• vakti zamanında uzunca süredir görüşmediğim bir arkadaşla talebi üzerine eminönünde buluşalım diye karar kıldık. arkadaşım kendisi bir bankada teftişde çalışmaktadır. üsküdardan vapura atlayıp eminönüne gittim. neyse buluştuk hal hatır gel bi karaköye malum baklavacıya gidelim sana bir baklava ısmarlayayım dedi kalkıp gittik. mekana girdiğimizde fiyat listesine uzunca bakıp sonra yemeyeceğim ben dedi. o ana kadar ayıp olmaması açısından her dediğine evet demiştim sonuçta uzun zamandır görmüyordum. beni şaşırtan bu tepkiden sonra ipleri elime alarak gel ben ısmarlıyorum dedim devam ettik. daha sonra buluşmalarımızı ben programlıyorum arkadaşım cimrinin başkanıdır. başkanın hikayesidir bu.
  • antalya’da üst kattaki menopoz teyzenin tuvalette işini görüp görüp su dökmemesi.

    üstten bir işeme sesi geliyor ama su ya da sifon sesi gelmemesi ile ayıktık. sonra hemen paralelindeki bizim tuvaletten bitmek tükenmek bilmeyen sidik ve bok kokusu ile teşhisi koyduk. birkaç kez de su faturasını görmüştük 3 tl falan geliyordu.

    en son annem çıkıp itin götüne sokmuştu bu teyzeyi.

    ek bilgi antalya’da şebeke suyu sanırım büyükşehirler arasında en ucuz sudur. 2 yıl evvel ben ayrıldığımda 2,25 tl idi metreküp fiyatı.
  • *iki arkadaşımın dolmuş parası vermemek için uzun bir mesafe yürümesi, yol ortasında gasp edilmeleri ve telefonlarının çalınması. gaspçı paraları isteyince bunlardan birinin madeni para çıkarması, akabinde gaspçının parayı gülerek bunların suratına fırlatması ve telefonları alıp gitmesi.

    *bir arkadaşın uçak bavuluna yurt dışında pahalıdır diye 2 litre su koyması ancak bavulun sınırı aşmasıyla bu su şişelerin unutulup sırf bu yüzden fazladan 100 lira ödenmesi.
  • ilk kez buluştuğum bir insanın (spor hocasi eğıtmen öğretmen özel ders falanda veriyor bense öğrenciyim) kahve tatlı yedik sonra da çay içmisiz hesap ödemeye gittiğimizde kahve tatlı demisim cayi unutarak ona gelince de kasadaki kadın çay var deyince bana bakmıştı cayin 2lira oldugu yer ya baya şok geçirmistim allah korusun şu cimri insanlardan ya
  • bir tanıdığımız bebeğinin bezlerinin temiz olan kısımlarını kesip, yeni bezin içine koyup çocuk çiş yaptıkça atarak bezin ömrünü uzattığını söylemişti.

    not: 4 daire, 2 araba sahipleri.
  • aracı 3.viteste kaldırıp, 60 km/s hıza ulaşınca kontağı kapatıp ve neredeyse araba durana kadar öylece süzüle süzüle yol almak.

    gelen mesajlar üzerine uygulayan kişinin adresini veriyorum: karşıyaka mezarlığı 4.kapı c blok no :12659 yenimahalle/ankara
  • konu cimrilikse hiç kimse benim dedemin* eline su dökemez, hintliler bile!

    ne zaman köye gitsek doya doya televizyon izleyemezdik. herkes odada tv izlerken, gizlice gider, sigortaları indirir ve elinde mumla odaya girip elektriklerin kesildiğini söylerdi. itiraf ediyorum; yıllarca bu numarayı yedim.* ta ki 16 yaşıma kadar.

    bir de yıllar önce massey ferguson marka ikinci el bir traktör satın aldı. öyle yeni bir model de değil üstelik. sanırım 1964 modeldi. dedem traktörü mümkün mertebe ayakta kullanmaya çalışıyordu(!) sonunda dayanamayıp rahmetli babam neden ayakta kullanmaya çalıştığını sorduğunda; "oturağı eskimesin" diye cevap vermişti(!)

    ve bunun gibi daha bir sürü cimrilik hikayesi.

    dipnot: lan dede, damadını bile gömdün! hâlâ para gidiverecek diye aklın çıkıyor. allah seni ıslah etsin emi!
  • istanbul'da sözde samimi bir arkadaşımın evinde kalmaya gitmiştim. aklınca günlük kalma bedelini kafasında hesap yapmış. yaptığımız alışverişi açık açık bana ödetmişti. dostluğumu bitirmedim. bu hareketin nekadar saçma olduğunu ona uzun yıllar izah ettim. seneler sonra hatasının farkına vardı. cimrilik seviyesinde azalma var. ama hala birlikte yapılan aktivitelerde daha az para veren taraf olmak için türlü türlü hesaplar yapar.
  • vişne suyu ve kek için kızılaya kan vermek
  • gerçekten çok garip, absürt, " bu kadar da olmaz" denilecek hikayeler mevcut. ama bazıları da hak aramayı cimrilikle karıştırıyorlar. ayrıca tutumlu olmak da cimrilikle karıştırılıyor. bir yerde daha ucuz bir şişe su var diye saatlerce yürümek cimriliktir. fakat aynı yerde daha ucuz olan şişe suyu almak kesinlikle cimrilik değildir.

    şimdi bana 80 hız sınırı olan yerde 90 ile gittiğim için bir ceza kesilmiş fakat bu ceza hız sınırını yüzde 30dan fazla aşmak maddesinden oysa yüzde ondan fazla olmalıydı. gittim cimere yazdım iptal ettirdim yeniden ceza yazıldı fazla para da özür yazısıyla vergiden düşülmek üzere iade edildi( devlet asla para ödemez.. kasaya giren çıkmaz. kamuya icra da yapamazsınız)

    bu cimrilik midir? hakkımın peşine düşmek. başımıza ne geliyorsa" amaan nolcak kaç kuruş şey" yüzünden geldi oysa iş bankası kmh daki 2 lira borç için faiz işletti icra takibi başlattı.

    hak aramak cimrilik değildir.
hesabın var mı? giriş yap