ehl-i beyt

• peygamberimiz ehli beytini abası altında toplayıp, kendisine bildirilen kötü akibetten korunmaları için dua etmiş, ancak kaderde yazılı olandan koruyamamıştır. (bkz: ali aba)
  
  bir babanın (veya büyükbabanın) en aciz hissettiği anlardan biri bu olsa gerektir. onların başına gelecek olayları bilmek, kendisinin getirdiği mesaja inandığını iddia eden insanlarca ailesinin katledileceğini öğrenmek ama bu konuda dua etmekten başka bir şey yapamamak...
• hz muhammed'in kızı hz fatıma, amcasının oğlu ve damadı hz ali, torunları hz hasan, hz hüseyin, hz zeynep.
  
  hz. muhammed şöyle buyurmuştur;
  ehli beytimi seven beni sevmiş demektir. beni sevmek se allahı sevmektir.
  
  (bkz: allahın kulu ve elçisi)
• haksızlık ve zulmün en büyük kanıtı.
  müslümanım diyenin en büyük sınavı.
  hakk'ın hakkının günümüze kadar uzanan davası.
• sözcük anlamı ev halkı demektir. tarihteki anlamında ise ehl-i beyt muhammed, kızı fatma, damadı ali^* ve çocukları hasan ve hüseyin'den oluşan ev halkına; yahut genişletilmiş anlamıyla onlarla beraber onların soyundan gelen 12 imam'a işaret etmektedir. alevi inancında ehl-i beytin yolundan gitmek esastır. aynı haneden muhammed'in karısı ayşe'nin ehl-i beyte dahil edilmemesinin sebebi; ayşe'nin, muhammed'in ölümünden sonra ali'nin halife olmasını engelleyen ömer'in yanında yer almış olmasıdır.
• hz muhammed'in kizi, damadi ve torunlari.
• muhammed'in islam dunyasina biraktigi iki seyden biri.
  
  diger icin:
  (bkz: kuran-ı kerim)
• hz. muhammed mustafa'nın soyudur ve peygamberin dünya değiştirmesinin ardından kafir yezitler tarafından katliamlara uğratılan pirlerdir. günümüzde yas-ı matem orucu olarak ibadetlerini ehlibeyt aşklarına yerine getiren insanlar mevcuttur. islam dinini kuran hz. muhammed, ''ben ilmin şehriyim ali ise kapısıdır'' sözü ile hz ali'nin de bu yol için önemini ve onun büyüklüğünü bu sözlerle aktarmıştır. yani hz ali ehlibeyt soyunu devam ettiren ve allah'ın arslanı olarak bilinir
• bu kimselere (bkz: bende-i ali aba) da denmektedir.
• allah resulü'nün ehl-i beytiyle alakalı pek çok hadisleri vardır. bu hadislerden birinde o, islam ümmetini kuran ve ehl-i beyt etrafında birleşmeye çağırırken "de ki size dini tebliğim karşısında sizden hiçbir ücret istemiyorum, sizden istediğim yakınlarımı sevmenizdir." (şura suresi) ayetinde de emredildiği gibi ehl-i betin bütün müslümanlar tarafından sevilmesini istemiştir. oysa kuran allah'a yakınlığı, şerefi, üstünlüğü nesepte değil takvada görür ve "bilin ki allah katında en şerefliniz en değerliniz takvada en ileri olanınızdır." buyurur. dolayısıyla peygamberimizin ehl-i beytine olan derin sevgisi biyolojik yakınlıktan çok onların islam içerisindeki konumu ve görecekleri vazife sebebiyledir.
  
  kuran ve sünnet dinin iki temelidir. sünnetin ve dolayısıyla kuran'ın korunması vasifesi ehl-i beyt'e yüklenmiştir. denebilir ki tarih boyu en büyük alimler ve özellikle mana yolunun rehberleri olan abdülkadir geylani gibi büyük mürşidler ehl-i beytten çıkmıştır. dolayısıyla peygamber efendimiz hasan ve hüseyin'i sever ve alınlarından öperken bir bakıma ali zeynel abidin, imam cafer-i sadık ve şah-ı geylani gibi bu büyük mürşidlerin ve alimlerin de alnından öpmekte ve hasan ve hüseyin efendilerimizi allah'ın izniyle sahip olacakları kendi şahsi kemalatı ve görecekleri hizmetlerin yanısıra soylarından glecek alim ve mürşidlerden dolayı da tebrik etmektedir.
• 5 kişi olmalarından mütevellit pençe-i ali aba da denir.