• kafelere gidiyorlar tebliğ için ama bir kere bir esnafa ya da fabrikaya gitsinler ve desinler ki bak ticaretini düzgün yap, borçlarını öde, işçiye hakkını ver, kalitesiz mal üretme, üründen çalma , alırken de satarken de yalan söyleme.

    önemli olan tebliğ yeri orası. bigun oralarda tebliğ yapsinlar bu sekilde ben de inancam bunlara.

    edit: imla
  • adamlar insanların bira içmesine, karşı cinsten insanlarla eğlenip kendileri gibi giyinmemesine karışmak için oraya geliyor. zor kullanmıyorlar diye bu icraata "tebliğ" diyip sosyal demokratlık, liberallik falan oynamanız hepimize zarar. anlamıyorsunuz galiba: din, bu ülkenin ve içinde bulunduğu coğrafyanın en büyük silahıdır. adamların yaptığı tebliğ falan değil, birilerini yola getirmeye çalışmak hiç değil. öyle olsaydı bir sürü skandalın döndüğü kurum ve kuruluşlara gidip tebliğde bulunurlardı. adamların amacı kendileri gibi olmayanların hayatına karışmak ve bu iş sistematik yapılıyor.
  • neymiş hemen niye yobaz diyomuşuz. medeni bir şekilde konuşmaya çalışıyolarmış. bunları diyenler de güya muhalif. sizi hakketen az bile sikiyolar da neyse.
  • ülkede yıllardır yaşananlara rağmen sözlük malının hala mallıkta sınır tanımadığını görüyorum.

    bir arkadaş güzel ifade etmiş. sen camiye ya da bu adamların kahvesine gidip allah yok din yalan dediğinde ciddi ciddi bunu anlatmaya çalıştığında ne göreceğini sanıyorsun.

    bir kere şunu netleştirelim arkadaşlar. dinde hoşgörü falan yoktur. fıtratına terstir hoşgörü.

    dine saygılıysan, onun otoritesini sarsmıyorsan ve onun seni potansiyel dindar, convert edilmesi gereken bir kafir olarak görmesine karşı hiçbir dikbaşlılık yapmıyorsan din sana hoşgörüde bulunur. ama siktiri çekip yallah arabistana dediğinde hala hoşgörülü mü?

    din insana gelmişse bundan devlete ne? milli eğitim neden müslüman insan yetiştirmeye çalışıyor diye sorguladığında hala hoşgörülü mü?

    geçiniz.
  • ben de yarın fatih iskenderpaşa mahallesinde ateizm standı açmayı planlıyorum. şiddete meyilim yok sadece naif bir tebliğciyim. hoşgörü tatmaya gidiyorum.
  • ön yargılarını tebliğ ederek sözlükçülerin gözlerini doldurmuş cübbelilerdir.
    eğer tebliğ etmelerini takdirle karşılıyorsanız buna iki bira içip sosyalleşenlerden değil ensar yurtlarından,camide tecavüze yeltenen imamlardan,anadolunun ücra koşelerindeki kuran kurslarından ,doğu ve guneydoğuda 3-5 ineğe 10 yaşındaki kızını takas ettiren köylerden,ağanın altına almak istediği subyancı aşiretlerden başla.
  • bir süredir trakya'da yapılanmaya başlayan yobaz grupların sokağa yansımasıdır. yaptıkları açık ve net yobazlıktır. bunu kendileri icaat etmemiş, diğer dinlerin yobazlarından almışlardır. daha önce bunların tohumları atılmıştı fakat özellikle darbe girişiminden sonra bir patlama yaşandı. lüleburgaz'da da görünüyor bunlar. bir tanesi 'burada bir tekke varmış nerde o' diye sormuştu. 'yıllar önce kapatıldı onlar haberin yok mu' demiştim, kaçmıştı. kermes, ilim vakfı, kapı kapı gezmek, akşam buluşmaları aynı fetö gibi bunların da anahtar kelimeleri.

    peki neden trakya?

    öncelikle trakya insanı arada bir kalın kafalı olsa da genel olarak hoşgörülüdür. bu adamların yaptıkları oradaki çoğu kişiye ters gelmiştir ama dövüp yakmaya falan çalışmamışlar. ikinci ve en önemlisi trakya'da egemen bir cemaat ya da tarikat olmaması. insanlar daha çok bireyseldir bu yüzden cemaate ya da tarikata katılma isteği duymazlar. böylelikle buralarda bir cemaat ya da tarikat egemenlik kuramaz. bu grup adıyaman'a gitse kendi din kardeşleri tarafından dövülüp kovulacaklardır. ısrar durumunda ölüme kadar gidecektir. neden? çünkü orası başka bir tarikat ya da cemaatin yönetimi altındadır ve 'ekmeklerinden' olmak istemezler.
  • görüntüler her şeyi anlatıyor, açıklamaya bile gerek yok. bu ülke ne çektiyse her şeye ve herkese karşı pembe götüyle pembe hayaller çizip "ama onlar da insan, onların da demokratik hakkı var" diyen tatlı su solcuları tarafından çekti.

    atatürk bu sarıklı cübbeli şarlatanların artık çağın yüzyıllarca gerisinde kaldığını görüp hepsini sopayla kovaladı, bizim geri zekalılar çıkmış 21. yüzyılda hala anlayış göstermekten falan bahsediyor. oğlum siz şuurunuzu bu kadar mı kaybettiniz lan? manyak mısınız? böyle mi medeni dünyaya ayak uyduracak bu ülke?

    yeni türkiyenizi de alın gidin lan. eskiyi verin bize yenisi sizin olsun!
  • bu konudaki yorumlar bana avrupalı "liberal" ılık götlü arkadaşlarımı hatırlattı.

    bu konuda insanların anlamadıkları şu:
    islam gibi aşırı düşüncelere müsamaha gösterilmemeli; çünkü bu ideolojinin dibine kadar yayılma, tek bir aksi görüş bırakmama emri var. bu dinin her ferdi; hile (siyasal islam), şiddet (ışid) veya cebren ile de olsa (mesela fetö yavşağı) her yer islam olana kadar mücadele etmek zorunda. (bizim ılık götlü aslında islam olmayan türk islam yaşam biçimi değil, ışid bizim yaşadığımız islam'dan çok daha gerçek islam; kitabı okuyun anlarsınız.)

    avrupalı gariplerim o kadar sevimliler ki; "bizde insan ayırmak yok, neye inanırsa, hangi ırktan olursa olsun biz onları kabul etmeliyiz, aralarında çok tatlı insanlar da var." diyorlar -dı. neyse ki gerçekleri anlatarak ikna ediyorum bazılarını. "islam ile" hıristiyanlığı bir sanıyorlar. ancak iki ideoloji birbirinden çok farklı. hıristiyanlığın içinden protestanlık gibi bir mezhep çıkabilirken, müslümanlıktan gittikçe katılaşan görüşler çıkıyor. baskı, zulüm, cezalandırma sonsuz.

    avrupalılar bunu anlamıyor(du). oy oranlarından anlaşılacağı üzere yavaş yavaş anlıyorlar (aşırı sağ oylarının artması). islam'ın hoş olmadığını, islam mensubu tiplerin de tekinsiz olduğunu bizzat görüyorlar. istisnai müslümanları sevdiklerinden "ama iyiler de var" diyerek tahammül ediyorlardı; ancak islam dünyasında kötü insan sayısı o kadar fazla ki ve düzenli bölgeleri hastalık gibi yok ediyorlar ki artık tahammül edememeye başladılar. "istisnai müslüman" diye bir şey yok; onlar işte bizim türk kültürü ile erimiş, müslümanımsı insanlar, aslında ışid'e, yani gerçek islam'a göre müslüman bile değiller. siz de değilsiniz.

    has islam kültürü iğrençtir. görünüş, estetik olarak da iğrençtir, felsefesi de leş gibidir. sadece ayrı yerlerde doğdunuz diye tibet'teki rahibin, kophenag'da doğan sevimli bir insanın cehenneme gideceğine inanıyorsun, yüzlerine bakıyorsun; e sonsuza kadar cehennemde yanacağına inandığın kadar "kötü" birileriyle neden birlikte yaşıyorsun? sonsuza kadar cehennemde yanacaksa çok kötü olmalı ve neden öldürmüyorsun hemen? "aa gitmemeli ama cehenneme" diyorsan da neden islam'a inanıyorsun?

    sadece orta doğunun boklu topraklarında doğdun diye kendine hurilerin yağacağına, doya doya cinsellik tadacağını hayal ediyorsun. buradaki her yasağı ödül olarak alacağın için, sana verilen vaatler için fanatizm kasıyorsun. senin imkanlarına sahip olmayan herkesin önüne geçeceğin için (tibet'teki adamın önündesin mesela) kendini üstün görüyorsun, sırf şanslısın diye. bencillikte sınır tanımıyorsun.

    islam'ı yaymak zorunluluğun var, yayamıyorsan da onları yok etmen gerekiyor.
    "baskı ve şiddet kalmayıncaya ve din tamamen allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın. eğer (küfürden) vazgeçerlerse, şüphesiz ki allah onların yaptıklarını hakkıyla görendir." (bkz: enfal suresi 39. ayet)

    islam çok açıktır, ayetlerde de "çok açık" olduğunu belirtiyor. eğip bükecek bir şey yok. o gurbetçiler de bu "cehennem odunları" ile ne yapıyor, neden asimile oluyorlar anlaşılır gibi değil. öldürmeliler hepsini halbuki.

    bu doğrultuda sivillerin içinde bombaları patlatan, cehennem odunu gavurları hizaya getirmeye çalışan aslan gibi teröristler de var gerçi. haklarını yemeyelim.

    "gerçek islam bu değil" & "teröristler batı projesi" gibi sikimsonik savunmalara gerek yok; sonuç odaklı olarak 1 kişi kurduysa 100.000 kişi kitaba göre kendini konumlandırıp bu "kurulmuş"u haklı bularak bu örgütlere katılıyor ve katliamlara başlıyor. demek ki kitap bu eylemler ile gayet uyumlu; bitti.

    islam bu işte. islam hoşgörü göstermez, islam din allah'ın olana kadar savaşır. savaşacak da. bunu o ılık götlü avrupalılar da siz de anlamalısınız. islam'a müsamaha gösterilmez. islam hamam böceği sürüsü gibidir. 3 tane bırakırsınız, kısa sürede 333.333 tane olurlar.

    müsamaha gösterilirse ne olacağı konusundaki örneği ise; türkiye'de 1923'ten başlayıp 1950'ye kadar silinen bu kokuşmuş kültürün, 1950 sonrası gelen yönetimlerle, yer altından çıkarılan tarikatlarla nasıl etkili olduğudur.

    müsamaha gösterirseniz, "ne olacak ya sakince fikir veriyor" derseniz bugün gücü olmadığından sertlik göstermeyen sarıklının yarın gücü eline alınca (bir nevi milgram deneyi) kafanı "allahuekber" diyerek kestiğini görebilirsin, yaşamının son saniyelerinde tabii.
  • bir dinci ile asla ama asla tartışmayın. din pazarlaması yapan, bundan yolunu bulan, geçimini sağlayanlarla muhatap olmayınız.ciddiye almayınız.tedbir alınız
    çünkü bunlar sizin yaşam biçiminize düşmanlar ve sizi yok etmek için yaşarlar.dünyanın öbür ucunda, binlerce km uzak yerlerde kendi halinde yaşayan masum ve sivil insanları katlederler.
    çünkü hukuka değil , cihada inanıyorlar.

    not: dindar kişi ile dinciyi karıştırmayalım.
hesabın var mı? giriş yap