• yöre halkı tarafından "eflanı" diye telaffuz edilen karabük ilçesidir.

    bunun sebebi küçük ünlü uyumudur. her ne kadar "e" ile başlasa da "a" ile devam eden cümleyi sineye çekmesine rağmen son sesliyi illede kalın kılma eğilimiyle tamamlanan bir öz türkçe kuralı yansımasıdır. yöre halkı candaroğulları beyliğinden kalan oğuz boyları ağırlıklıdır. bu tip türk dil kuralları yöre halkında fazlasıyla gözlemlenir. (nazal nesi vb.) hiç biri kuralı bilmez. ama mekanik tıkır tıkır işler. işte o zaman "oh my köklütengri" dersiniz.
  • hindisi meşhurdur. ilçe merkezinde hindi heykeli vardır.
  • ilkokul üç ve dördüncü sınıfını okuduğum, beşinci sınıfa geldiğimde öğretmenlerin babamla yaşadıkları sorunları ve kızgınlıklarını benim notlarımla oynayarak alma aşağılıkları yüzünden, okuldan nefret ettiğim ve bu yüzden anne-babadan ayrılıp memlekete, büyük annelerin yanına giderek orada öğrenime devam ettiğimden bir yıl uzak kaldığım, daha sonra da zaten hepten ayrıldığımız, okul ile ilgili bir kaç kötü anı dışında çok güzel çocukluk anılarımın olduğu, ilk aşkımı tattığım, tuttuğum takımı belirlediğim, ilk bisikletime sahip olduğum, ilk bisiklet kazasını yaşadığım, kışın kar kıyamette kızak yarışları yaptığımız, diğer memur çocuklarıyla çok iyi arkadaşlıklar kurduğumuz, sonraki yıllarda gördüğümde 'aman burası ne zaman böyle köyleşti' diye şaşırdığım eskinin zonguldak, bu günün karabük vilayetine bağlı köy azmanı şirin ilçesi.
  • az nüfuslu, bol oksijenli, merkezi, köylerine oranla daha düzlük olan karabük ilçesi. memleketim. karabük ilinin, kastamonu il sınırındadır.
    hindisiyle ünlüdür ki girişinde bir adet hindi heykeli vardır. bol bol buğday ekilir. buna ek olarak nohut ve mısır da ekilir. su kaynakları açısından boldur. bostancılar, esencik ve ortakçı göleti insanı dinginleştirir. bol kar yağışı alır. eflani pazarları ile de ünlüdür. ilçe, il olmadan önce kastamonu'ya bağlı iken zarı(kastamonu) kadınları, kurtuluş savaşı zamanındaki kahraman kadınlar, beyaz cember takarlar ve adeta erkeklere kök söktürürler. pazarlarda, zarı kadınları bütün heybetleri ile pazarın girişine otururlar ve erkekler de pazar alışverişlerini yaparlar. soğucak köyü'nün dendek mahallesi'nde bulunan bir taş, tarih öncesi dönemdendir. günümüzden 20 ila 30 yıl öncesine kadar neredeyse her hanenin atı olurdu tabi günümüzde maalesef azalarak bitmektedir yöredeki at nüfusu. ilçe'nin, pınarbaşı sınırındaki çörekli köyü'nün bitiminde yer alan kız kayası adlı tarihi kaya da roma zamanına dayanır. kayada çivi ile oyulmuş olan tarihi eser önce kazınıp çalınmış sonrasında da etrafı dozerler ile define avcıları tarafından kazılmıştır. tarihi eser konusunda zengin bir bölgedir. merkezinde bol bol kahvehane bulunur.

    köyleri;
    abakolu köyü
    acıağaç köyü
    aday köyü
    afşar köyü
    akçakese köyü
    akören köyü
    alaçat köyü
    alpagut köyü
    bağlıca köyü
    bakırcılar köyü
    başiğdir köyü
    bedil köyü
    bostancı köyü
    bostancılar köyü
    çalköy köyü
    çamyurt köyü
    çavuşlu köyü
    çemçi köyü
    çengeller köyü
    çörekli köyü
    çukurgelik köyü
    çukurören köyü
    demirli köyü
    emirler köyü
    esencik köyü
    gelicek köyü
    gökgöz köyü
    göller köyü
    güngören köyü
    günlüce köyü
    hacışaban köyü
    halkevleri köyü
    karacapınar köyü
    karataş köyü
    karlı köyü
    kavak köyü
    kıran köyü
    kocacık köyü
    koltucak köyü
    kutluören köyü
    müftüler köyü
    mülayim köyü
    osmanlar köyü
    ovaçalış köyü
    ovaşeyhler köyü
    paşabey köyü
    pınarözü köyü
    saçak köyü
    saraycık köyü
    seferler köyü
    şenyurt köyü
    soğucak köyü
    ulugeçit köyü
    yağlıca köyü
  • bandırma yemeden dönülmemesi gereken memleket .
  • o kadar küçük bir ilçedir ki, dünyanın en küçük ilçeleri listesine tepeden giriş yapabilir.
  • hep umutlarının altında biten ekinleri ile bu topraklarda en çok peydah olan şey; karamsarlıktır. böyle gelmiş böyle gidecektir. inançları tükenmiştir. mevcut düzen iflas etmiştir ama yine de düzeni değiştirmek için çaba sarfetmeyecektir bu yörenin insanı. artık uğraşacak meşgaleleri de olmadığından kahveden arta kalan zamanlarda indina jones culuk oynarlar. ama bu oyun, bazen kötü neticeler veriyor maalesef. bu beldede, aslanlı taş vardı. tam bir tarihi eser. insanı, uzaktan baktığında buralarda aslan olduğuna ikna edecek kadar inandırıcı görüntüsüyle... devlet , hiçbir zaman onu oradan almayı düşünmedi. bilmiyorum belki "açık hava" müzesi yaratmaya çalışıyorlardı.
    zamanlardan bir gün ,açık hava müzesinin yanından geçerken bir baktım ki; bu müzenin, tek dişi kalmış medeniyeti paramparça olmuş. sonradan öğrendim ,bizim indina jones'lardan biri altın var umuduyla kırmış. yani anlayacağınız, baltayı tam anlamıyla taşa vurmuş hem de oyunu yanlış oynamıştır. indina jones için önemli olan, aslanlı taş olmalıydı , içindeki altınlar! değil. sonrasında belediye görevini yaptı; etrafa dağılan taş parçalarını topladı.
  • karabük ilinin köy gibi ilçesidir. ilçe büyükşehirlere fazla göç verdiğinden dolayı orada yaşayan insanların yaş ortalaması yüksektir. pazartesi günleri ilçede pazar kurulur ve uzak köylerden dahil olmak üzere insanlar özel arabalarıyla veya servislerle (servisler genelde köy muhtarlarına ait olur) alışveriş yapmaya, önemli işlerini görmeye vs. gelirler. amma velakin pazartesi günleri eflani pazarına gitmek, ilçe/köy insanları tarafından ritüelleşmiştir. işi olmayanın bile orada işi vardır. ayrıca ünlü sanatçı hakan peker'in memleketidir.
  • ilk yerleşim m.ö. ı. yüzyılda bitinyalılar tarafından roma’ya karşı bir savunma hattı oluşturmak amacıyla kurulduğu sanılmaktadır. ilk ve ortaçağlarda amasra kolonisinin iç anadolu ile bağlantısını sağlayan yol üzerindeki bir savunma şatosu olarak yapılmıştır. bu şatoyu bithynia hükümdarı nikomedes’in oğlu pylomes tarafından yapıldığı ve onun adını taşıdığı, eflani adının buradan geldiği tahmin edilmektedir.

    yöre m.ö. 70 yılında roma, daha sonra bizans egemenliğine girmiştir.kaynaklar incelendiğinde eflani’nin tarihi hakkında çok eskilere varan bilgilere rastlanılmamaktadır. bu topraklar üzerinde kimlerin yaşadığı, hangi medeniyetlere sahne olduğunu kesin olarak bilinmemektedir.

    1084’de kastamonu ve sinop bölgesini fetheden kara tiğin bey bir süre buraya hakim olmuş, daha sonra da bizanslıların eline tekrar geçmişse de 1213 yılında tekrar türklerin eline geçmiştir. 1469 tarihinde fatih sultan mehmet ceneviz problemini halletmek üzere amasra üzerine yürüyen osmanlı birlikleri eflani’de toplandı. deniz yoluyla amasra önüne gelen murat paşa komutasındaki birlikler amasra limanını teslim alınca eflani’deki birliklerinden ayrılan garnizon, amasra’ya gönderildi. kastamonu’nun bir sancak haline getirilerek anadolu beylerbeyliğine katılması üzerine, eflani kalesinin artık stratejik bir fonksiyonu kalmadı. eflani’nin askeri değerini kaybetmesi ile sadece çevre köyler için bir pazar yeri olarak basit bir ekonomik değer taşımakta ve bundan sonraki kaynaklarda eflani’den “pazar” adıyla bahis olunmaktadır.

    kanuni devrinde eflani, 80 akçelik küçük bir kadılık olarak teşkilatlandırılmış ve kastamonu sancak beyliğine bağlanmıştır. tanzimat’tan sonra kurulan yeni vilayet teşkilatında ise 35 parça köyü ile kastamonu vilayetinin safranbolu ilçesine bağlı bir bucak haline gelmiştir. cumhuriyetin ilanından önce eflani safranbolu ilçesine bağlı olup, safranbolu ise kastamonu iline bağlı bir ilçe durumunda idi.

    cumhuriyet döneminde safranbolu’ya bağlı bir bucak merkezi olarak 1927 yılına kadar kaldı. 1927 yılında safranbolu ilçesinin zonguldak iline bağlanması ile eflani de bucak özelliğini koruyarak zonguldak ili sınırları içinde yer almış oldu. 1953 yılında çıkarılan kanunla eflani ilçe merkezi oldu. 1995 yılında karabük il olunca karabük iline bağlandı.

    safranbolu ve karabük halkının balıkçılık,piknik,mangal amaçıyla pazar kaçamağı yaptığı,eşşekdüzlüğü yaylası altında tüm karabüklü gençlerin çocukluk anılarını süsleyen yeşilliklere sahip güzelim ilçe
  • karabük ilinin orman bakımından en zengin ilçesidir. bir diğeri için (bkz: yenice) diyebiliriz. ilçe merkezine yakın yerleri düz ve orman bakımından merkeze uzak yerlere göre seyrektir. uluyaylaya yakın olan, ovacuma ve eflani arasında ova köyleri ve bölgesi olarak adlandırılan ve ilçenin kuzeydoğusunda bulunan köyler karaçam, göknar, sarıçam, kayın, meşe vs. ağaçlarıyla kaplıdır ve uzaktan ormanlar adeta bir denizi andırır. tarihi eser ve arkeolojik kalıntılar bakımından zengindir. bu nedenle define avcılarının arayış içersinde olduğu bölgedir. ormanlarda eski mezarlara rastlanıldığı bir diğer rivayetler arasındadır. kastamonuya en yakın ilçe olup köy yollarından da kastamonuya gidilebilmektedir.
hesabın var mı? giriş yap