• uzun zamandır acaba bu dünyadaki adaletsizlikler, yolsuzluklar, silahlanma, savaşlar vb. aklınıza ne gelirse biter mi diye ya da nasıl biter gibi buna benzer bir sürü türevleri olan sorular zihnimi meşgul ederken alt paragrafta hoşuma giden bir kesitini alıntı yaptığım ve daha sonra tamamını yazarın kendisinden temin ettiğim ve bu bildirinin tamamını entry sonunda drive linkinden bulabileceğiniz 2 adet ( türkçe ve ingilizce versiyonu ) dosyayı yıllarca üzerine düşünülmüş ve emek harcandığını gördüğüm için sizlerle paylaşmak istiyorum. alıntıya hitaben '' ben o gülü aldım sizlere vermeyi bekliyorum ".

    " manifesto:
    düşünün ki bir gün güzel bir şehrin sokaklarında yürüyüş yapıyorsunuz. hiç
    beklemediğiniz bir anda, karşınıza birisi çıkıp elinize bir gül tutuşturuyor ve teskin edici hali ve ses tonu ile:

    “bu, dünyadaki tüm kötülükleri bitirecek olan sihirli bir güldür.” diyerek siz daha yüzüne bile bakamadan
    arkanızda uzaklaşarak kayboluyor. şaşkın bir şekilde yolunuza devam edip elinizdeki güle bakarken
    zihniniz olayı kavramaya çalışıyor, köşeyi dönüyorsunuz ve kalabalık bir sokağa giriyorsunuz.

    girmiş
    olduğunuz sokakta hayli şaşaalı bir tantana başlıyor ve sokağı tahliye eden insanların gürültü patırtılı
    hareketlerinden arta kalan sakin sokak sizi dalgınlıktan kurtarıyor. kafanızı çevirdiğinizde elinde bir
    bombanın uzaktan kumandasını tuttuğunu anladığınız bir çılgınla yüzyüze geliyorsunuz.

    içinde
    bulunduğunuz durumu sindirmeye çalışırken, üzerinizde haber bültenlerinden helikopterler uçuşmaya
    başlıyor, bir yandan size bağırarak uyarmaya çalışan polisler bir yandan da sokağın giriş çıkışına şerit
    çekiyorlar, hemen arkalarında askerler barikat kuruyor. etraf durulduğunda idrak ediyorsunuz ki,

    bu
    sokağın ortasında bu çılgınla yüzyüze olmakla, rahat yatağınızda yatıyor olmak arasında bir fark yok;
    çünkü o çılgın elinde bütün dünyayı mahvedecek bir bombanın ateşleyicisini tutuyor. birden, köşeyi
    dönmeden önce karşılaştığınız teskin edici adamı hatırlıyorsunuz. bir elinizdeki güle bir de çılgının
    gözlerine bakıyorsunuz.

    içinde bulunduğunuz duruma o kadar odaklanıyorsunuz ki sanki ikinizden başka
    kimse kalmıyor, o kadar odaklanıyorsunuz ki çılgının niyetini, kaslarındaki en ufak titreşimlerden bile fark
    edebilir duruma geliyorsunuz.

    çılgın katil size son bir bakış atıyor ve anlıyorsunuz ki bombayı patlatmak
    üzere. ne yapardınız? böyle bir durumda olsanız ne yaparsınız? "

    dünyayı kurtaracak proje-türkçe ( tr )

    ingilizce versiyonu ( cure for the virus)
hesabın var mı? giriş yap