• 1 yıldır kaybettiğim ehliyetimi yeniden çıkarttırmak için üşenip trafik şube müdürlüğüne gidince yapılacakları öğrendiğimdir.

    şu aşağıdaki listedekileri yanınızda bulundurmanız yeterli olacaktır:

    * 4 adet fotoğraf
    * nüfus cüzdan fotokopisi
    * dilekçe (orada size verilecek)
    * 101 tl para.

    sıra beklemeden işinizi hemen hallediyorlar.
  • herkese merhaba,

    devletimizin bir başka "aaa işliyor mu o sistem, dur ben onu bi bozayım"cılığı ile daha birlikteyiz.

    en son, en taze kepazelikleri ve bilgileri bu entry'de bulabilirsiniz.

    şimdi biliyorsunuz, standart ehliyetlerimiz değişti. ehliyetler değişmekle kalmadı, eskiden aldığımız emniyet müdürlüğü yerine de bu işler ilçe nüfus müdürlüklerine devroldu.

    peki ne oldu öyle olunca? bombok oldu.

    daha önce de ehliyet kaybetmiştim. o zaman nasıl olmuştu hatırlayalım:

    - semtimdeki karakola giderek ehliyetimi kaybettiğime dair tutanak tutturdum. bana üstünde ehliyet bilgilerim yazılı, komiser imzalı yazılı bir kağıt verdiler, "bununla ehliyetin sorulduğunda gösterebilirsin" dediler. 1 ay süresi var, bu süre içinde gidip ilçe emniyet trafik şubeden ehliyetini çıkartman lazım dediler. gerekli evrakları söylediler. gittim, toparladım, vesikalık zaten vardı, sağlık raporu çıkarttım bir poliklinikten.

    bi kaç gün sonra ilçe emniyete gittim, randevusuz bilmemnesiz, selamün aleykümle girdim. git dediler vezne'ye ödemeni yap, harcını yatır; aynı kattaki vezne'ye gittim ödememi yaptım, döndüm. parmak izleri alındı, fotolar, evraklar verildi, "sen ehliyetini yalova'dan almışsın, bilgilerini isteyeceğiz" dediler, faks gönderildi, sen git bi çay iç gel dediler. gittim çay içtim, döndüm, ehliyetimi o arada basmışlar zaten, bi de imza attırdılar, bi aletle kapladılar, mühürlediler, hadi dediler, hayırlı işler, güle güle.
    bitti.

    bu kadar. bu kadar basit. toplam 1.5 günlük bir mesai ile halloldu tüm bunlar.

    peki şimdi ne yapılıyor? ooo, çok kolaydı eskiden, bokunu çıkartalım demişler.

    - öncelikle fotoğraflar biyometrik olmak zorunda. şöyle klark bir foto götüreyim diemiyorsun.

    sonra artık karakollar ehliyet işlerine bakmıyor. sizi direkt nüfus ve vatandaşlık işlerine yönlendiriyorlar. o arada ne yapacağız ehliyetsiz? artık kısmet. peki bakalım.

    peki bakamıyorsun, çünkü ilçe nüfus işlerine gidebilmek öyle basit iş değil. randevu alacaksın internetten veya telefondan. ama alamıyorsun. çünkü dolu. öyle istediğin tarihe de alamıyorsun. 10 günlük açıyorlar. hepsi dolu. mükemmel değil mi? gün içinde elli kere girip refresh ediyorsun, belki bi yer boşalır da giderim diye. boşalmıyor.

    hadi aldın diyelim ve nüfus'a gittin. sıra numarası alıyorsun. hiiiç öyle deme, çünkü randevunun adı randevu. gerçekte olan aynı randevu saatine yüzlerce kişi sıraya girmiş durumda, bu yüzden sıra numarası lazım. bir de sıra bekliyorsun, randevulular olarak, tabii randevu saatine uymayarak.

    hadi randevu saatin geldi, alacaksın değil mi? hayır alamıyorsun. çünkü nüfus'a trafikten sürücü bilgilerin akmamış. hiç bir bilgi göremiyorlar. eeee? biz yazarız diyorlar trafik şube'ye, gönderirler. peki diyorsun gidip bir çay içeyim geleyim. yok diyorlar, öyle hemen gelmez, çünkü orda da bi eleman varmış bu işlere bakan, balataları sıyırmış. eee? siz haftaya randevu alın, gene gelin. ulan alabilsek alıcaz, alamıyoruz ki.

    tüm bunlar olurken, ehliyetsiz araba kullanmaya devam. e ya durdururlarsa ne bok yiyeceğiz? artık kısmet.
  • böyle bi durumda yapmanız gereken ilk şey kayıp ilanı vermek olmalıdır. yeni ehliyet çıkartmak için gerekmese de başkalarının kimliğinizi kötü emellerine alet etmesini önlemiş olursunuz böylece. daha sonra ehliyet alır almaz çektirdiğiniz fotokopisinden ehliyet numarısına ve ehliyeti aldığınız tarihe bakın, eğer fotokopi çektirmediyseniz bahsettiğim kısımları bi yere yazın. 1 adet resim, ehliyet numarası ve aldığınız tarihin belirtildiği kaybettiğinize dair dilekçe (örnek dilekçe isterseniz verilmekte), önlü arkalı kimlik fotokopisi ve kart parası ve bağış meblağı ile (bugün itibariyle 22.5 milyon) birlikte ehliyeti aldığınız ilçe emniyet müdürlüğüne gidin. size söylecekleri yerden "örnek 5 formu"nu da (bugün itibariyle 250bin) aldıktan sonra evrakları teslim edin ve "araba kullanıyor musun?" sorusuna "çok sık, işemeye bile arabayla giderim..." gibisinden cevaplar verinki ehliyetinizi mümkün olduğunca çabuk alabilesiniz. bahsettiğim numara ve tarihi bilmiyorsanız bile sorun değil oradaki bilgisayardan öğrenebilirsiniz.
  • gazeteye ilan vermeye gerek yokmuş. artık böyleymiş. zira ilan vermek, ehliyeti yeniden çıkarmaktan daha zormuş gibi geliyordu bana.
    şimdi ben bu ehliyeti kaybedince (istanbul'a geleli beri kaybetmediğim şey kalmadı zaten) bir panikle izmir(ehliyetimi izmir'den almıştım) trafik tescil birimine e-mail attım. 5 dakika içinde cevapladılar ne yapmam gerektiğini. bana ikametgahınıza en yakın trafik tescil birimine gidin demişlerdi, ben de gittim karşıyaka trafik tescil birimine. ama öyle değilmiş, ehliyetimi nerden aldıysam oranın trafik tescil birimine gitmem gerekiyormuş. izmir bornova için konuşuyorum, bu zımbırtıyı tekrar almak çok kolay burdan. kayıp ehliyetler için öyle sıra falan da beklenmiyormuş, direkt girip işlem yaptırıyorsunuz.
    sonuç olarak,
    dilekçe (evde yazıp gitmeyin, boşuna. onlar size veriyorlar taslağı, dolduruyorsunuz ilgili yerleri), nüfus cüzdanı fotokopisi, 2 (ya da 3) tane vesikalık fotoğraf, parmak izi kağıdı (kendileri alıyorlar hemen orda) ve 60 tl karşılığında ehliyetiniz aynı gün elinizde. 60 tl 2010 için zamlandı mı bilmiyorum. 31 aralık 2009 itibariyle 60 tl idi.
  • arabayı satmak.
  • eğer alkollü araba kullamaktan falan ehliyetinizi kaybettiyseniz, oturup ağlamak ve 3 ay beklemek en iyi çözümdür. zira zaman en iyi ilaçtır bu konuda.
  • 26 haziran ıron maiden inönü stadyumu konserine günübirlik istanbul'a gidip 3 kredi kartı ve ehliyet kaybederek döndüğüm hadisedir. çok umut ettim biri bulur facebook'tan bana ulaşır ve bende ehliyetime kavuşurum diye ama... nafile.... yılbaşında birinin nüfus cüzdanını bulup onu face'den araştırıp nüfus cüzdanını kendisine ulaştırmışlığım vardır...

    edit: bu entry'i yazdığımı tesadüfen hatırladım. tüm kredi kartlarımı iptal ettirdikten, yeniden çıkartılması için talimat verdikten, ehliyetim için gazeteye ilan verip hükümsüzdür dedikten 1 gün sonra genç bir arkadaş bana ulaştı. apla düşürdüğün sigarayı içtim hakkını helal et kartların bende adres ver yollayayım dedi. hatıra olsun diye geri yollattım. kıyamam...
  • nedense kimse aramayi dusunmemis. yahu once bi arayin tarayin, belki koltuklarin arasindadir ehliyet veya masanin arkasina falan dusmustur. iyice arayin, sonra yapin yapacaginizi.
  • ilk once gomlek cebine bakilacak. sonra eve telefon edilecek ve tum gomlek ceplerine baktirilacak. olmadi mi? pantolon cebine bakilacak. sonra eve telefon edilecek ve tum pantolon ceplerine baktirilacak. hala mi yok?
    muhtemelen cuzdandadir. yoksa cuzdana bakmamis miydiniz? hemen bakin. yok mu?
    gercekten kaybetmis olabilirsiniz. ama durun! belki de ehliyetinizi evde unutmussunuzdur: ornegin pazar sporuna giderken esofmaninizda! orada da mi yok? emin misiniz kaybettiginize? peki, o zaman emniyet mudurlugune giderek gerekli islemleri yapmaktan baska careniz yok.
    ehliyetsiz arac kullanmayin, memur beyler kimliginizden ehliyetinizin var olup olmadigini ogrenebilseler de koz vermeyin ellerine. ceza yemeyin. ehliyeti kaptirmayin. dikkatli sur cocugum
  • arkadaşım buraya dikkat: [caps] ehliyetini kaybetme!!![/caps]

    evet karar verdim, boynumda taşıyacağım artık ehliyetimi. çok dertliyim çook doluyum bildiin gibi diil sözlük. bak anlatiym:

    --- 1.gün ---

    ehliyetin kaybedildiği farkedilir fekat bilinir ki yenisini çıkarmak maddi manevi çöküntü yaşatacaktır, o yüzden bu iş araba kullanılacak bi duruma kadar ertelenir. ve en sonunda o gün gelir çatar, arabalanmanın heyecanı yerini ehliyet çıkarmanın dehşetine bırakır. neyse korkunun ecele faydası yok denir, gidilir emniyete. ehliyet alındığı dönem hatırlanır, makul bi saatte gidilip 1saat kadar beklenerek alınmıştır o zaman. girilir sıra alınır, "sürücü belgesi" yazan pencereye doğru gidilir. bi an bakılır ki 4-5 kişi var sadece. mutlu olunur. ahhahahaa!!! boşuna sevinme dostum, 5dk sonra anlıycaksın anyayı konyayı. o zavallı insanların elindeki numaralarla seninkinin arasında 20li rakamlar vardır, bu bir avuç insan da sabah 9'da bu numarayı almış(o sırada saat 14 suları) ve sinir krizine henüz girmeyip sabredebilmiş zavallıcıklardır. biri şöyle der hatta: vallaha işte 9'dan beri bekliyoz, bugün halledeceaz işalla(halen gülümseyebilmektedir). gişedeki memura kem küm edilir, alınan cevap hafif t..k geçer bi havada "senin işin bugün olmaz sabah gel" olur.

    --- 2.gün ---

    saat ve anne sabahın 7'sine kurulur. evet, çok pis gaza gelinmiştir. uyku da bi yandan bastırmaktadır, "lan 8'de açılıyomuş haa hayatta inanmam" diye kendini kandırmak suretiyle 1saat daha uyunur. uyanıp apar topar gidilinir daha kimse yoktur şimdi diye içinden tekrarlayaraktan. saat 8:20 itibariyle 9. sırayı alabilmişsinizdir, buna da şükür diyerek geçilir oturulur. sırası gelen bi adamın, eksik bilimum belgesi yüzünden bi yerlere gidip gidip gelmesi izlenir, o sırada biriyle muhabbete dalması vs... hadi bu dallamayı geçtim, bütün bunlar olurken gişe görevlisine atılan nefret dolu bakışlar hiçbişeyi değiştirmemektedir; benim o koridorda boşu boşuna saatlerce çürüyor olmam onu neden rahatsız etsindir. 2 saatlik acı, kıvranma, duvar tekmeleme, hafif sesli sövmeler sonucu sıranız gelir. her ne hikmetse(!) başkalarının parmak izi ve belge takdim işlemleri yarım saat sürerken sizinki 5 dakikada hallolabilmiştir. lanetler yağdırarak mekan terkedilir.
hesabın var mı? giriş yap