düşmanını tanımak

• ben tanımaya başlar başlamaz, onun dostum değil de düşmanım olduğunu anlar anlamaz bana saldırmaya başladı. bu anı bekliyormuş ve planlıyormuş gibi. zaten öyleydi de. dost gibi davranayım ama onu sevmediğimi de ara ara belli edeyim tavırları takınıyordu. onun düşman olduğunu anlayana kadar ona karşı herhangi bir düşmanlığım olmamıştı. saldırdı. onun gözünde kısa vadede ben kaybettim o ise biraz tatmin oldu ancak uzun vadede kazanan ben oldum. o da göt yanığıyla yaşamaya devam ediyor. bu acıyı unutmak için de kendini sanata adamış vaziyette^*
• sadece insanın onu dogru analiz edemediği zaman oluşan durum değildir.kim olduğunu bilmediğin durumlarda da söz konusudur. tanıman engellenir.
  
  kapının ardından vurup kaçar. kaçak dövüşür.
  
  anlaşmazlık her zaman aydınlık ve karanlık ya da iyi ile kötü arasında olmuyor.
• "know the enemy and know yourself in a hundred battles you will never be in peril. when you are ignorant of the enemy but know yourself, your chances of winning or losing are equal. ıf ignorant both of your enemy and of yourself, you are certain in every battle to be in peril." -sun tzu
  yani düşmanını tanırsan kazanma şansın yüzde 50 oluyor kafadan. kendini de tanıyorsan yüzde 100. hem kendini hem de düşmanını tanımıyorsan geçmiş olsun.
• kendini tanımana yardımcı olur.
  karanlık olmadan ışığı tanımlayamama durumu gibi.
• (bkz: düşmanını tanı)
• gelecekte düşmanın olma ihtimali olanları bile tanı diye genişletilmesi gerekir. zira özellikle iş ortamında düşmanını tanımamak elinizdekileri kaybettirir. bir bakarsınız; elinizde karton kutuyla sizin için yapılan veda partisinde pasta yiyorsunuz.
• düşmanını tanımak iyidir. bahsi geçen kişiye gerekli olan tüm bilgiyi sen verirsin ve taktikleri sen yönetirsin. örnek veriyorum a kişisi benim düşmanım kuyumu kazıyor, aynı ortamda çalışıyoruz. b ve c kişisiyle yakın arkadaş. ben a kişisinin karşısında nasıl davranmam gerektiğini bilirim. suratıma gülse de arkamdan dedikodu yaptığını bilir ve açığımı vermem. elimden geldiği kadar b ve c kişisiyle arasını bozarım. hatta oyunlar oynar, bilerek açığımı verir sonra da bunu onun g*tünde patlatırım. daha bir sürü entrika falan.