• burada yazılanları okuduktan sonra acayip merak ettiğim ve farklı tadları denemeyi sevdiğim için izmir'de aramaya başlayacağım meyve. lâkin bulabileceğimi sanmıyorum, o ayrı.
  • sonunda deneme cesaretini gosterdigim,keske gostermeseydim dedigim lagim kokulu meyve.
    bir de kokusu midemden cikmiyor gibi bir his verdi,ardindan yedigim hersey durian kokuyor gibiydi.
    o kokuya ragmen yediklerine gore vardir bir kerameti deyip tadini almaya calistim ama tadi da yok ki.
    hic gerek yok yemeyin ,yedirmeyin.
  • metro, otobüs v.b. bilumum toplu taşıma araçlarına girmesi yasakmış...

    (bkz: http://www.hurriyet.com.tr/….asp?yazarid=106&gid=61)
  • karaciğerin alkolü işlemesini zorlaştırdığı için alkolle birlikte tüketildiğinde ölümlere yol açabilen, herhangi bir halı saha maçından sonra soyunma odası kokusuna sahip oldukça pahalı bir meyvemsi..
  • dışı kadar içi de bi boka benzemeyen meyve. tam kavun yedim sanırken acı bir soğan tadı genzinizi yakıyor, çoğacayip.
  • kendisini aracısız yemeye bu kadar duyumdan sonra cesaret edemedim. ama markette buzlukta durianli dondurma da görünce dayanamadım, aldım bir tane. ne yalan diyeyim, tırsarak açtım, çekinerek yedim, ama hiç korktugum gibi çikmadı. sanırım %25 oran durian, buz ve süt ile fazla etkilemiyor, gayet kokusuzdu, nasıl desem, ilk basta tadı yok zannettiriyor, ama agızda beklettikçe yoğunlaşan karamelvari bir tadı var. yalniz neyse ki kimse de tuvalet gibi kokuyorsun demedi bugün *
  • singapurda markette gezerken çekik gözlü bir kadının gelip ısrarla "bu meyveyi al, meyvelerin kralıdır" demesine aldanıp 15 dolar vererek aldığım, yasak olduğunu bilmeden metroya bindiğim, valizime koyup istanbula kadar getirdiğim, kokuta kokuta metro ve metrobüse bindiğim, eve gelip valizi açtığımda kokusunun tüm eşyalara sindiğini gördüğüm, burnumu tuta tuta "buralara kadar taşıdım, en azından tadına bakayım" diyerek çatalın ucuyda tatmamla çıkarmamın bir olduğu, kokuyu evden çıkarabilmek için o yorgunlukla konteynıra kadar götürdüğüm, yine de ertesi gün hala burnumdan gitmeyen kokusuyla, "yok artık bir de bunu meyve diye yiyorlar" şeklinde düşünmemi sağlayan egzotik bir şey. ama çok egzotik.
  • hazır soyulmuşundan bir dilim bulup meraktan yemiştim. yemesi cidden lezzetli, o dönem kronik sinüzitim şov yaptığından kokusunu da almamıştım. sonra tuvalette çıktı acısı. burnum bile isyan etti. günümün büyük bir kısmını kendimden iğrenmekle geçirmiştim. ki o ter kokusu duşa girip de kurtuluncak cinsten değil. tadı güzeldir ama, bu gün bulsam bir hafta evden çıkamıycağımı bildiğim halde zevkle yerim. buna ramen önüme durian ve mangosteen(tabi bir kilo kadar olursa süper olur) konsa terciğim mangosteen'den yana olur. yani neymiş, yer yüzünün en güzel meyvesi değilmiş.

    edit: imla.
  • tehlikeler arz eden bir meyvedir.
    1- ''lağım kokusuna aldanmayın harika tadı var'' diyenlere aldandım.
    burnumu tıkayıp denedim.
    hayatımda yediğim en berbat şeydi.
    tadı bozulmuş kavuna benziyor. kokusu iki gün odadan çıkmadı.

    2- durian yedikten sonra içki içmeniz tavsiye edilmez.
    keşke bunu ben de zehirlenmeden önce bilseydim. öyle böyle değildir efendim. bağışıklığı çökertecek derecede kuvvetli bir zehirlenme yaşayabiliyorsunuz. ilk bir hafta ateşli, istifralı ve aralıklarla titremeler gelen dönemde ''sıtmaya mı tutuldu?'' korkusu yaratabiliyor çevrede.
    ''dünyanın öbür ucunda ne işin var!'' diye bir de azar işitiyor insan o halde iken. işin daha da kötüsü uçağa alınmayıp iyileşene kadar ülkenize dönemeyebilirsiniz. hiç bir uçak firmasını ufak bir zehirlenme geçirdiğinize inandıramazsınız. hayırlı uğurlu olsun.
    ben, yaklaşık bir ay sonra yataktan kalkıp günlük hayata geri dönebildim.

    bir de otelimizin duvarında kocaman ''no durian allowed'' yazısı asılıydı. bir durian resmi koyup üstüne de çarpı koyarak yuvarlak içerisine oturtmuşlardı. kuru kafayı hak etmişsin durian.
  • david attenborough tarafından sunulan bir bbc belgeselinde de geçen meyvedir.

    sunucumuz, meyveyi ilk defa görmüş toleranslı insan davranışını sergilemektedir. öte yandan, rehberiyle iyi kötü malayca birşeyler konuşabilmesi nedeniyle -ilgili diyarda çok yerde satılan bu meyveyi- neden ilk defa görmüş tepkisi vermektedir merak ediyorum.

    öte yandan, otellere sokulması yasak olan bir ülkede* önceki müşteri tarafından otel minibarında suyu akıtıla akıtıla saklanmış, temizlikçiye sildirilmesine rağmen altı gün boyunca odadan kokusu çıkmamış meyvedir.
hesabın var mı? giriş yap