• hayatınızda hiçbir şeyi bu kadar ısrarcı bir tahammülle yapamayacağınız şey.. zira, beklememek gibi bir keyfiyetiniz olamaz, sonuçları bir avukatı ipe götürecek kadar ağır olabilir. (bu vesileyle, gözleri şiş bir halde yeni uyanıp, duruşma saatinden çok daha sonra duruşmaya gelen ve ısrarla bunu yapıp, karşı tarafını bekleten davacı vekillerine de burdan çok özel saygı ve selamlarımı sunarım) bazen, nadiren karşı tarafınız hazırsa ve siz saatinden önce duruşmaya girmişseniz o an dünyalar sizin olur..
  • kesinlikle bir edep-adab meselesidir. beklerken olay çıkaranları, bir avukat olarak çenemle dövmek istiyorum bazen.

    avukat arkadaşlar zaten biliyor da, olmayan arkadaşlara söylüyorum... misal 9.30 duruşmasına 13.30'da girebilirsiniz, ama yine de 9.25'te orada olmak zorundasınız. evet.

    böyle bir şeydir.
  • net değildir. 9:30 daki duruşmaya tam saatinde de girebilirsin, 3 saat sonra da. şimdi bu duruşma saati ile ilgili en büyük sıkıntıyı duruşmaya sizinle gelen müvekkil ve ya tanık kişisi çıkarır. sürekli olarak "bu ne ya. niye almıyolar bizi. herkesin işi gücü var. madem almayacak niye bu saate veriyor. avrupada bu böyle mi...." diye kafanızı yer. hayır bu işlerin avrupada nasıl olduğunu bilmiyorum, eminim dediğin gibidir de , sanki her şey avrupa standartlarında, bir tek duruşmalarda sorun var güzel ülkemde. önce sen avrupa standartlarına çık derler adama.

    (bkz: #28398659)
  • çalışma süresinden sayılır. yoksa 120 yaşında emekliliğe hak kazanırız ki, ben bunda sevinilecek bir şey göremiyorum.

    bir de sevgili meslektaşlarım, daha çok kitap okursak daha az sıkılırız he mi? hiç roman okumuyorsunuz, sonra zırt pırt kanun değiştirtip, sil baştan okutuyorlar.:/
  • sabır eşiğini yükseltir lakin ömrü kısaltır.
  • yahu bu nası iş arkadaş...

    ofiste süreli/acil işlerin bekler.
    bilirkişi raporları okunmayı bekler.
    sürekli telefon gelir insanlar senden cevap bekler.
    toplantıya yetişmen gerekiyordur, müvekkil gelmeni bekler.
    başka bir duruşman vardır, karşı tarafın avukatı seni bekler. (umarım.)
    annen baban karın kocan çocuğun herkes zaten illa ki bir şeyler bekler.

    sen duruşma beklersin.
    bir üç beş saat.

    hiçbir şey yapamazsın. yani yaparsın da, murphy diye bir adam var bildin mi, sen çay içmeye gitmişken duruşma sıran geliverir. senden önceki dosyaların tutuklusu gelmemiş olabilir, avukatı başka bir yere koşmuş ve bekletme istemiş olabilir, hakim tanıksız dosyaları önce bitirmeye karar vermiş olabilir, adliye bu, her şey olur.

    bunu önceden bilme imkanın tabii ki yoktur, hangi dünyada yaşıyoruz kuzum?

    hatta bazen öyle olur ki, senin hakim raporludur mesela, diğer mahkemenin hakimi bakacaktır duruşmaya. tabii kendi duruşmaları bittikten sonra. yani 09.30 duruşmasına 17:00'de girmek de mümkündür. bilemezsin. neyse ki öyle durumlarda beklemeyip mazeret bildirip çıkıyoruz. 09:30'a yetişmek için metrolarda metrobüslerde streslendiğimiz ise yanımıza kar kalıyor.

    bir avukatın olup olabilecek en verimsiz zamanıdır duruşma beklemek. hiç özlemedim.
  • bu sabah 9 'da şehir dışında duruşmam vardı. hakime hanım doğum iznindeymiş. olabilir. doğursun, iznini de alsın tabii kadın, tut içinde diyecek halimiz yok. yerine başka bir mahkemenin hakimi bakacak. olur. buna da bir itirazımız olamaz. sen çekil ben bakarım demiyorum. ama yerine bakacak hakim önce kendi duruşmalarını bitirecek, bizi saat 4 gibi alacakmış. 9 celsesine 4 -5 suları gireceğim ben yani.

    okuduğumuzu anladık mı?

    1- hakim bir günde doğum yapıp ertesi gün işe mi gelecek?
    2- doğum izni en az 4 ay. bu arada bu duruşmalar hep akşam 5'te mi olacak?
    3- günler çuvala mı girdi? öteki hakimin boş gününde bu iş yapılamaz mı?
    4- bir insan evladı bilmediği bir ilçede 7 saat ne yapar?
  • bakırköy adliyesi'nde gelenek sanırım bu. giden gelmiyor.

    keşke bir babayiğit çıksa da mahkeme başkanına gidip:

    - hepimizin acelesi var kardeşim; belki bir karı buldum düzücem!; diyebilse.

    merak etmesin ben ona don-atlet getiririm sonra.
  • kitap okumayı, sözlükte sol taraftan akıp giden tüm başlıklara göz atmayı, sıkılınca tekrar kitap okumayı sağlar.
    halihazırda bu entry'yi yazmamı da sağlamış olan ancak; mesai saati bitmeden yapılması gereken işlerin bir kısmını ertesi güne erteleme sebebidir.
hesabın var mı? giriş yap