edo
-
-
istanbul'da japon bıdı bıdıları satan sevimli magaza.
-
-
taksimde böyle bir dondurma mekanı var. nedense aklıma şunu getirdi, ulan ya siz mado'yu kıskandınız da böyle do eklediniz ya da bu dondurma işi de bir uzakdoğu yakın dövüş sanatıdır dedirten marka. (bkz: karate do)
-
yaşar pastanesinin mado'sundan sonra, ferah pastanesi de biz de edo yapalım diye niyetlendiği ama mado'nun kalitesi ve tadına erişmesi biraz zor olan kuruluş
-
edremit/körfez havalimanının üçlü iata kodu
-
latince yemek (fiil).
hatta ingilizcede yenebilir (mantar vs.) anlamındaki edible da bu kökten gelir. -
"yüzyıllar boyunca tokugawa imparatorluğu*, japonya'daki dikbaşlı toprak ağalarını demir bir yumrukla yönetti. en ufak bir meydan okuma bile toprak ağasının malını mülkünü ve aile ismini kaybetmesine neden oluyordu. ve kendisi de edo sarayı'na götürülüp seppuku yapmak zorunda bırakılıyordu. zamanla, bu şiddet ortamında üç farklı özel birim ortaya çıktı. birincisi o-niwaban* adıyla bilinen casus ninja ağı. bunlara bahçe koruyucuları da denirdi. bela çıkartanları şantajla yola getirme ya da doğrudan yok etme gibi görevleri olurdu. ikincisi, shogun'un gizli suikastçileri. shogun'un emrine karşı gelen herhangi bir derebeyini öldürme yetkileri vardı. ve üçüncüsü, kaishakunin. toprak ağasının uyguladığı seppuku'da ikinci ve son darbeyi vuran kılıç ustası." lone wolf and cub'tan..
(bkz: daikan) -
-
konusmayi yeni yeni ogrenirken baba diyemezmisim, edo dermisim. nerden cikmis nasil uydurmusum hic bir fikrim yok.
her seyin cok daha guzel oldugu zamanlardan bir yadigar benim icin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap