dün gece seyrim içinde

• güzel bir yorumu
• dün gece dün gece seyrim içinde
  seyrim ağlar ağlar pir sultan deyi
  gündüz hayalimde gece düşümde
  düşler de ağlaşır pir sultan deyi
  
  usuldu uzundu dedemin boyu
  yıldız’dır yaylası banaz’dır köyü
  yaz bahar ayında bulanır suyu
  sular da ağlaşır pir sultan deyi
  
  pir sultan kızıydım ben de banaz’da
  kanlı yaş akıttım baharda güzde
  koç babam astılar kanlı sivas’ta
  dar ağacı ağlar pir sultan deyi
  
  [https://www.youtube.com/watch?v=wlgrwm_f53y https://www.youtube.com/watch?v=wlgrwm_f53y]
• büyülü gerçekliğin bir mekanı da anadoludur. babasının arkasından sanem ellerini göğe kaldırır ağıdı yakar. sap sarı yapraklar yağar gökyüzünden belki. bir de halka teslim ettim bu şirin can'ı lafını da ayrı severim. çünkü aslında orjinali hakka teslim ettim olsa gerektir. neyse sözleri:
  
  dün gece dün gece seyrim içinde
  serim ağlar ağlar pir sultan deyi
  gündüz hayalimde gece düşümde
  düşlerde ağlaşır pir sultan deyi
  uzundur uzundur dedemin boyu
  yıldızdır yaylası banaz'dır köyü
  yaz bahar ayında bulanır suyu
  sularda ağlaşır pir sultan deyi
  pir sultan abdalım ey yüce gani
  daim yeldiğimiz kudretin narı
  halka teslim ettin o şirin canı
  dostlar da ağlaşır pir sultan deyi
• kul himmet'in ilk başta sıradan gelen ancak okudukça birşeyler çıkaracağınız şiiridir . tamamı bu şekildedir :
  
  " dün gece seyrim içinde
  ben dedem ali'yi gördüm
  eğildim niyaz eyledim
  düldül'ün nalını gördüm
  
  kanber'i durur sağında
  salınır cennet bağında
  ali, musa turdağı'nda
  ben dedem ali'yi gördüm
  
  üç çerağ yanar şişede
  arslanlar gizli meşede
  yedi iklim dört köşede
  ben dedem ali'yi gördüm
  
  yüce dağlar boran coşkun
  kul himmet aşkına düşkün
  cümle meleklerden üstün
  ben dedem ali'yi gördüm "
  
  ilk okumada sıradan bir şiir gibi geliyor ancak üçüncü dörtlüğün ilk dizesinde "... üç çerağ yanar şişede " yazmakta ve ilk dizede de "dün gece seyrim içinde" demektedir . şahsım adına bir çıkarımda bulundum bence burada bahsettiği seyir astral seyahattir " üç çerağ " yani üç mum ise astral seyahat yapmak için kullanılan bir ritüeldir . yani kul himmet burada yaptığı astral seyirde hz. ali'yi gördüğünden bahsediyor . bence bu şiirin tahlili yapılmalıdır daha çok anlam çıkar devam edilirse . bu arada bu şiirin bektaşi nefesleri tarafından seslendirilmiş enfes bir parçası var buyrun http://www.youtube.com/watch?v=ubcuig5lfuo
• grup abdal yourumu harikadır, onlarla tanıdım bu türküyü(ağıtı) ve ilk duyduğum andan itibaren de her gün bir doz dinlemeye başladım, var olun...
  
  https://www.youtube.com/watch?v=z6puqx1vzyw
• pir sultan abdal'ın dışında kul himmet'in de böyle bir nefesi vardır
  
  dün gece seyrim içinde
  ben dedem ali'yi gördüm
  eğildim niyaz eyledim
  düldül'ün nalını gördüm
  
  kanber'i durur sağında
  salınır cennet bağında
  ali, musa turdağı'nda
  ben dedem ali'yi gördüm
  
  üç çerağ yanar şişede
  arslanlar gizli meşede
  yedi iklim dört köşede
  ben dedem ali'yi gördüm
  
  yüce dağlar boran coşkun
  kul himmet aşkına düşkün
  cümle meleklerden üstün
  ben dedem ali'yi gördüm
• elimde bira ve bir tutam yıldızları izleyen ben... arkada ise grup abdal ve dün gece seyrim içinde.
  
  eğer bir yerlerde yıldızlara bakıyorsan bil ki ben oradayım.
• pir sultan abdal'a ağıt niteliğindedir aslında ama sözler pirim pir sultana aittir. devrin daim olsun dedem, hak ve adalet mücadelen devam ediyor yaşadığın topraklardaz
• hangi şiire başlasam suskunum sana
  dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
  güneşte kavrulan bir kum tanesi
  çatlayan dudaklarım oluyor her gece
  yağmura suskun yaşamaya suskun
  haykırabilsem
  belki bir nehir köpürebilir sesimde
  silinebilir kuraklığın bütün izleri
  upuzun çöller vadileşebilir içimde
  hangi güzelliği özlesem suskunum sana
  yürek boşluğunda bir of kadar suskun
  özlüyorum seni masmavi
  koşuyorum sana bembeyaz
  ve kahroluyorum bir anda kapkara
  ah oluyorum
  of oluyorum
  ve susuyorum
  oysa haykırabilsem
  ışık yumağı bir pınar olur soluğum
  
  hangi türküye uzansam suskunum sana
  ağıt ağıt, özlem özlem suskun
  tut ki vurulmuşum
  aşktan ve kandan bir damla olmuşum
  bir saçlarının rüzgarına
  bir de ağzının kıyılarına konmuşum
  hangi dalga silebilir beni senden
  hangi kasırga koparabilir
  ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
  coşkuların her şahlanışında
  sana deprem deprem susmuşum
  ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum
  
  yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
  sözlerinde baskı yasası yeter
  hangi kavgayı özlesem suskunum sana
  zafer sabahlarında gece kadar
  bayram sabahlarında yas kadar suskun
  böyle güzelliklere de
  böyle suskunluklara da lanet olsun
  al bu suskunluğumu al artık
  al ki
  bütün gürültüler kahrolsun^*
• aşık olduğum kadın önermişti bu şarkıyı bana o gün bugündür aklıma gelir dinledikçe.