• ekonomik kriz'in ilerleyen günlerde yavaşça binali'nin üzerine bırakılıp kaçılacağı gerçeğidir. dolar'ın 3.55 olduğu şu gün bu artı daha da net hissediliyor. çünkü bu iş biraz daha böyle giderse bir sorumlu bulunması gerekecek ve bu kişi de cumhurbaşkanı olmayacaktır, bunu hepimiz biliyoruz. çünkü cumhurbaşkanı sadece iyi giden şeylerin sorumlusudur ve kötü giden her durum iç mihraklar dış mihraklar falan yüzünden olmuştur.

    son günlerde zaten binali'nin ve ekibinin cumhurbaşkanıyla sürtüşme içerisinde olduğu çok söylenmeye başladı. bunu herkes duymuştur, bir haftadır buralarda da çok yazıldı.

    bence binali ve çeşitli bakanlar ihalenin kendilerine bırakılacağını anladılar. bu yüzden referandumdan önce ohal kalkması ya da ab gibi konularda erdoğanı sinirlendirecek açıklamalar yapmaya başladılar. olayda kopma alametleri belirdi gerçekten.

    ki böyle bir duruma da ihtiyaç var. çünkü ekonomi kötü giderken erdoğan'ın yalnızca başkanlık mitingi yapması aleyhine olurdu. buna bir altyapı lazım. düşünün, dolar 3.80 olmuş, 4 olmuş, insanların alım gücü düşmüş, vergiler benzin it gibi artmış, bazı firmalar batmış, işsizler artmış. krizin adı konmamış, ama kendisi yaşanıyor. başkanlık referandumu zaten bıçak sırtı. yüzde 50 görülemiyordu anketlerde, şimdilerde tek tük görülmeye başlandı. şimdi böyle bir atmosferde çıkıp "millet açken başkanlık derdine düşmüş" denebilecek görüntüyü verir mi erdoğan? ekonomi herkesin birinci derdiyken mitingde sadece başkanlık konuşulursa buna tepki ne olur?

    bu yüzden başkanlığı destekleyen bir de alt metin lazım. orada denecek ki "erdoğan masaya yumruğu vuracak, çünkü bu kriz hep çokbaşlılıktan, otorite kalmamasından, ekonomi yönetiminin ayrı ve başına buyruk olmasından oluyor" denecek. burada da başarısız yönetici pozisyonuna düşecek olan binali yıldırım ve şu anki bakanlar. bu adamlar, duruma göre ekonomiyi bu hallere düşüren adamlar ilan edilecek ve cumhurbaşkanı buna tepki veren, beceriksizlere karşı toplumun olaya el koymasını simgeleyen figüre dönüştürülecek.

    erdoğan zaman zaman bunu yaptı cumhurbaşkanıyken. hükümete yukarıdan bir muhalefet gibi mesafeli eleştiriler yapıp kendini ayrıştırdı. bunu davutoğlu zamanında çok yoğun yapıyordu, sonucu biliyoruz.
    binali zamanında ise ilk defa bu çocuk evlilikleri istismar olayında yaptı. binali tabii bu durumdan epeyi rahatsız olmuş. yasa geçmediği için değil. cumhurbaşkanının böyle bir anda manevra yapıp mesafe koyması ona başına gelecekler hakkında ipuçları verdiği için. bu yüzden hükümetten iki haftadır çatlak sesler çıkıyor.

    ihale binaliye bırakılacak arkadaşlar.

    not: işbu entry (bkz: 2 kasım 2016 dolar kuru) başlığına yazdığım #64450826 no'lu entry'nin kabaca aynısıdır. o başlığın böyle bir yorum yapmak için çok da doğru olmadığını gördüğümden ayrı bir başlık açmayı uygun gördüm. orada beğenen kişilere teşekkür ederim.
  • savunma olarak sunulacak bahanesi olduğu için sıkıntı olmayacak durumdur. (bkz: binali dediler bindim)
  • binali yıldırım, hikayenin en başından beri para işlerini döndüren esas çekirdek ekipten olduğu için, havuzlarda dönen alışverişlere kafası hiç basmayan davutoğlu gibi işi bitince buruşturulup bir kenara atılacak eleman değil.

    erdoğan'ın istanbul belediyesi'ne başkan olduğu 1994 senesinden beri bu ikisi birlikte mesai yapıyorlar, birlikte ihale işleri takip ediyorlar. kime ne verilecek, kimden ne alınacak, oturup birlikte karar veriyorlar.

    kısaca, yıldırım erdoğan'ın eli kolu. öyle bırakmam onu diyeceği az sayıda insandan biri.

    erdoğan önümüzdeki dönemde (yani başkanlıktan önceki son düzlükte) damadını başbakan yapsa bile yıldırım'ı kameralardan uzakta, ama para sayma makinelerinin başında tutar. michael corleone, tom hagen'e "sen savaş consiglieri'si değilsin" deyip işlerin kızışacağı, kanın gövdeyi götüreceği günlerde onu devre dışı tutmuştu. yıldırım da ailenin emektarı, sarayın kahyası, mutemet adam. sadece yıpranmaması için naftalinleyip dolaba kaldırabilir geçici bir süre için.

    veya veya veya ne olabilir? danışıklı dövüş şeklinde, mizansen icabı yıldırım'ı kürsülerden suçlayabilir, faturayı ona çıkarıyormuş gibi yapabilir. yıldırım o kadar sadık bir bende ki kamuoyu önünde onca hakarete rağmen egosunu ayaklar altına alabilir, profilini zeminle bir tutabilir, gıkını çıkarmaz. yıldırım medya tiyatrolarını umursamaz. çünkü birlikte yaptıkları, yapacakları daha çok iş var, emilecek çok kaynak var. on beş yıldır tırnaklarımızla kaza kaza tek adam sistemine kadar getirdik, bundan sonra at değiştirmeyiz, daha sofraya yeni oturduk diyorlar.

    gel gelelim denklemin içinde bilmediğimiz tonla değişken var. zemin kaygan. iktidarı terketme seçeneklerinin hepsini tamamen ortadan kaldırdıkları için, yarına çıkıp çıkmayacağını bilmeden kelle koltukta yürüyen, gözünü karartmış bir çeteden söz ediyoruz. o bakımdan, bir gün yıldırım'ı da arkasından ağır konuşup kapının önüne koyduğunu görürsek, o zaman hakikaten yolun sonuna gelindi demektir.

    .
hesabın var mı? giriş yap