799 entry daha
  • bir muzun tamamını yedi diye, karısına tokat atan dolar milyoneri duydum.
  • geçen gün televizyonda yarışma programında bir adam itiraf ediyordu. markette belli bir alışveriş karşılığında bedava sinema bileti veriliyormuş. abimiz 12 tane süt almış ve sinema bileti vermişler. eşiyle sinemaya gitmişler, dönüşte sütleri iade etmiş.
  • cimriliğe girer mi bilmem ama god of war vari oyunları bilirsiniz etraftaki nesneleri kırdığınızda size exp tarzı şeyler verir. bir arkadaşım o tarz oyunlarda ki bütün nesneleri kırardı ziyan olmasın diye.
  • barda para üstünü bahşiş olarak bırakmıştık, arkadaşa biz ısmarlamamıza rağmen parayı kimse almıyor diye alıp cebine koymuştu.
  • mesleğim sebebiyle tanıdığım üç tane sağlam zengin zatı muhteremin ortak bir iş için izmir'e gitmesi,
    herkesin birbirinden bir şey ısmarlasın diye beklentiye girip kimsenin elini cebine atmaması ve dünyanın parasına sahip bu üç varyemezin iş gezisinde ikişer simit yiyip geri yola çıkmaları.

    edit: imla
  • kyk’da kalırken oda arkadaşım yurtta kendi yemek hakkıyla aldığı meyve sularını biriktirmişti sırf memlekette mevlüt okutacakları için. en büyük boy valize zor sığdırmıştı.
  • başka bir yere taşınırken (yurtdışı) evde kalan çamaşır bulaşık deterjanlarını komşusuna satmış birisi.

    duyduğumda şok geçirmiştim, ulan fairy pril 3-5 lira amk komşundan para istemeye nasıl yüz buluyorsun?
  • ne cimriliği?

    hem cimrilik, hem oburluk, hem açgözlülük, hem de kıskançlık ile 7 günahın 4'ünü combo yaptığım şahane bir anım var.

    şöyle ki;

    eski sevgililerimden biri bende kaldığı bir gün gitmeden önce özenle sakladığım chokella'mı keşfetmiş kaşıklamaktadır ve hava da soğuduğu için en sevdiğim hırkamı sırtına geçirmiştir, eve dönecek taksi parası da yoktur.

    ben ise ne yapmışımdır?

    bu prenses hazretleri benden utanıp, dışarıda sevgili gibi gözükmeyelim diye elimi tutmadığından, kin yapıp "hadi bakalım madem görüşürüz." diyerek elinden chokella'mı almış, hırkamı çıkarıp montunu sırtına geçirmiş, kapıya kadar kendisini geçirip, dolmuş parasına yetecek bir harçlığı eline tutuşturmuş ve "yarın sınav var, çalışmam lazım, kusura bakma." diye yollamışımdır.

    hayır işin kötüsü, halen daha kendimi haklı görüyorum.

    sonradan da vicdan yapıp kendisine hediye bir hırka ve büyük chokella'lardan alıp kapısına dayanmışlığım da vardır. affetmişti yazık, ciddi ve sonuna kadar haklı bir trip de yemiştim, ama sonra elimi tutmaya da başlamıştı azar azar da olsa.

    şimdiki kafamla düşününce tabii, "ne gerek var?" diyorum hediye falan bile bile lades olmaya ama, o zamanlar öyle biraz gudik bir tiptim, halen daha biraz öyleyim, ama en azından kimseye bulaşmıyorum da gudikliğimi kendi içimde özütüyorum.

    işte böyle. iyi biri değilim ben, uzak durun.
  • babam kendi arama yaptığı tüm telefonları vedalaşma faslını gecerek karşıdakinin yüzüne kapatirdi.
  • bir doktor vardı acilde nöbet tuttuğunda kimseye çay ısmarlamamak için kantine telefon etmez gider kendisi alır gelirdi.
1717 entry daha
hesabın var mı? giriş yap