• edinburgh'a gitmisken mutlaka ugranilmasi gereken yerdir. giris ucreti* tuzlu dur biraz. ancak alternatif olarak siz "biz osmanli'nin torunlariyiz, burclardan tirmaniriz, hem boylesi pufur pufur"de diyebilirsiniz tabi. kapidan girmeyi tercih edenler "nemo me impune la cessit" yazisini gorurler bu da bize saldiran karsiligini gorur* demekmis.
    icerideki muzelerin ve manzarasinin da kaleye dahil oldugu goz onune alinmali ve gezmek icin en az 2-3 saat ayrilmalidir.
  • ölmüş bir volkan ağzında kurulmuştur ve edinburgh un eski ve yeni şehir olarak ayrılmış iki merkezine de tepeden bakar. girişinde robert the bruce ve william wallace ın iki heykeli ve iskoç birliklerinin mottosu nemo me impune lacessit (bana saldıran cezasız kalmaz) karşılar ziyaretçileri. kalenin içindeki savaş müzesinde çok bir numara olmamakla birlikte, özellikle önemli bir kısmı gelibolu da ölen iskoç askerleri için ayrılan the scottish national war memorial etkileyicidir. şehrin en eski yapısı azize margaret şapeli de buradadır. kaleden, ikinci bir prag dır şeklinde tanımlanan edinburgh un doyumsuz manzarasına bir kez daha bakar, iskoç - ingiliz mücadelesinin bu önemli sembolünden dilinizde flower of scotland ile çıkar, tarihi royal mile yolundan aşşağıya, yol boyunca iskoçya nın alamet-i farikaları olan kaşmir, kilt, viski ve gayda dükkanlarına baka baka, iskoç parlamentosu, holyrood sarayı ve calton tepesine doğru yürürsünüz.
  • edinburgh kalesi savaş müzesindeki numara emperyalizm ile tarihin iç içe geçişidir.
    belfast, ırak, afganistan ve çeşitli afrika ülkelerinde iskoçyalı askerlerin katıldığı işgallerin resimleri ile iskoç tarihi iç içedir. bruce ile wallace'ı incelerken karşınıza çıkan afganistan'da hava indirme sırasında ölen "kahraman" iskoç askerinden bahsedilmesi tarih yazıcılığı ve emperyalizmi aklama numarasıdır. tarihi kaleyi gezerken son model tank ve helikopter resimleri ile karşılaşırsanız şaşırmayın. iskoç kahramanlığı ve savaşçılığı vurgusu ingiltere ile emperyalizme ortaklık kurduğu sürece ingilizleri rahatsız etmemektedir.

    öldürülen ve sorgulanan nazi subaylarına ait eşyalar da ilginçtir.

    siz gene de şehri izleyin. fotoğraflarınızı çekin. kalenin her bir yerini gezin ve sizinle aynı yere ayak basanları düşünün.

    ingiliz askerleri ve (ingiliz yalakası) iskoç askerlerinin fink atamayacağı bir dünya düşleyin.

    iskoç olup savaşçılık ile övünenile karşılaşırsanız "- ırak'ta afganistanda ne işin var dı?" diye sormayı da ihmal etmeyin...

    "- işgalciler her zaman kaybeder." demeyi de unutmayın..
  • kanaatimce giriş ücretinin biraz pahalı olduğu, edinburgh'u tepeden görmek için çıkılabilecek farklı iki tepe varken buna para vermenin biraz gereksiz olduğunu düşündüğüm mekan. tarihi bir önemi olabilir; lakin cebinizde kısıtlı bir parayla gittiyseniz değmez diyebilirim. o parayı farklı iskoç viskileri denemekte kullanın derim. belki de daha başka şeyler için..

    http://farelikoyunhayalcisi.blogspot.com/…urgh.html
  • edinburgh’un en meşhur yeridir. edinburgh kalesi’ne kafelerin ve dükkanların bulunduğu royal mile denen caddeden çıkılır. şehri tepeden izleyebilirsiniz. eğer yolunuz ağustos ayında edinburgh’a düşerse mutlaka aylar önceden satışa sunulan ve edinburgh kalesi’nde yapılan edinburgh military tattoo gösterisine bilet ayarlayın.
    şu gezi yazısında bir resmi ve diğer öneriler de var: havadaki leylek / edinburgh
  • olağanüstü bir yere kurulmuş; insana medieval ya da rome total war kurma isteği uyandıran; mükemmel bir şekilde ambalajlanmış kale.

    gezmek için en az 3 saatinizi ayırmanız gerekmekte. bu süreye edinburgh'u tepeden izleme keyfi için ayırdığınız vakit dahil değil. her taşında ayrı bir ayrıntı gizli sanki.

    çıkışında edinburgh'un old town'ını gezme imkanı cabası. hemen çıkışta sağda scotch'un kitabını yazmanızı sağlayacak bir viski müzesi bulunmakta. uğramadan ve viskileri denemeden geçilmemeli.

    iskoç savaş müzesi de bu kaleni sınırları dahilinde. bizim tarihimizkadar şanlı olmasa da farklı bir tat bırakıyor insanın zihninde.

    bizim saraylarımızı ve kalelerimizi turistik gezilere hazırlayan insanların kesinlikle ziyaret etmesi gereken bir yer.
  • adamların işleri güçleri gelenek, adet olduğundan, denizcilerin saat ayarlamalarını yapabilmeleri için 1861'de başlanan, kaleden tam saat birde top atılması uygulamasına pazar hariç her öğlen, halen devam ediliyo.

    şehrin ayakta kalan en eski yapısı olan 900 yıllık st margaret şapeli de kale içinde. şu andaki kalenin yerinde bulunan eski kalenin bi parçası olan bu şapel çok muhteşem bi yapıymış gibi lanse ediliyo ama bence bi numarası yok. zaten cephanelik olarak kullanılmış uzunca bi süre. vitrayları da 1900'lerden kalma ayrıca.
  • redcoat olan kafesinin ismi ciddi siyasi tartışmalara neden olan tarihi kale.

    https://politikaakademisi.org/…sindeki-kafenin-adi/
  • (bkz: #24700185)
  • günümüze kadar güzel muhafaza edilmiş, kıymetli bir kale. iskoçlara kendi özgürlük mücadeleleri için ayrı saygı duyarken, tarihte birçok kez ingilizlerle beraber hareket etmişlerdir. iskoçların tarihteki tüm süreçlerinin ayrı ayrı anlatıldığı ayrı müzeleri içinde barındırır. kraliyet mücevherlerinin ayrıca sergilendiği müzesi de vardır. kale aslında sadece kale değil, çok savaş geçirdikleri ve çok canlar kaybettiklerini, ağır dönemler yaşadıkları iyi sergiledikleri müzeler birliği halindedir. en üstte şehrin tüm manzarasının görüldüğü noktada şehrin en eski kilisesi ve aynı zamanda en eski yerleşim yeri olan küçük tek odalı bir kısım vardır. şehir manzarası da fena değildir ama tamamen tarihi bina, taş görülen bir manzaradır. istanbul’dan giden biri olarak çok enteresan wow dedirtecek birşey bulamadım. ama şehrin simgesi bir yer olduğu için gitmeyi düşünenlere öneririm. milliyetçi bir bakışım olmasa da kaybedilen canlar ve ülke tarihini yansıtmak aktarmak için keşke bizim kalelerimiz de bu hallerde olsa, örneğin ankara kalesi buna benzer şekilde restore edilebilir ama bunu görecek vizyon olmadığı için yurtdışındaki başka yerlere hayran kalmaya devam edeceğiz ne yazık ki.
hesabın var mı? giriş yap