccarlar hem devletler duka altınına güven duyuyor.