• entrylerinin tamamını sileceğini anlıyorum bu son entrysinden. bari onu yapmasa.

    edit: bunu yazdıktan beş dakika sonra tüm entrylerini silmiş.

    son entrysi şöyleydi
    -----
    başlık: ekşi sözlük

    kurumsal olarak sansüre maruz kalma riskleri doğduğunda, onbinlerin emeğini sömürerek doldurdukları keselerine zeval gelme ihtimali ortaya çıktığında o kanal senin bu program benim dolaşıp, kaplan leopar kesilen, yazarlarına karşı bireysel olarak sansür, yıldırma, korkutma girişimlerine karşı ise " al bunları al al al al al" moduna geçen benim gördüğüm kadarı ile türk internet tarihinin en omurgasız oluşumu ve en büyük emek sömürücüsüdür.

    şahsen 11 yıldır yazarı olmakan şu son vukuatları ve üzerine tüy diken hormonlu kevin lomax açıklamaları ile tiksindim. paranın insanları değiştirdiğinde hayatımda birçok kez şahit oldum, ama bu kadarını beklemiyordum açıkçası. ben size hakkımı helal etmiyorum, ve tüm entrylerimi de alıp gidiyorum. dileğim şudur ki "biz nerde yanlış yaptık" diye düşünürken uykularınız kaçsın, yıllardır emeğini sömürdüğünüz tüm ergenler gün gelip size sırtını dönsün, etrafınızda şakşakçılarınızdan başka bir allahın kulu kalmasın.
    (efendisiz, 21.06.2011 14:43)
    ----
  • kendisini tanımıyorum ama iki çift laf da ben edeceğim;

    12 senedir burada bulunan bir yazar, gidenin bir gün iki gün konuşulup, üçüncü gün unutulacağını bilmiyor olabilir mi? şov yapmak isteyen adam yazdıklarını silmez bırakır, iki güne bir nick altına girilecek "şu entry'sinde ne güzel de yazmış, aah ah niye gitti ki?" laflarını arkasından söyletmeyi bilirdi.

    her konuda her şeye tepki gösterdiğimiz bir yer olan sözlüğün ta kendisi tepki konusu olunca (ama doğru ama yanlış) neden susulmalı, neden o zaman sessiz sakin gidilmeli, anlamıyorum.

    fikirlerini beğenin beğenmeyin, iyi kötü okuduğunuz birinin ertesi gün neden burada olmayışını bilmek istemez misin? ben isterim şahsen. bu şovsa böyle şovlar lazım. şov yaptıysa da iyi yapmış.

    yolu açık olsun.
  • şubat 1999 - haziran 2011.

    dile kolay 12 sene.

    emeğine teşekkürler, son entrysi içinse eline yüreğine sağlık.
  • ulan nasıl sinirlendim.. gudik oldu. gitti lan adam ? az önce mesaj attım halbuki kendisine, etme dedim.

    tanım yapayım, devam edeceğim.. sözlüğe üye olmama sebep olmuş bir kaç yazardan biri, kalemi kuvvetli üstad.

    devam ediyorum. gitme dedim, sözlüğe beni sevdiren sen vardın, huzursuz, cyrano, portakal, italyanmaz, itaatsiz, guru, alwayssleepy, cadi, gerrain, mengus, arzahc, barbie, otisabi, marlboro insanı ve ismini şimdi yazamadığım bir kaç büyük üstad, onlar vardı lan. onların yüzünden ben bu sözlüğe üye oldum amına koyim. 2006'da onlar vardı ! 2001'deki yazıları ile güldürüyorlardı. kutsal bilgi kaynağıydı o zamanlar sözlük.

    şimdi hiç biri yazmıyor. küsüp gitti. yahu niye küsüyorsunuz arkadaş. sizi okuyan adamlar var bu sözlükte. girip x ne yazmış diye bakanlar var, bunlardan biri de bendim zamanında. zaten yazmıyordunuz, entryleriniz vardı, entrylerin vardı. şimdi onları da aldın, oldu mu ?

    yeminle söylüyorum ! sözlükte gittiğine en çok üzüldüğüm insan. az önce bana ve okurlarına büyük yanlış yaptı ama olsun. efendisiz..

    bari son 3 entrysini sildirmeseydi de ibret olsaydı. neyse ki son entryisi yakalandı, şöyledir ;

    http://i54.tinypic.com/4r25ux.jpg
  • ekşi sözlüğün yaşar usta'sı.

    (bkz: helal olsun)
  • sitesinden şöyle bir yanıt yazan kişidir:

    ekşi sözlüğün hür yazarları ve muhterem yönetimi;

    veda entryimde özet geçmiştim ama bu sefer malessef kol gibi yazacağım, çünkü özetin özünü kavrayamayanlar olmuş illa deniliyor ki abi beni tatmin et.

    şimdi ne demiştim, kurumsal olarak sıkıştırıldığında leopar, yazarlarına gelince tıss;

    ssg’nin beyanatını okudum, oduncu gömleği ile arzı endam ettiği videolarını ve diğerlerini de izlemiştim önceden, şimdi argüman nedir? “sözlük şu kadar kere kapatıldı o zaman gıkım çıkmadı da şimdi ihtimaller üzerinden mi kesem tehlikeye girdi.” lafa girmeden önce şunu da belirteyim ben şahsen ssg’nin kanzuk’un açıklamasına binaen bir özür ile lafa başlamasını beklerdim, ama anlaşılan o ki okuyup onayladığı yazı malessef sahibinin sesiymiş. şimdi gelelim gerçeklere;

    hepimiz hukuk sistemimizin nasıl bürokratik ve ağır aksak işlediğini biliyoruz, yaşanan türlü türlü mağduriyetleri de medyadan takip ediyorsunuzdur. ssg bunu birebir yaşayan insanlardan biri. manevi olarak ayrı, sözlük saat başı para bastığından maddi olarak apayrı. ancak 15 mayıs öncesinde durum biraz farklı idi, bu sefer otoritenin yetkilendirdiği kurum, hukuku dolanarak bir karşılıklı vaşşak tartma aktivitesine girişti. “porno” ya da alakasız müstehcen keywordler aratarak fişlenmiş sitelerin arasına soktuğu ekşi’yi mahkeme kararı olmadan kapatmayı denedi. bu arada o sitelerden birçoğunu da kapattı ve kapatmaya devam ediyor aynı şekilde. ssg’nin kafası çalışır, baktı olacak gibi değil bazıları gemiazıya almış, naaptı şarladı! medyaya çıktı derdini anlatmaya çalıştı, kamuoyu oluşturdu, yazarlarının desteğini de arkasına aldı, 15 mayıs’ta taksim’de yüründü, diş gösterildi, ondan sonra otoritenin maşası tıssladı “aman bir yanlışlık olmuş” diye kıvırıverdi karar geri çekildi. ssg doğru mu yaptı? evet. ya ne yapacağıdı zaten, hukuksuz kalkışmayı sineye çekip oturacak değildi, en güzelini yaptı.

    ssg de hepiniz de bunun farkında olmalısınız, dün bunu deneyen, yarın komple değil de tek tek almayı, korkutmayı, yıldırmayı deneyecek, sistemde açık bol, yoruma açık kanun gırla. nitekim deniyor da; ama bu sefer durum biraz farklı, yöntem kılıfına uydurulmuş, kedi canını sevdiğim muhteremin avukatının açtığı mesnetsiz dava ile başlayan soruşturma, yazarları tek tek yıldırma korkutma (ya da fişleme) yoluna gidiliyor. sözlüğün tavrı ne bu konuda? tısss, olayın patlak verdiğini kapısına dayanılan yazarların nette “lan neoliyir” hezeyanları ile öğreniyoruz. sonradan anlaşılıyor ki, sözlük yönetimi falan herşeyden haberdar, az buz da değil ha söylenene göre 113 kişi. “naapalim ağabey kanun beyle” argümanı ile tüm iletişim bilgileri verilmiş. tamam kimse de kalkıp sana şüpheliyi sakla, bilgilerini verme demedi be kardeşim kanun öyle ise vereceksin, ama biz zahmet adamı da haberdar et bu konudan. varsa anasına babasına önceden haber versin, gitsin bir avukata danışsın vs vs bir tatsızlık yaşayacak bari hazırlıklı olsun . neymiş efendim soruşturmanın gizliliğimiş bilmem ne, yahu bu adamın delil karartma ihtimali mi var? zaten her yazdığı loglu durmuyor mu elinde, kaçma şüphesi mi var?, ya hadi diyelim olsun, bu mevzuya böyle eğilen otorite kaçsa bulamayacak mı bu adamı. şak diye gsm şebekesi üstünden yerini tespit edip inci gibi almayacak mı istese? hadi hepsini geçtim kanunsuz olarak senin ekmek teknen kapatılmaya çalışıldığında yanında durup vefa borcunu ödeyen adama, hakkındaki soruşturmayı bir haber bile vermemek (hele ki avukat sıfatı ve farzedelim görece avukat sözde müvekkil ilişkisi dahilinde) reva mı lan? hadi bunların hiçbirini yapmadın, hepsine şirket avukatıvari hukuki argümanlarınla bir bahane buldun, yahu bari sahibinin sesi tavırlar ile gider yapma yazarlara, racon kesme, hani belki 3-5 liseli ergene şimdilik yedirirsin de, ben ve en azından benim gibi düşünen bir grup insan evladı ve geleceğin olgun ergenleri yemeyecek bunu.

    sonra tepkiyi alınca başlasın iyi polis kötü polis rutini; ssg efendi çıksın cemaati yatıştırsın, yok efendim aslında öyle değil de, işte arkadaşlarla en çok biz ilgileniyoruz da falan da filan da. sistemler, düzenler, ilişkiler nasıl çöker biliyor musunuz canlar? karşılıklı “güven” in yokolması ile. güven camdan bir kaledir bir tarafın bir kere kırması yeter, ondan sonra ne kadar onarılmaya çalışılsa eskisinden gudik bir hal alır ve kaçınılmaz olarak en sonunda tuz buz olur. sen yazarlarının anonim olarak yazdığı özgür bir platformun sahibi titri ile meydana çıkıp, o panel senin bu söyleşi benim arzı endam edip, ondan sonra tüm de yaşananların üstüne böylesine muğlak mevzu da hiç bir dik duruş göstermeden, o yazarlarını yüzer ikiyüzer ifşa eder bir haber bile vermeden, “al abi as kes” diye yola devam edersen, bir noktadan sonra bakarsın adam kalmamış arkanda. ondan sonra arkadaşlar mağdur oldular, yeni nick verelim devam etsinler teselli ödüllerine de kimse kanmaz. ha bugün bunları yapan yarın öbürgün, senin o tartışılır muhalif duruşuna tekrar ayar olur, hukuki ya da hukusuz olarak tekrar senin kapına dayandığında arkanda bağıracak insan bulamazsın. nasreddin hoca gibi kalıverirsin ortada.

    demişsin ki; 15 mayıs yürüyüşü için kanunen gereken dilekçeye imza attıracak adam bulamadık, vah canım, vakti zamanında türlü türlü şakalar için yakıp söndürdüğün olay butonunu bi yakaydın da haberimiz olaydı el atardık merak etme, hadi onu geçtim ego tokluğuna moderatörlük yapan cancişler yok mu? onlardan rica edeydin, seni mi kıracaklar, ha kıvırtıp kabul etmeyene de “citröen” diyeydin, sırada bekleyenler var zaten en azından oturaklı moderasyon ekibi oluştururdun son tahlilde.

    hoş 15 mayıs’ta reklam yaptın diye seni ben itham demedim de, el afişi bastırmışsın reklam yokmuş, reklama ihtiyacımız mı varmış falan fişman, reklamının kralını senin yazarların yapıyor her mecrada hatta aile meclislerinde bile, hala kavrayamamışsın bunu, neyse bu mevzu saçma da, kortejin önündeki 3-5 metrelik ekşi pankartının önünde planking yapan bir kız vardı nooldu ona?

    paramin pesinde kosuyor olsam hukumete, devletin kurumuna canli yayinda saydirir miyim? demişsin, saydırırsın sedat’ım niye saydırmayasın, o kurum seni kanunsuz olarak kapatmaya çalışırsa yapacaksın, yapmalısın da bunu, “kusura bakmayın ağabey, içinde tüm porno,haydar, liseli geçen başlıkları siliyoruz hemen” diyecek halin yok. leoparım ben milletvekilinin hakkımda yazılanları silin talebine posta koydum diyen adamın karizması mı kalır o zaman muhalif duruş yerle bir oluverir. onu geçtim de sözlüğün 11 yaş zirvesi organizasyonunun biletlerini satmaya çalışan bir arkadaş vardı, sonra bi ara çark etti, kıdemli yazarlara davetiye gönderdi, az daha sonra diğer yazarlar kazan kaldırınca mahalle delikanlısı gibi tamam bütün masraflar benden, cebimden karşılıyorum huleyn diye coştu. hakkat ne oldu yaw o arkadaşa coderlığı bırakmış organizasyon işine girmiş diyorlar, sektör büyükmüş iyi para varmış o işlerde. 12. yaşgünü zirvesine davet ettiği cancişler kapıda soğukta bekleşirken kendisi sahneye çıkıp ferrari’li şakalar falan yapıyordu, hayat ne garip vapurlar falan di mi?

    şimdi burda end of part i diyelim bi okuyalım feyz alalım arkası yarın…
  • efendisizdir.
  • bir an vardı ve sonraki an yok oldu. entry'lerini okuyarak büyüyen bir neslin hayatından, şu an verdiğim nefes gibi çıktı. orospu çocuğusun ekşi sözlük, kurumsal kimliğinizin de, kazandığınız paraların da götüne koyayım. değer mi lan, değer mi! götünüz yiyorsa, çıkıp karşımıza değer deyin.
  • altı senedir cesaret edip de yazamadığım mesajı yazmışken gönderemediğim adam. "efendisiz aktif bir yazar değil" gibi bir şey söyledi sözlük, ana fikri anladıktan sonra tam okumadan "hasiktir" deyip kapattım. dokuz on sene önce pek bir şey anlamıyordum yazdıklarından. çükü olan efendisiz miydi huzursuz muydu onu bile karıştırıyordum. büyüdükçe herkesinkinden ayırır olmuştum onun entry'lerini. bana pek çok kez "aa lan ben de öyle düşünüyormuşum meğersem" dedirtmişti falan. entry'lerini beraberinde götürmesi bir taraftan çok iyi de oldu çok güzel iyi oldu, bir taraftan da... böhühü.
  • ilk defa sözlükten birinin gitmesine üzüldüm.

    yıllar önce sözlüğü keşfettiğimde, sık sık uğramamı sağlayan bir kaç yazardan biriydi. eminim 6. nesil yazar alımında uzun bir kuyruk oluşmasının da etkenlerindendi.

    yazık, bazıları beslendikleri kaba pisliyor, sözlük en değerli yazarlarını kaybediyor..
hesabın var mı? giriş yap