• bir şarkıya ya da albüme dinlediğim an vurulduğum an çok nadirdir, ama yakaladığım anları da kaçırmayı istemem. bu yüzden aslında kimseyi ilgilendirmeyen gayet gereksiz bir anekdotu anlatmadan edemeyeceğim tam bu noktada. brüksel'de ikinci el kitap, cd satan pele-mele adlı yerdedir bu cool insanlarla tanışmam. gereksiz cdlere bakarken birden çalmaya başlayan müziği duyunca birden bir aydınlanma, bir sarsılma ve hatta bir euphoria yaşamış, sonunda çekingenliği öbür tarafıma alıp kasadaki hoş insana yaklaşabilmiş, "bu çalan nedir?" diye sorabilmişimdir ve yanıt olarak kulağa hiç yabancı gelmeyen bu ismi almışımdır. işte yıllardır keşfetmeyi ertelediğim, tam hayalini kurduğum müziği benim yerime yapan bu grupla yollarımız böyle kesişmiştir. peki cd'yi aldım mı? hayır, ne yazık ki sonic youth cdlerine çok fazla para harcamış olduğum için alamamışımdır, kasadaki hoş insana mahçup olmuşumdur, bu eksikliğimi zihni productions'dan gidermişimdir.
  • nasil ki joy division'la new order'a haksizlik yapiliyorsa, echo and the bunnymen'le de kendisine haksizlik yapilmakta olan.
  • liverpool'da hugh jones yapımcılığı ile kaydettikleri 9. albümleri siberia ile müzik alemine yeniden döndüler; ama aslında hiç gitmediklerini söylemek mümkün daha önceki albümleri, ağzımıza taktıkları ve bazı filmleri süsleyen şarkıları ile. 1981 yılında çıkardıkları heaven up here albümlerini hugh jones ile birlikte kaydettikleri için ve de post-punka ağırlık verdikleri için eskiye dönüş gözlenmekte. ki bu sağlam temeller üzerine kurulan yeni çalışmaların da temeli olacağa benziyor. the sun'da da dediği gibi "this new album by ian mcculloch and will sergeant is a stunning, mesmerising and epic reminiscent of their 80s glory days. "
  • bill drummond'un menajerligi doneminde buyuk basarilar elde etmis, bono'nun u2'yu kurarken en buyuk ilham kaynaklarindan biri oldugunu soyledigi liverpudlian'lar. mac culloch karizmatik falandir tabii, ama sound'larina imza atan adam, gitar calisiyla buyuleyen will sergeant'dir. ihmal edilmesin..
  • rock n coke festivalini iple cekmeme sebep olan ilk gruptu...midemden suratıma doğru tırmanan hararetin sebebinin tepemde parlayan güneş yüzünden mi yoksa ian mcculloch'un karizması yüzünden mi olduğunu halen çözebilmiş değilim...45 dk'lık sahneleri boyunca gırtlağımda titretilmedik ses teli bırakmadılar...support grup misali akşamüstü 4'de sahneye çıkmaları ve 45 dk çalıp tüm hevesimizi kursağımızda bırakmaları anlaşılabillir bir durum değildi...sugababes'i indirip echo and the bunnymen'i bu ses yoksunu kadınların üzerine bindirselerdi çok daha hayırlı olacaktı echo and the bunnymen severler için...bir kez daha, bir kez daha -doyamadıkkkkkk !

    say we can say we will
    not just another drop in the oceannnnnnnnnnnnn !
  • 30 nisan 2011 cumartesi akşamı (bkz: ghetto)'da sahne alacak ingiliz post-punk grubu.
    (bkz: ian mcculloch) (bkz: will sergeant)
  • işin hikaye kısmını bir tarafa bırakacak olursak, özellikle post-punk damarı kabarık olan ilk albümleri tadından yenmez, the killing moon bir yana, monkeys gibi bir şarkıya az rastlanır. tabii ian mcculloch'nunki gibi de bir karizmaya. ah ah.
  • liverpool'la çok sıkı bir ilişkileri olan ve bu yıllar içinde değişmemiş olan grup. sex iconu olmuş ian mcculloch'ın "courtney love liverpoola benimle yatabilmek için gelmişti. ben de ona da hayır demiştim. barda içerken kurt cobainle tanışmış" mealinde bir sözü vardır. live in liverpool adlı konser albümleri ise 19 şubat 2002'de piyasaya sürülecek. lafı uzatmadan söylemek gerekseydi, "canlar liverpool'dan" denebilirdi.

    seven seas, the killing mooon, rescue, a promise, the back of love, the cutter, never stop, kisacasi songs to learn and sing harika bir albümdür.*

    şarkı sözleri official site'ları olan http://www.bunnymen.com/ adresinde mevcuttur.
  • elinde sigarasiyla mikrofana dayanir ve gozlerini kapar
    soylerken..az karizma deildir..
    nefistir nefis..
hesabın var mı? giriş yap