• yazdığı suicide isimli kitabından 10 gün sonra intihar eden fransız yazar. bu aralar intiharının aşamalarını en ince ayrıntısına kadar anlattığı bu kitabını sel yayıncılık bastı.
  • "1 ocak 1965’te doğdu, 15 ekim 2007’de intihar etti. école supérieure des scienceséconomiques et commerciales’de işletme okudu. 1991’de resim yapmaya başladı.soyut resimler yaptıktan sonra bu sanat dalından tamamen vazgeçerek tablolarınıyaktı. 1995’te çıktığı iki aylık hindistan seyahatinden sonra fotoğrafla ilgilenmeye başladı. çektiği fotoğraflar önemli dergilerde yer aldı ve bu fotoğraflardan yaptığı seçkiler on kitapta yayımlandı. dört anlatı yayımlayan yazarın otoportre adlı yapıtı da yayın programımızdadır." kaynak: http://www.selyayincilik.com/…aptanitim.asp?kod=977

    akvaryum beni üzer
    kuşhane beni bunaltır
    kafes beni iğrendirir

    "intihar" romanının sonundaki bütün üçlükler için bkz. http://sessiziz.wordpress.com/2014/08/02/uclukler/

    (bkz: sel yayıncılık)
  • "peru'ya gitmedin, siyah potinleri sevmedin, pembe çakıllı bir yolda yalınayak yürümedin. yapmadığın o kadar çok şey var ki insanın başı dönüyor, çünkü bizim de yapamayacağımız ne kadar çok şeyin olacağını gösteriyor. zamanımız yetmeyecek. sen beklememeyi seçtin. sonsuz sanıldığı için yaşama tutunulmasını sağlayan gelecekten vazgeçtin. insan tüm yeryüzünü kucaklamayı, tüm meyvelerin tadına bakmayı, tüm insanları sevmeyi isteyebilir. bizi umutla besleyen bu yanılsamalara sırt çevirdin."

    "ıntihar ederek, geçmişini karartmış, geleceğini ortadan kaldırmıştın."
  • otoportre kitabı, "yalnızca bir kez yalan söylemeden, 'ölüyorum.' diyebileceğim. yaşamının en güzel günü belki de geçti." olarak sonlanırken, intihar kitabını yazdıktan 10 gün sonra intihar etmiştir.

    otoportre'de kendisini tüm açıklığıyla, intihar kitabında ise intiharını tüm tasırımıyla anlatıyor.

    kendisini okurken lillies of the valley işin fonotiği gibi geliyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=je0lfe0mhju
  • "çıkışta insanlar birbirine bakamıyordı. kendilerini suçlu hissediyormuş gibi. neden suçlu hissedeceklerdi ki? annen, başı önünde, üvey babanın koluna yaslanmış, ağır ağır yürüyordu. baban ise geride duruyor kendini herkesten suçlu hissediyordu. ama gerçekte içindeki suçluluk duygusuyla seni son kez aşağılamıştı: kendini sorumlu kılarak kendine mal ediyordu senin ölümünü." demiş intihar kitabının 22. sayfasında.

    yaklaşık 10 dakikadır kitlenmiş sayfaya bakıyorum ben de.
  • "baban başkalarına sert davranırdı. annense başkalarının acılarını paylaşırdı. günün birinde sana kalan o sertliği kendine yönelttin. baban gibi çektiren de annen gibi çeken de sen oldun."

    şu dünyadaki bir çok kitabı okumak yerine intihar kitabının 22. sayfasını okumayı yeğlerim. kitaba kaç kez başladıysam da 22. sayfadan ilerisine gidemedim. öyle vurucu öyle dondurucu bir güzelliği var ki.
  • intiharı ile yaşamını ölümsüzleştiren yazar. 2007 yılında 42 yaşında intihar etmiştir ve gitmeden on gün evvel biz kalanlara mükemmel bir eser bırakmıştır ki o da 'intihar' isimli roman-anlatıdır.

    --- spoiler ---

    ''ağustos ayında bir cumartesi günü, üstünde tenis giyisileri, yanında karın, evinden çıkıyorsun. bahçenin ortasına geldiğinizde, raketini evde unuttuğunu söylüyorsun ona. almaya gidiyorsun, ama girişteki, raketini genelde koyduğun dolaba yönelmek yerine, mahzene iniyorsun. karın bunun farkında değil, dışarıda bekliyor, hava güzel, güneşin tadını çıkarıyor. birkaç saniye sonra bir silah sesi duyuyor. eve koşuyor, adını haykırıyor, mahzene giden merdivenlerin kapısının açık olduğunu görüyor, inince seni buluyor. önceden özenle hazırladığın tüfekle başına ateş etmişsin. masanın üstünde, sayfası açık bir çizgi roman bırakmışsın. ne yapacağını şaşıran karın masaya dayanıyor, kitap o bunun son mesajın olduğunu anlamadan kapanıp düşüyor.''
    --- spoiler ---

    intihar kitabının ilk paragrafı.. ayda bir kaç defa okumaktan yılmadığım paragraf sanırım.
  • (bkz: intihar)

    “ama tartınca, ölümün dinginliği yaşamının acı dolu çalkantılarına üstün geldi.”
hesabın var mı? giriş yap