• kalbin küt-küt ya da güm-güm değil de şıpşıp attığını öğrenmemi sağlamıştır.

    öylece yatmışım, bir ekrana bir de doktorun nuh deyip peygamber demeyecekmişçesine ifadesizce duran suratına bakıyorum, bir yandan da diye diye sonunda bir maraz çıkarttın allahın pimpiriği, çek bakalım şimdi diyorum. resmen üçbuçuk atıyorum, tüm bunlar oluruken bir yerlerden bir su sesi geliyor, öyle böyle değil, şırıl şırıl. bir yerde musluk açık, kimse de oralı olmuyor diyecekken sesin makineden geldiğini farkediyorum. mübalağanın m'si yok yazdıklarımda, kalp denen şey şırıl şırıl atıyor.
  • eko cekilirken hastanin kalbinin oldugu tarafin uzerine** yan olarak yatmasi gerekir. boylece, ekokardiyogram sedyenin sag tarafinda ise, disi* hastalar ay oram-buram gorundu derdi olmaksizin yatabilir. ekoyu cekecek olan kisi erkek diye cektirmemeye calisan hasta versiyonlari gorulmustur. kendilerine manitunun akil-fikir vermesini diliyorum.
  • çok zevkli uygulama. üstünü başını tamamen çıkarıp sedyeye uzanıyorsun, sol yanına yatıyorsun, sol kolunu başının altına koyman şart ve elma toplar gibi gergin de tutulmalı aynı zamanda. sonra kalbini izliyosun falan, kalbin küt küt diye değil şlak şlak diye atıyor resmen, bunu öğreniyosun. içeri başka doktorlar geliyor senin görüntülerini inceliyorlar hep birlikte. eko odası genelde öyle mi olur bilmem de benimki hakkaten bayağı serindi, soğuktu lan hatta. bi de vücuduna sürdükleri jel de cabası. hafiften üşütüyor.
    sol yanına yatarken sorun yok da bi de sırt üstü dümdüz yatıp kollarınızı iki yana uzatınız dediğinde bi hayli savunmasızsın. olsun sağlık için soyunulur.
  • öne çıkan 6 isim var.
    1- levent saltık
    2- aygün dindar
    3- yalım yalçın
    4- abdullah erdem
    5- türkay sarıtaş
    6- ersin erekli

    bu 6 doktor alanında tepeye oynuyor. özellikle levent saltık açık ara önde. zaten o sektörde olan herkes raporda levent saltık imzası görünce önünü ilikler. raporu elinize aldığınız zaman söylemek istediğimi daha iyi anlarsınız.
  • anjiografi de yaptir tam olsun ,hatta kendin yap
  • burada görünmeyen bir hastalık mümkün mü acaba? kaçtır baktırıyorum bir şey yok diyorlar. sol göğsüme sanki bir şey batırılıyor gibi hissediyorum bazen, kimi zaman çarpıntı oluyor. psikolojik mi acaba?
  • insanda merak uyandıran ve pek tabi endişe veren bir işlemdir bu.

    ister istemez gözünüzü ekrana dikip, kalbinizi izlemeye koyuluyorsunuz. doktora "hocam bunlar ne ?" deyince de "benim gibi 30 sene oku, öyle anlarsın evladım" cevabını alıyorsunuz.*

    işlem pek uzun sürmez. öğretim üyelerinin ekoları daha sağlıklı ve kesin sonuçlar verir.
  • şimdiye kadar çok yerde yaptırdım, gördüğüm o ki, hiçbir kalp doktoru bir diğerinin ekosunu beğenmiyor, güvenmiyor, olan sizin sinirlerinize oluyor.

    - doktor bey, bu ekoyu daha dün çektirdim filanca yerde, bir bakabilirseniz..
    - ama ben o yerin ekosuna güvenemem, kusura bakmayın, sadece burada çekilen ekoya güvenirim, burda çektirip getirin, bakayım. şimdi koridorun solunda eko için sıraya girin, randevu versinler.

    gidersiniz, dört ay sonraya randevu verirler.
  • hastaneye gidip ekokardiyografimi çektireceğim dediğinizde muhtemelen yüzünüze bön bön bakarlar. zira hastane personeli arasında bir kısım doktorlar da dahil -ki hala aynı şey olduğunu bilmeyen doktor müsvetteleri de mevcut- ekokardiyografiyi eko adıyla bilirler ve çoğu durumda eko çeken cihaz ile ultrason cihazı cihazı birbirinden ayrı düşünülür. oysa ekokardiyografi tamamen ultrason tekniğine ve doppler prensibine dayanan girişimsel (invaziv) olmayan bir görüntüleme şeklidir. yalnız kalp ve damar görüntülemede, kalbin ve kanın hareketlerini incelemede özelleşmiştir hepsi bu. tabi ki her ultrason cihazı doppler işlevini dolayısıyla ekoyu destekleyen donanıma sahip olmayabilir ama parayı verirseniz hepsini de pekala yapan ultrason cihazları bulunur. hangi frekanstaki ses dalgalarının kullanılacağı hangi anatomik bölgenin ekosunun çekileceğine, hastanın şişman zayıf, çocuk yetişkin olma durumuna göre hatta üreticinin sağladığı donanıma göre farklılık gösterir. ancak bir frekans aralığı genellemesi yaparsak bu 2-5mhz olur.
  • sadece iğne yapan hemşirenin eli değilmiş hafif olması gereken, şu an bunun sancısını yaşıyorum.
    göğsünüzün etrafında ve kalbinizin üzerinde gezdirilen o soğuk ve sert plastik gereç bir zalimin elindeyse,
    alınan eserderecede ilerleme sonuçları bile sevindiremez sizi; zira ertesi güne sarkar teni boyamayan eziklerin acısı*..
hesabın var mı? giriş yap