• (bkz: #150532762)

    son mail tam değil. ya alınamamış ya da kesilmiş bir bölüm daha var.

    (bkz: #150474375)
  • daha önce yazilmisti, alintilamak isterim, "intihar, gerida kalanlara yönelik cok agir bir suclamadir."

    özellikle kendisi hakkinda yazdigi iddia edilen "kendi hayatim hakkinda daha tatsiz bir karar almis olmasam..." cümlesi beni cok etkiledi. böylesine bir karari ancak bu kadar naif bir sekilde tarif edebilirsiniz.

    ailesine sabirlar dilerim, tanimam, iyi midir kötü müdür bilmem, bilsem de bir sey ifade etmez ama durumu efe'nin dilinden en iyi tanimlayabilecek cümle "oldukca üzücü" oldugudur.
  • kendisini her zaman sevgi ve saygı içinde anacağımız emekdaşımızır.

    bankasının kendisine, diğer çalışanlara ve en çok da depremzedelere karşı tutumuna dayanamayıp canına kıyan efe demir'in anısına, saygıyla.
    çarşamba yazısı:

    fatih yaşlı

    https://haber.sol.org.tr/…madigimiz-insanlar-369419
  • kendine çok yazık etmiş ve beni de üzmüş insan. aynı sektördeyiz. yaşadıklarını ve hissettiklerini çok iyi anlayabiliyorum. şahsen tanımıyorum ama tanıyan arkadaşlarım var. böyle donanımlı bir insanın neden bu yolu seçtiğine inanamıyorum. hassas bir kalp olduğunu düşünüyorum ve dünya/ iş hayatı efe gibi hassas kalpler için bir cehennem. huzurla uyusun.
  • (bkz: canan duman)
  • efe'nin meslektaşı ve çalıştığı ortamda çalışmış biri olarak diyebilirim ki yazdıklarında ne eksik ne fazla var. ölümünden iki gün sonra linkedin profili tamamen kapatıldı. adeta çocuğun gelmişini geçmişini sildiler. bunu yapsa yapsa çalıştığı şirket yapmıştır. bir yandan da bazı insanlar tepki olarak ykb'den banka hesaplarını kapatıp başka bankalara taşıma kararı alıyor. denize düşen yılana sarılır hesabı. bilmiyorlar ki tüm bankalar aynı durumda. nice mühendisler mobbingten kalp krizi kanser geçirip yaşamanını kaybetti, hiçbiri ardında email bırakmadığı için haberi yapılmadı. yaşı genç insanların hızlı bir şekilde üst pozisyonlara getirilmesini de doğru bulmuyorum. kendinden yaşca büyük insanlar hakkında söz sahibi olmak zorunda kalmak ağır sorumluluk getirir. sakın yanlış anlaşılmasın kişinin yeterliliği ya da yetkinliğiyle ilgili değil bu durum, ait olduğun yaşın bulunduğun mevkiye uyumu sadece.
  • başlık altında "insan mobbing yüzünden intihar mı eder canım?" sayıklayanlar, ben size çok şaşırıyorum, ben nelere nelere şaşırmıyorum ama size çok şaşırıyorum. şaşırıyorum çünkü bu kadar parlak bir ekonomik ve sosyal arka plandan gelmiş, işten geriye kalan hayatından memnun olduğunu bir güzel ifade eden, diğerkâmlığı yazdıklarından belli güzelim bir insanı bile sadece dört sene gibi kısa (ve bir mobbing mağduru için çok uzun zamanda) hayattan bezdiren şeyin mobbing olabileceğine daha doğrusu evet mobbingin tam da insan öldüren bir şiddet olabileceğine bir türlü inanmıyorsunuz. efe bunu anlatmak için sayfalarca mektup yazmış, siz karşımıza geçmiş anısına saygı göstermek şöyle dursun, gevrek gevrek "ne mobbingi yeaa" diyorsunuz. ben size çok şaşırıyorum.

    maruz kaldıkları şiddet yüzünden intihar etmiş insanların hemen hemen hepsinin ardından sanki sistemde çok büyük bir açık bulunmuş gibi tekrarlanan, "aslında başka şeyler de, başka psikolojik sorunları da varmış. mevta da zaten kendisi biraz şeyyymiş; o iş pek öyle değilmiş" fısıltıları vardır, muhakkak vardır. ve benim işte ahmaklığın bu kadarına da 'pes' dediğim yer, tam burasıdır.

    yahu tabii ki öyledir, tabii ki şiddete maruz kalan insan başka dertler, başka psikolojik sorunlar da yaşamaya yahut zaten olanları katmerli yaşamaya başlar. çünkü zaten şiddet tam da böyle bir şeydir. şiddet insana bunu yapar. evde kocanızdan fiziksel şiddet yahut işte patronunuzdan psikolojik şiddet gördüğünüzde bu öyle evin kapısından çıktığınızda ya da mesai bittiğinde geride bıraktığınız bir şey değildir. çocuğunuzla, meslektaşınızla, komşunuz akrabanızla, bakkalınız manavınızla ilişkinize yansımakla başlar; oradan kendi annelik/babalığınızla, belki çok sevdiğiniz işiniz, mesleğinizle, belki bunların etrafında kurduğunuz değerler sisteminizle, ezcümle hayatla ve kendinizle kurduğunuz ilişkiye kadar uzanır. evdeki, iş yerindeki ne yapsanız olduramamaya dair hissiniz birden tüm hayat hikayeniz haline gelir. hafızanız bu hep böyle gelmiş gibi kendini yeniden yazma oyunu oynar, aklınız bundan sonra hep böyle gidecekmiş senaryoları yazmaya durur. siz o şeyyy hayrola neymiş, nasıl bir şeymiş olduğunu bir türlü söylemeden dedikodusunu yapar durursunuz mağdurun ama biz o şeyyy nedir gayet iyi biliriz. yalnızca şiddet failleri değil, işte şiddetin kendisi de böyle sinsi bir şeydir ve evet aynen, o iş hiç de öyle sizin bildiğiniz gibi değildir. başkasından gördüğünüz üstelik de sistematikleşmiş şiddetin kendinizden ve hayattan nefret etmenize sebep olması değil dört sene, beş dakikalık bile iş değildir.

    mobbing insan öldürür. intihardan değilse beyin kanamasından öldürür. yapı kredi daha önce de mobbing cinayet işledi bkz. nadide kısa.

    bunları iyi biliyorum, hatta yaşayanların bunlarla nasıl başa çikabileceklerini bile biraz biliyorum da bu insanların acısına öldüklerinde dahi yazdıkları intihar mektuplarına, çıkmış mahkeme kararlarına rağmen inanmamanıza, alay etmenize ne yapılabilir, ona bir türlü aklım ermiyor. mobbing yüzünden intihar eden insanlarınki gayet yerinde, allahınız size akıl fikir versin.
  • "kaliteli psikoloji ve kazanılan parayı iyi değerlendirecek zaman" dimi efe kardeşim. hepsi için gerçekten giyotinlerin üzerine bağlanmış kızıl bir sancak inmeli gökyüzünden parababalarının boynuna..

    emeğine yabancılaşmanın yaka rengi silikleşmiştir. mavisini, beyazını geçin. geçin prekarya zırvalıklarını. proletarya var, parmak uçlarından saç teline kadar hapsedilmiş şekilde.

    kar oranın düşme eğilimine karşı bir bütün olarak mali oligarşinin seküler veya yeşil sermaye gibi bir ayrıma bizleri sokması sadece hülyalı bir yanılsamadan ibarettir. etik toplum tasarımı ve çalışanlarına cennetten bir mekan gibi aldatmalar ürettiğiniz artı değer üzerinden vize onayına tabii tutulur. kapitalizmin kendi yasalarına uygun özgül biçimleri içerisinde bir sağa bir sola yalpalayan irade ve temel ahlaki dürtülerimiz bu aşağılık patronların yakasında bir yumruk olmayınca, kahır dünyasına, ah vaha kendini teslim ediyor. bakın bu çocuğun hesabı sorulmazsa, bu iş seçim sonrası restorasyon hükümetlerinin insafına bırakılırsa hep birlikte kendi yüzümüze tükürmeye hazır olalım. tükürmeyen de namerttir.

    koç grubunun iki fiyakalı 23 nisan videosu nerde kaldı, müesses nizamı restore etsinler yine biz unuturuz değil mi? bu sefer beklersiniz...
  • arada donup yazdiklarini okuyorum. ıcim aciyor okudukca. seni intihara surukleyenin mobbing oldugunu dusunenleri gordukce icim daha da aciyor.
    hepimiz tukendik artik. umudumuz inancimiz bitti. beklentilerimiz hayallerimiz yalan oldu. ısi olanlar da tukendi.
    disardan bakinca hayatimda hersey yolunda. ısim guzel, hayatimdaki adam guzel, sagligim guzel ailem guzel. e birkac guzel insan da var cevremde. ama icim aciyor, mutlu olamiyorum. ne zaman sokaga ciksam, haberleri gorsem yuzum dusuyor. metroda ayakta dikilen yasli amcanin kiyafetlerini gorunce, markette yasli topallayan amcanin kaldirdigi meyve kasasini gorunce icim aciyor. kendime kiziyorum. ıcim aciyor ama acinin dinmesi icin birsey yapmiyorum. en sonunda yasamak icin benim de artik bisey yapamicak olmamdan korkuyorum, tipki senin gibi efe kardesim. allah ailene sabir, topluma akil, yoneticilere de vicdan versin.
  • yazacaklarımı şu girdim --» (bkz: #155885372) üzerine temellendireceğim.

    efe intihar edeli yaklaşık olarak 6 ay oldu.
    merak ettim memleketin anlı şanlı liderlik(!), motivasyon(!), sürdürülebilirlik(!) uzmanları bu genç kardeşimin kaybı için neler yapmış.
    bunun için twitter'in gelişmiş aramasını kullanayım istedim. çünkü bir çok kanaat önderi(!) burayı aktif kullanıyor.

    - hbr türkiye tayfası - sonuç : 0
    - peryön - sonuç : 0
    - disk - sonuc : 0 (not : bankacılar disk üyesi değil elbette,ama yazsalar şık olurdu)
    - sürdürülebilirlik kraliçesi(!) ıtır erhart : sonuç : 0
    - kendi deyimiyle başarı düşünürü(breh breh) mümin sekman sonuç : 0
    - her tür başarı sohbetinin değişmez doktoru(!) sertaç doğanay - sonuç : 0
    - merkez solun sarsılmaz lideri(!) cumhuriyet halk partisi - sonuç : 0

    daha listeyi uzatırım da midem bu kadarını kaldırdı.
    ha kim peşine düşmüş efe'nin : patronların ensesindeyiz platformu başta olmak üzere emek örgütleri, tip genel merkez. bir kaç gerçek aydınımız elbette.

    bakın bu ülkenin ikiyüzlülüğü bu yüzden bu kadar mide bulandırıcı. bu insanlar içinde elbette stk çalışanlar, başka başka faydalı işler yapanlar vardır burası ayrı ama kardeşim siz asıl kendinizi pazarladığınız alanda bir aksiyon almayacaksanız ben sizi ne yapayım.

    neyse çok doluyum, fazlasını yazarsam kırıcı olurum. efe'ye bir kez daha rahmet diliyorum.
hesabın var mı? giriş yap