• sesi özlenen adam.
    ortaam seslenişi özlenen adam.
    gülmesi özlenen adam.
    özlenen adam.
    gelenekselliği unutulmuş asidi kaçmış pilav günlerinin aşçısı,mantar soslu makarna üstadı.duyduk ki kalem tutan elleri çiğ köfe yogurmaya da musait..
  • şans yüzümüze gülse de kendisini yemyeşil köyümde ağırlasam, dağlara karşı balkonda birer sıcak çay içsek yada olmadı ben onun karadenize nazır sevimli kulubesine misafir olsam diye dilekler tuttuğum, çok bilgili çok görgülü, ince ruhlu arkadaş. entelektüel bir genç.
  • kendisi ve düşüncelerini hem twitterda, hem de sözlükte büyük bir keyifle takip ettiğim; tarih ve edebiyat konusunda ise gerçekten bilgili olduğunu düşündüğüm ve sanırım bu konulara çocukluğundan beri meraklı olduğunu söylersem de muhtemelen yanılmayacağım araştırmacı yazar.

    ayrıca beraber maç izleme davetime mesafe tanımaksızın icabet etmesinden ötürü de büyük bir şeref duyduğum büyük takımın büyük taraftarı.
  • doğuşu, öncüleri, ilkeleri ve etkileri ile hayatın her zaman sürpriz tarafında yer almayı başarmış insan.

    günün birinde yazılacak şişeler ve fareler isimli eserin esas oğlanıdır kendileri.

    şişeler ve fareler... neyse; uzun hikaye...

    tanıdığımda onu prometheus' tu.

    sanırdım ki;

    elleri tütünden sararmış, saçları omzuna düşmüş, büyükçe kareli bir yün pantalon ve ayağında siyah potinle sallanan bir sandalyeden bakar alaaddin tepesine. ha sahi bir de parmak uçları kitap sayfası çevirmekten nasır tutmuş olmalıydı. her gün tavan arasında yıllanmış bir dergiyi, bir kitabı gün yüzüne çıkarır, içlerinden bir kelimeyi katar da önüne çözer de çözer hayatı.

    anladım ki;

    elleri hiç tütün kokusu duymamış, saçlar kulak memesini hiç geçmemiş şimdiye dek, ne büyükçe kareli pantalon giymiş, ne de sallanan sandalyesi olmuş.

    lakin;

    harfe, kelimeye, cümleye ve kitaba ve tabiki hitaba olan düşkünlüğü esasmış.

    hayatın adının yuvarlanılıp gidilen olduğu dönemde yontulmadan ve yamulmadan dik durmanın her türlü legal yolunu kollayarak sürdürüyor yaşamını. konya'dan sonra, ankara'dan baktı hayata. ama görünen o ki; istanbulsuzluk başka bir şey. istanbul olmadan hayal de kuramıyor. zaman zaman kaçak gelir diyorlar istanbul'a. üsküdar'da görülür, kitap dolaylarında işitilirmiş. haberleri geliyor. nasıl başarıyor bilmiyorum ama reyhan kokusuyla dönermiş ankara'ya.

    oturuyorlar istanbulla yanyana, saraybosna'nın, şam'ın, beyrut'un, kayravan'ın, kırım'ın, bağdat'ın, medine'nin öyküsünü düşlüyorlar şu sıra.

    bahtı ve yolu açık, yürüyüşü kutlu olsun.
  • nun,faruk yazar,çay,dost muhabbeti,kızarmış piliç,sincap,asidi kaçmamış cola turca,meram,akşam,mehmet harmancı,karışık çerez,kahkahalar,yine kahkahalar,terminal,ankara bileti,yazı mı tura mı,uzun saçlı aksu...
    -'aksu gel lan buraya sensin işte'
  • playstation u koltugunun altına verdigimiz elemandır.öğren de gel abisi*
  • şu sıralar kafayı kestaneyle bozmuş yazar.
    tost makinasında kestane mi pişer kardeşim? nerde o eski kestane festivalleri...
  • http://www.patagonya.org/

    buralarda görülmüşlüğü varmış. yazarmış, çizermiş, sahipmiş, mahipmiş. asparagassa bu haber kesin mahiptir kendisi...

    sahi mahip ne la?
  • zorlukla beraber bahsedilmis bir kolayliktir bu arkadas. varligi icin ne kadar sukretsek azdir. "kral" adamdir.
hesabın var mı? giriş yap