1008 entry daha
  • üzerinden zaman geçtikten sonra bir daha değerlendireyim dedim.
    net biçimde nolan'ın en kötü filmi. insomnia dahi bu filmin çok üzerinde bir film. vıcık vıcık bir ingiliz (filmin sonunda abd'yi de es geçmeyen) propagandası, gerçek bir hikaye üzerine yapılan kurguda dahi görülen inanılmaz saçmalıklarla birkaç yıl sonra "say lan nolan'ın filmlerini" dediklerinde kimsenin kolay kolay adını hatırlayamayacağı bir şey bu.

    sözde kendi tarzını yansıttığı kompleks zamanlı kurgu bu filmi öyle çekilmez hale getiriyor ki geçmiş filmlerine saygı bahanesiyle ancak katlanabiliyorsun. böyle propaganda filmleri steven spielberg'in işi güzel abim, sen bize uzay-zaman-bilim kurgu anlat ya da daha orijinal anlatım, hikayelerle gel.

    çok övülen müziklerini de es geçmeyelim; interstellar ve inception'ın bütün soundtracklerini uzun yolda hala dinleyen adamım. şu filmin soundtracklarinin hayatımın geri kalanında beynimi tırmalamasını asla istemem. safi gürültü ve kafa ağrısı sadece. hans zimmer'in dahi hissedemediği bir film olduğu gayet açık.

    biz de seviyoruz nolan'ı da göte göt demesini bilmek lazım. inşallah ömrü vefa eder de kendisine gerçekten yakışan filmlerin yenileriyle devam eder, biz de temaşa ederiz...
580 entry daha
hesabın var mı? giriş yap