düpedüz
-
düp kökünden düzmece bir ney.
düpe düz olacak hali yok bunun, clairvoyance gurulari çalışmıyor beli ki düpedür.. -
-
genelde aynı tipteki insanların aynı tarzda düşüncelerini belirtirken kullandıkları zarf.
-
(bkz: basbayağı)
-
(bkz: dümdüz)
-
bir ilişki düpedüzgün* giderken böyle ikircikler, öfkeler çıkacak fırsat bulamaz, birikir. zaman zaman kriz yaşamak gerekir. dayanıklı olanlar yoluna devam etsin. (bkz: komşu/@ibisile)
ocaklar* insanları makinalaştırmadı. tam tersine. bu kapkaç düzeninde madenciler içten bir topluluk olarak yeraltında çalışıyorlar, birbirlerini düpedüz çıplak olarak, yakından bir içtenlikle tanıyorlardı. maden kuyusunun karanlık yeraltı ıssızlığı, sürekli tehlike altında olmaları, bu adamlar arasındaki doğal, içgüdüsel, sezgisel bağı büyük ölçüde geliştirmiş, neredeyse bir dokunuş gibi somutlaştırmış, çok gerçek, çok güçlü kılmıştı." d. h. lawrence - anka kuşu
"canlı olmak, canlı insan olmak, canlı bütün insan olmak: sorun bu işte. en iyi örnekleriyle, roman, olağanüstü bir biçimde yardım edebilir size. yaşarken ölü bir insan olmamanıza yardım edebilir. bunca kişi ölü dolaşıyor ortalıkta bugün, birçoğu leştir ancak, sokakta olsun evde olsun: bunca kadın düpedüz ölüdür. notalarının yarısı susmuş bir piyano gibi." d. h. lawrence - anka kuşu
(bkz: dümedüz), dümdüz -
(bkz: ayan beyan)
-
vurgun’dan;
ben de bir zamanlar sevildim ama
seninki düpedüz vurgun sayılır..
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap