• okan bayülgen'in yönetmenliğini yaptığı, selin atasoy'un senryosunu yazdığı tiyatro oyunu. ayçin inci'nin yanısıra burcu kara, kerem atabeyoğlu, almıla uluer, emrah kolukısa, yücel özeke, metin arslan gibi isimler rol alıyor. bu sezon etiler sahne’de gösterimde.
  • 20 ocak'ta sahne istanbulda sahnelenecek oyun. klasik tiyatrodan farklı olarak sahne yerine, seyircinin oturduğu masaların arasında, 360 derece oynanan oyun, tiyatro severlere alışılmadık ve eğlenceli bir deneyim sunarken seyircinin içinden seçilen konuk oyuncuların katılımı geceye ayrı bir renk katıyor. umarım önümüzdeki ay tekrarı olur da katılma fırsatı bulurum dediğim yemekli, içkili, interaktif gösteri.
  • eserlere bilmem ne bilmem neler bilmem nesi formülüyle isim koyma furyasından bir örnek daha.
    http://obisp.blogspot.com/…m-neler-bilmem-nesi.html
  • baştan söyleyeyim, kesinlikle tavsiye etmiyorum! halbuki okan bayülgen ismini duyunca, cinayet çözmeli interaktif bir oyun olunca, bir de belirli bir ücret skalasında yer alınca güzel bir deneyim olacağını hiç sorgulamadım bile, bilet almakta da hiç tereddüt etmedim. keşke etseymişim! cinayet ve gizem çözme oyunlarına tutkun biri olarak hiç, hem de hiç tatmin etmedi. okan bayülgen'in narrator olarak yersiz ve ukala müdahaleleri (hadi buna alışkınız), 3 bölüm halinde oynanması ama bölümlerin çok kısa olması, oyunculukların rezilliği, karttan replik okuyan figüranların yer alması, fake ipuçlarının abartılarak verilmesi ama oyunu çözmeye yardımcı olacak ipuçlarının arada kaynatılması... tüm bunlar oyunun bir şekilde akmamasına ve ruhsal kabızlık hissiyatına sebep oluyor. hepsinin sonrasında okan bey seyirciyi bir kabareye davet ediyor ancak inşaat halindeki bu mekan kendisine ait ve buranın gelecekteki halini/işlevini anlatarak yatırımına müşteri toplamaya çalışıyor. bunlar yaşandıktan sonra da insan haliyle kendini, pahalı ancak nispeten dandik bir oyunla okan bey'in kabare salonuna sponsor olmuş gibi hissediyor. her şey göz önüne alındığında entellektüel bir tecavüz gibiydi kısacası :)
  • 5 mayıs 2018 cumartesi saat 21:00'e 2 adet biletimin olduğu fakat arkadaşımın son dakikada cayarak beni tek bıraktığı oyun.

    oyuna gitmek isteyen 1 kişiyi yanımda götürebilirim ya da gitmek isteyen 2 kişiye oyunu tek bilet fiyatına verebilirim. beşiktaş'ta elden teslim etme durumum var.
  • yok mu arkadaş giden
  • turkiyede gordugum en eglenceli konsept. dun gece gittik ve disari ciktigim bir gece bu kadar eglenip guldugumu hatirlamiyorum cok uzun yillardir.

    oncelikle, dada kabare sahnesinde oynaniyor ve mekan, mekanin atmosferi cok guzel.quasar binalarinin icerisinde bir kabare alani.
    siz oturup kokteyllerinizi icerken, gosteriler basliyor ve ortama isiniyorsunuz. kokteyller cok basarili ve bu konunun uzerine de israrla basiyorlar. garsonlar lutfen bizi yaniniza cagirip damak tadinizi anlatin, size en uygun kokteyli hazirlayacagiz diyor ve oyle de yapiyorlar. masalar yakin ve gosteriler ile ortam isinip eglenceli bir hal aliyor. sonra oyun basliyor.

    oyun sahnede degil, masalarin arasinda, seyirci ile ic ice oynaniyor dolayisi ile siz de oyuna giriyorsunuz. konu her zaman bir cinayet, oyunun basinda ipuclari verilecegi ve oyundan sonra bir form dagitilacagi anlatiliyor. katili bilen masaya sampanya odulu var. siz de pur dikkat oyunu izliyorsunuz, kokteyllerinizi yudumlarken. benim seyrettigim oyunda konu hatta bir eglence mekaninda gectigi icin, oturup eglendiginiz masalar direkt bir sahneye donusuyor ve oyuncular da sizinle ayni masalarda oturarak oynuyor oluyorlar.

    oyun cok guzel. herkesin herkes ile bir sekilde bir iliskisi ortaya cikiyor oynandikca. absurt komik bir suru olay oluyor. bir yandan guluyor, bir yandan ipucu kacirmayayim diye ugrasiyorsunuz garsona bir tane daha kokteyl siparisi verirken. oyuncular sizin masaniza oturuyor, sizinle sohbet ediyor bu arada. size laf atiyor veya gelip o sirada rolu yoksa sizin masaniza oturup, bak simdi beni suclayacak , kesin cinayeti benim ustume yikmaya calisacak gibi sizinle dertlesip sakalasiyorlar.

    4 kisa perdeden olusuyor oyun. zaten icli disli seyirci ile masalarin arasinda, sizin masanizda oynandigi icin oyun atmosfer cok sicak ama 3. perdeden itibaren artik kahkahalar espiriler havada ucusuyor. seyircilerin espirileri de dialoglara girmeye basliyor. bu bu oldu diye anlatan bir oyuncuya yok artik diye tepki gosteriyor yanindaki masada oturan seyirciler mesela. oteki oyuncu da bak senin oturdugun masadakiler bile senin yalanlarina inanmiyor gibi sakalar yapiyorlar. oyuncular, seyirciler hep beraber egleniyorsunuz.

    bu arada zaten oyunun icindeyim derken, garsonlar gelip size bir kart verebiliyorlar. kartta rolunuz ve dialoglariniz var. bir anda seyirciden , oyuncuya donme sansiniz da var. oyunu seyirci olarak izlerken, bir anda ayaga kalkip bir dakika ahmet bey, ben sizi biraz once tuvalette bir adama para verirken gordum kimdi o adam bize aciklayin gibi oyuna bir anda giren yeni bir oyuncu olabilirsiniz mesela. ustelik seyircilere verilen bu roller hic de ufak, bir iki cumlelik roller degil. ornegin benim izledigim oyunda bir seyircinin rolu, oyundaki butun oyuncular ile kavga etmesini ve tartismasini gerektiriyordu 2-3 dk boyunca ve herkes cok eglendi. seyirci de kendini rollune cok guzel kaptirip oynadi ve cok eglendik.

    son perdeden once formlar dagitiliyor. katili ve formlardaki sorulari cevapliyorsunuz. siz formu doldururken oyuncular da gene yaninizda size hem ipucu veriyor hem de sizi manupile etmeye calisiyor. ornegin katil olarak onu isaretlediginizi goren bir oyuncu yaniniza gelip, ya ben oldurmedim, hatirlayin ikinci perdede ayse cantami evde unuttum demisti ama canta masanin altindan cikti sonra. kesin katil ayse , kacirmayin o canta meselesini gibi cumlelerle gene gozunuzden kacan noktalari soyluyorlar. bu kisimlar da cok eglenceli.

    sonra son perde oynaniyor, hersey aciga cikiyor. kazanan masalar ile beraber sampanya kutlamasi yapiyor butun seyirciler ve oyuncular.

    ozetle, cok basarili ve eglenceli bir konsept. kokteyller cok guzel. yemekler idare eder. gece disari cikip birseyler icip eglenmek icin cok iyi bir firsat.

    mekan ve konsept olarak giderken cebinize biraz iyi para almaniz gerekiyor tabi ki. kiyafet olarak da iyi giyinmenizi tavsiye ederim.
  • (bkz: murder mystery)den çok uzak, bulmacası olmayan vasat gösteri.
  • açılın az önce çıktım oyundan... öncelikle okan bayülgen’i çok severim. o yüzden de bu kadar kötü bir konseptle karşılaşınca çook şaşırdım. mekan şahane görüntü olarak ona lafım yok amaaa birincisi tophane nargilecileri gibi sürekli size bir şeyler içirmeye çalışan, sürekli ortalıkta dolaştığı için konsantrasyonunuzu bozan garsonlar; hatta oyuncuların bile masalara oturup bişi içmiyor musunuz, içiin içiin diye sürekli bağırması, arkada sürekli bir fiş, kasa sesi sözde yapılan sanat ama baya “müşteri” yolmaca performansı. oyuna gelirsek, detay vermeyeceğim tabii ki ama asla çözemeyeceğiniz bir kurgu saçma sapan ipuçları veriliyor. sözde interaktif ama interaktifliği masadan birkaç kişinin oyuna elinde kağıt ile katılmasından ibaret. sıkıntıdan uykumuz geldi bir noktada... ne yazık ki hiiç olmamış.
  • şirket temalı oyununa gittim ve çokta zevk aldım. herkese öneriyorum mutlaka deneyin, farklı bir deneyim olacaktır. yemekler de fena değil. cinayeti çözmek biraz zor oluyor yani cidden çok dikkatli izlerseniz ya da sallayıp tutturursanız bulursunuz. herkes olabilirmiş gibi geliyor. mesela ben ilk başta şüphelendiğim kişiden zamanla vazgeçtim ama ilk şüphelendiğim çıktı katil. bilip bilmemeniz önemli değil zaten önemli olan zevk almak ki çok zevkliydi dediğim gibi.
hesabın var mı? giriş yap