• suyun uzerine o anin imzasini atan kisi.
    (bkz: ebru)
    (bkz: naks i ber ab)
  • klasik anlamda ebru yapımıyla uğraşmış sanatkarlarımız :

    aziz efendi, bekir efendi, hatip mehmet efendi, hezarfen edhem efendi , mustafa duzgunman , nafiz efendi, necmeddin okyay , niyazi sayin , sacit okyay, sami efendi, sami okyay, şeyh sadık efendi..

    klasik tarzda yürüyen yeni sanatçılarımız :
    aydın gülan, nusret hepgür, sabri mandıracı, taşkın savaş..

    modern tarzda çalışan :
    nedim sönmez.. olarak sıralanabilir.
  • (bkz: yılmaz enes)
  • (bkz: elbruz)
  • (bkz: ebrucu)
  • öncelikle; (bkz: işlerini yapmalarını izlemesi zevkli meslekler)

    suya, boya eşliğinde yazı yazan, desen çizen ustad. ebru sanatı ustası.

    güzel desenler çizmek. ama bunu sonsuza dek kağıt yardımıyla koruyabilmek. o an aklından geçenleri suya çiziyorsun boya eşliğinde ve ömrün boyunca sende kalabiliyor. suya yazı yazıyorsun ama kalıyor. ne güzel lan...
  • ebrucu kelimesini sonundaki -cu ekinden dolayı pazarcı ya da manavcı kelimeleriyle benzer bularak aşağılayıcı gören birtakım zevatın bu kelimenin yerine uydurduğu harf topluluğu.
  • ebru geleneğimizde ebruzen diye bir tanımlama mevcut değildir. bugüne kadar ebru yapanlar kendilerini ebrucu, ebru ustası ya da ebru sanatçısı diye nitelemişlerdir. bugün ebru yapanların da kendilerini tanımlamak için yeni bir kelimeye ihtiyaçları yoktur. bu ihtiyacı ne necmeddin okyay ne de mustafa düzgünman duymamış ve yeni bir arayış içine girmemişken birilerinin ebruculara "sizin isminiz güzel değil ben size yeni bir isim buldum" diye isim uydurmasını ve birilerinin de ebrucuların tüm direnmelerine rağmen bunun arkasında durmasını anlamak mümkün değildir.

    isteyen kendisini ebruzen olarak niteleyebilir ancak ebru geleneğimize uygun ebru yaptığı iddiasında olan hiçbir ebrucu, kendisini ustalarının kendilerini tanımladıkları kelimeler dışında bir kelimeyle, ebruzen olarak nitelemez ve nitelenmesine izin vermez.

    osmanlıca türkçe lügatte "-zen" eki, "vuran kesen, atan manalarına gelerek birleşik kelimeler yapılır" şeklinde, "-kar" eki " "kelimeye bir ek olup isimleri sıfat yapar, eden, edici manalarına gelir ve -li, -lı, -cı, -ci gibi eklerin de karşılığıdır" şeklinde tanımlanmaktadır. yarın birisi de buna göre ebrukar kullanmaya başlarsa ne yapacağız ?

    ebrucu dendiğinde ebru alım satımı yapan kişilerin anlaşıldığını söyleyenler acaba "tiyatrocu ayten gökçer" ifadesinden ayten gökçer'in tiyatro, "futbolcu arda turan" ifadesinden arda turan'ın futbol alıp sattığını mı anlıyorlar ? aynı mantıkla tiyatrocu ve futbolcu yerine tiyatrozen ve futbolzen mi diyeceğiz ?

    ebru yapana ebrucu, ebru ustası ya da ebru sanatçısı denir.

    türk ebrusunun manifestosu

    [/ http://www.geleneksel-ebru.com/]
  • yaptiklari garabeti ebru olarak tanimlamalari, "pazarlamalari" ebru sanatina yeterince zarar veren zevatin, kendilerini tanimlamak icin uydurduklari kelime. bu baslik altinda ismi zikredilen ebrucularin hicbiri bu unvani benimsemezken, bu kelimeyi ufuren kisinin adinin hic anilmamasi da ayri bir hayret vesilesi.
hesabın var mı? giriş yap